Yayınlama Tarihi: 4 Şubat 2025 - 18:54

İmam Humeyni (r.a), devrim sürecinde başbakanlık görevini verdiği Mehdi Bazargan'ı, devlet değişikliği için referandum düzenlemekle görevlendirdi.

 İmam Humeyni'nin (r.a) İran'a dönüşünün beşinci gününde, halkın düzenlediği gösteriler ve esnaf ile kamu çalışanlarının grevleri ülke geneline yayılmıştı. Tahran halkı ayaklanarak tek bir ağızdan yasadışı hükümete karşı sloganlar atıyordu.

Tahran'daki kamu kurumları ve devlet dairelerinde çalışanların başlattığı oturma eylemleri, 2 Şubat 1979 tarihinde Dışişleri Bakanlığı'na da sıçramıştı. Başbakan, bakanlara talimat vererek, sadece işe gelen çalışanlara maaş ödenmesi yönünde karar aldı.

O günlerde halk, her gün ya kendileri yeni olaylara sebep oluyor ya da yeni bir gelişmeyle karşılaşıyordu. 2 Şubat 1979 tarihinde, Mehdi Bazargan'ın tanıtım töreni Tahran'daki Alevi Okulu'nun amfi tiyatrosunda düzenlendi ve geçici hükümetin başbakanlığına atanmasına ilişkin karar resmen açıklandı.

Törenin başında İmam Humeyni, ülkede hakim olan kargaşaya dikkat çekerek, bu düzensizliğin üstesinden gelinmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, İmam Ali'nin (a.s) adalet anlayışına atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"Biz, İmam Ali'nin (a.s) adaletini temel alan bir yönetim kurmak istiyoruz."

Törene, onlarca yerli ve yabancı gazeteci, çeşitli toplumsal kesimlerden vatandaşlar ve İmam Humeyni'nin yakın arkadaşları katıldı.

İmam'ın konuşmasının ardından, Devrim Konseyi'nin oybirliğiyle onayladığı ve İmam Humeyni tarafından onaylanan başbakanlık kararı, Hüccetülislam Rafsancani tarafından İmam Humeyni ve Mehdi Bazargan'ın huzurunda okundu.

İmam Humeyni (r.a), Başbakanlık görevini verdiği Mehdi Bazargan’ı şu görevleri yerine getirmekle sorumlu tuttu:

- Rejimin İslami Cumhuriyete dönüştürülmesi için referandum düzenlenmesi,
- Anayasayı onaylamak üzere Kurucu Meclis’in (Uzmanlar Meclisi) oluşturulması,
- Yeni anayasa doğrultusunda Meclis seçimlerinin düzenlenmesi,
- Bakanlar Kurulu'nun, parti ilişkileri gözetilmeksizin belirlenmesi.

Atama kararında şu ifadeler yer aldı:

"Devrim Konseyi'nin önerisi üzerine ve İslam hukukundan doğan meşru yetkim ile, İran halkının ezici çoğunluğunun devrim liderliğine yönelik büyük toplantılarda gösterdiği desteğe dayanarak, sizi geçici hükümeti kurmakla görevlendiriyorum."

Bazargan’ın Göreve Başlaması ve Konuşması

Mühendis Mehdi Bazargan, İmam Humeyni'nin huzurunda, Başbakanlık atama kararını Hüccetülislam Rafsancani'nin elinden aldı ve ardından bir konuşma yaptı.

Konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi:

"Büyük Allah'a şükrediyorum ki hiçbir şekilde layık olmadığım ve hak etmediğim bu itibarı ve iyi şöhreti bana nasip etti. Bu ilahi lütuf, Ayetullah Humeyni'nin bana güven duymasına ve böyle bir görevi tevdi etmesine vesile oldu. Ayrıca, İran halkına da teşekkür ediyorum."

İmam Humeyni'nin Halktan Talebi

İmam Humeyni, Bazargan'ın konuşmasının ardından halka seslenerek, sakin gösterilerle ve basın aracılığıyla, geçici hükümet hakkındaki görüşlerini dile getirmelerini istedi.

Bu sırada Şah’ın son Başbakanı Şapur Bahtiyar, Bazargan'ın geçici hükümet başkanlığına atanmasıyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "İran’da yalnızca tek bir hükümet olacak." Ancak Bazargan, İmam Humeyni'nin bulunduğu yerden ayrıldıktan sonra yaptığı açıklamada, Bahtiyar'ın tehditleri hakkında şunları söyledi:

"Bu tehditler, üzerinde düşünmeye bile değmeyecek kadar küçük ve önemsizdir."

Bazargan'ın Başbakan olarak atanması, komşu ülkeler için o kadar önemliydi ki Moskova Radyosu, bu haberi duyurmak için yayınına ara vererek özel bir duyuru yaptı. Aynı gün 28 milletvekili istifa etti. Ayetullah Golpayigani, İmam Humeyni'nin ülkeye dönüşünü tebrik eden bir mesaj yayımladı. Ayrıca, İran ordusuna seslenerek İslam Devrimi ile çatışmaya girmekten kaçınmaları gerektiğini vurguladı.

Bu süreçte, Eğitim Bakanlığı, Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı, ordu tarafından işgal edildi. Devrim Konseyi üyeleri, özellikle Ayetullah Muhammed Beheşti, Ayetullah Murtaza Mutahhari ve Mehdi Bazargan, ordu komutanlarıyla temas kurarak, kan dökülmeden ordunun halkla birleşmesini sağlamak için çaba harcadılar.

Halk, çiçekler, gözyaşları ve devrimci sloganlarla askerleri karşıladı ve kardeşlik mesajları verdi.

8 Bin Yahudi’nin İran’dan Ayrılması

Bazı haber ajanslarının aktardığına göre, 5 Şubat 1979 tarihine kadar yaklaşık 8.000 Yahudi İran’dan ayrıldı. O gün Time dergisi, ABD'nin İran Büyükelçisi William Sullivan'ın, meslektaşlarından rejim karşıtlarıyla görüşmeler yapmalarını ve ABD'nin politikasını onlara açıklamalarını istediğini yazdı.

Associated Press ise, Bahtiyar'ın başarı şansının giderek azaldığını belirterek, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün Bahtiyar'a yönelik yalnızca ılımlı bir destek mesajı vermekle yetindiğini bildirdi.

Dönemin CIA Başkanı, yaptığı açıklamada, İran'daki gelişmeleri doğru tahmin edemediklerini itiraf ederek şunları söyledi:

"Beklemediğimiz şey, 14 yıl sürgünde kalan 78 yaşındaki bir kişinin (İmam Humeyni) bu kadar büyük bir gücü bir araya getirmesiydi."

Tudeh Partisi, İslam Devrim Konseyi’ni desteklediğini açıkladı. Ancak, Fedayin-e Halk (Halkın Fedaileri Örgütü), İslam Devrim Konseyi'ne karşı olduğunu belirten bir bildiri yayımlayarak, bu konseyin milyonlarca grevci tarafından oluşturulması gerektiğini savundu.

Bu tür grupların, kendilerini halkın gerçek devrimci hareketi olarak tanımladığı, ancak milyonlarca İranlının İmam Humeyni'ye olan güvenini ve desteğini görmezden geldikleri, dolayısıyla yeni sistemde kendilerine bir yer edinme çabasında oldukları belirtildi.