İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garipabadi, Avrupa ile yaptığımız müzakerelerde açıkça izah ettik ki, onların “snapback mekanizmasını” (tetik mekanizması) işletmeye hukuki açıdan yetkileri yoktur ve böyle bir adım için hiçbir hukuki dayanak bulunmamaktadır.
İran ile Avrupa troikası arasındaki son görüşmelerin ardından Cenevre’den dönen Garipabadi, yaptığı televizyon konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu hususları kendilerine ayrıntılı olarak açıkladık. Elbette Avrupa tarafı farklı bir görüşe sahip, fakat gerçek şu ki Avrupalılar uzun yıllardır Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı (KOEP/JCPOA) uygulamamaktadır. Buna rağmen, hâlâ uygulamaya devam ettiklerini iddia edecek kadar küstahtırlar. Biz de onlara dedik ki; eğer gerçekten uyguluyorsanız, bunun nasıl gerçekleştiğini gösteren bir rapor sunun. Mevcut göstergeler ve veriler tam tersini kanıtlamaktadır. Avrupa sadece yükümlülüklerini yerine getirmemekle kalmamış, son yıllarda yeni yaptırımlar da uygulamıştır. Bunun son örneği, geçtiğimiz aylarda İran denizcilik ve havacılık sektörüne yönelik yaptırımlardır.
Snapback halinde gerekli tepki verilecektir
Garipabadi sözlerine şöyle devam etti:
"Bu bağlamda dün Rusya ve Çin ortak bir karar tasarısı sundular. Ayrıca Avrupa tarafına ve AB’ye açıkça belirttik ki, eğer İran İslam Cumhuriyeti’nin iyi niyetine ve her zaman diplomatik çözüm vurgusu yapan yapıcı yaklaşımına kayıtsız kalır ve snapback sürecini başlatırlarsa, doğal olarak İran da gerekli tepkiyi gösterecektir. Bu tepki, Güvenlik Konseyi’ne mektup gönderilmesi veya resmi uyarı yapılması şeklinde olabilir. Böyle bir adım atılırsa, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile başlattığımız mevcut işbirliği ve diyalog süreci tamamen etkilenecek ve fiilen duracaktır. Böyle bir durumda, etkileşim sürecinin devamının hiçbir anlamı kalmayacaktır."
Garipabadi " Eğer bu adım atılırsa, Avrupa fiilen kendini diplomasi ve İran ile diyalog alanından dışlamış olacak ve bundan sonra müzakereler yalnızca Güvenlik Konseyi ve üyeleri çerçevesinde sürdürülecektir. Bu alanda Avrupa ile başka bir görüşme yapılmayacaktır. Bununla birlikte, bu uyarıları iletirken, hukuki tutumlarımızı da açıkça anlattık ve aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti’nin temaslar ve diplomatik etkileşimleri sürdürmeye hazır olduğunu da beyan ettik." şeklinde konuştu.
Bakan Yardımcısı, üç Avrupa ülkesinin hukuki mekanizmaları kötüye kullanmaya kalkışmaları halinde İran’ın karşı adımları hakkında şu değerlendirmede bulundu: "Kararın karşı tarafa ait olduğunu net şekilde belirttik; ister çatışma yolunu seçebilirler, isterse işbirliği ve etkileşim yolunu. Bu, Avrupalılara toplantının sonuçlarını dikkatle inceledikten sonra karar verme fırsatı tanıyor. Biz her iki senaryoya da hazırız; hem işbirliği ve diyalog için, hem de eğer onlar hukuki mekanizma ve 2231 sayılı kararı kötüye kullanmak isterlerse, İran gerekli tepkiyi gösterecektir. Bu tepkinin boyutları önceden açıklanmıştır ve umarız Avrupa tarafı akılcı davranır."
UAEA denetimleri İran’da başlamış değildir
Garipabadi, UAEA’nın İran’daki denetimlerinin durumu hakkındaki bir soruya yanıt olarak "Ajans’ın denetimleri henüz İran’da başlamamıştır. Biz, İslami Şura Meclisi’nin onayladığı yasa temelinde hareket ediyoruz ve bu yasa çok açık ve nettir. Şu anda, Ajans denetçilerinin İran’da bulunması yalnızca Buşehr nükleer santralinde yakıt yükleme ve değişim faaliyetlerini denetlemek amacıyla, yasal koordinasyon ve gerekli izinlerin alınmasıyla yapılmaktadır. Bu konu, İran ve Rusya arasında yapılan anlaşmaya dayalıdır ve her türlü yakıt değişimi Ajans gözetiminde yapılmalıdır. Eğer Ajans denetçileri İran’da bulunmazsa, Buşehr santralinin işleyişi aksayacaktır. Gerçekten bazıları Buşehr’in kapatılmasını mı istiyor? Elbette hiç kimse böyle bir şey istemez. Dolayısıyla Ajans denetçilerinin geri dönüşü sadece bu özel durumla ilgilidir ve gerekli koordinasyonlar ile İran'ın ihtiyaçlarına göre yapılmıştır." açıklamasını yaptı
İran ile Ajans arasındaki yeni işbirliği düzenlemeleri henüz nihai hale gelmedi
Bakan Yardımcısı konuşmasının başka bir bölümünde "Bu alandaki ana görev ve karar alma yetkisi Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’ne aittir ve onun kararları bağlayıcıdır. Şu anda İran ile Ajans arasında yeni işbirliği düzenlemelerinin hazırlanması için görüşmeler sürmektedir, ancak şimdiye kadar hiçbir metin nihai hale gelmemiştir, sadece bazı fikirler iki taraf arasında iletilmiştir." diye kaydetti.
Ajans ile halen İran’ın temel tutumunu oluşturan ve nihai metinde yer alması gereken birkaç noktanın bulunduğunu vurgulayan Garipabadi Dolayısıyla şu ana kadar üzerinde uzlaşılmış herhangi bir metin yoktur. Eğer İran ile Ajans arasında bir metin kesinleşirse, bunun iç onay süreci, yani Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nden geçmesi gerekmektedir. Şu anda Ajans ile ne kesinleşmiş bir mekanizma vardır ne de yeni bir denetim başlamıştır; yalnızca Meclis yasasına dayalı olarak Buşehr nükleer santraline ilişkin özel denetim devam etmektedir." ifadelerini kullandı.