Gazze’deki savaşın geleceği, Trump’ın açıkladığı 21 maddelik planla yeniden tartışma konusu oldu. Uluslararası desteklere rağmen ciddi itirazlarla karşılaşan bu öneri, kalıcı çözüm mü getirecek yoksa yeni bir kriz mi doğuracak?

Muhammed Rıza Muradi: ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Gazze için 21 maddelik barış planı, açıklanmasının hemen ardından dünya gündemini sarstı. Taraflar arasında tartışmalı yankılar uyandıran bu plan, kalıcı barış mı yoksa siyasi bir pazarlık mı sorusunu gündeme taşıdı. Bu kısa analizde, Mehr Haber Ajansı Uluslararası ve Dış Haberler Genel Müdürü Muhammedrıza Moradi planın detaylarını, zorluklarını ve bölgesel etkilerini inceliyor:

28 Eylül 2025’te açıklanan Trump’ın Gazze savaşını sona erdirmeye yönelik 21 maddelik planı, uluslararası alanda sıcak tartışma konularından biri haline geldi. Bu plan, taraflar ve dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ancak bu girişim kalıcı barışı sağlayabilecek mi, yoksa yalnızca belirli çıkarları ilerletmek için siyasi bir anlaşma mı?

Planın Detayları

Trump’ın özel Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner ile birlikte hazırladığı plan, Gazze’deki çatışmaları sonlandırmaya yönelik bazı kritik adımlar içeriyor:

1- Ateşkes ve Esir Takası: Plan, askeri operasyonların derhal durdurulmasıyla ve 48 saat içinde 20 Siyonist esirin ve 20’den fazla cesedin iadesiyle başlıyor. Buna karşılık İsrail, müebbet hapis cezasına çarptırılmış 250 Filistinli mahkûmu ve 1700 tutukluyu serbest bırakacak.

2- İsrail’in Aşamalı Çekilmesi: İsrail güçleri Gazze’den kademeli olarak çekilecek. Ancak net bir takvim olmaması, bu maddenin uygulanmasını belirsiz kılıyor.

Hamas’ın Silahsızlandırılması: Hamas askeri açıdan tamamen silahsızlandırılacak ve Gazze’yi yönetme hakkı elinden alınacak. Grup üyeleri barışı kabul ederek affedilebilecek ya da Gazze’yi terk edecekler.

3- Gazze’nin Yeniden İnşası: Su, elektrik ve hastaneler dahil olmak üzere Gazze’nin altyapısının yeniden inşası için Fars Körfezi ülkelerinin finansman desteğiyle beş yıllık bir plan öneriliyor.

4- Geçici Yönetim: ABD gözetiminde uluslararası geçici bir kurum ile Filistinli bir komite Gazze’yi yönetecek ve sonunda yönetim Filistin Özerk Yönetimi’ne devredilecek.

 Uygulama ve Operasyonel Zorluklar

Planın uygulanması, İsrail, Hamas, Arap ülkeleri ve uluslararası toplum arasında karmaşık bir koordinasyon gerektiriyor. İlk ateşkes ve esir değişimi güven inşasına bağlı. Ancak Hamas, yeni bir teklif almadığını ve İsrail’in Doha’ya saldırısından beri müzakerelerin askıya alındığını açıkladı. İsrail’in askeri çekilmesi ise Netanyahu rejiminin sağcı bakanlarının direnciyle karşılaşıyor; bu bakanlar Hamas tamamen yok edilene kadar savaşın sürmesini istiyor. Gazze’nin yeniden inşası ve uluslararası güvenlik gücünün konuşlandırılması da finansman ve detaylı yönetim gerektiriyor; bunlar henüz netleşmiş değil.

Tony Blair: Gazze’nin Yeni Yöneticisi mi?

Planın tartışmalı noktalarından biri, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in uluslararası geçici Gazze yönetimini (GITTA) yürütmesi önerisi. BM onayıyla beş yıl süreyle Gazze’yi yönetmesi planlanan bu kurum, Doğu Timor ve Kosova’daki geçiş modellerinden esinleniyor. Blair, Fars Körfezi liderleri, Kushner ve Trump’ın desteğine sahip. Ancak Irak savaşı geçmişi ve 2007-2015 yılları arasında Dörtlü Grub’daki rolü, İsrail’in Gazze’ye tekrarlanan saldırılarıyla birleşince, onu Filistinliler arasında popüler olmayan bir figür haline getirdi. Ayrıca Mahmud Abbas ve Filistin Özerk Yönetimi ile yaşanacak rekabet de bu öneriye başka bir zorluk katıyor.

 Tepkiler: Destek ve Muhalefet

 Trump’ın planı İsrail’de kutuplaşma yarattı. Maariv anketine göre Siyonistlerin yüzde 53’ü ve iktidar koalisyonu seçmenlerinin yüzde 41’i destek veriyor; ancak sağcı bakanlar yönetimi devirmekle tehdit ediyor. Muhalefet lideri Yair Lapid ise Netanyahu’ya anlaşmayı ilerletmesi için destek sözü verdi. Hamas, hâlâ resmi bir teklif almadığını ve tam savaşın durmasını, İsrail’in çekilmesini talep ediyor. Mısır, Katar ve Suudi Arabistan gibi Arap ülkeleri planı memnuniyetle karşıladı; fakat Filistin devletinin kurulmasına açık destek verilmemesi, bazı ülkelerden eleştiri alabilir.

 Perspektif ve Engeller

Trump’ın bu planı, Şubat 2025’teki önceki önerisine göre daha ılımlı görünüyor; o plan Filistinlilerin göç ettirilmesini ve Gazze’nin “Ortadoğu Rivierası”na dönüştürülmesini öngörüyordu. Ancak önünde birçok engel var: İsrail içindeki muhalefet, Hamas ile müzakerelerdeki belirsizlik ve Gazze’nin yeniden inşasının mali ve lojistik zorlukları. Ayrıca Filistin devletine dair net taahhüdün eksikliği, Filistinliler açısından yetersiz bulunuyor.

Sonuç

Trump’ın 21 maddelik planı geniş destek bulsa da ciddi zorluklarla karşı karşıya. Tony Blair’in Gazze’yi yönetmesi fikri yenilikçi olsa da onun geçmişi ve bölgedeki siyasi karmaşa nedeniyle direnç görecektir. Planın başarısı güven inşası, uluslararası koordinasyon ve iç farklılıkların aşılmasına bağlı. Ancak Hamas’ın silahsızlandırılması ve Filistin devletine açık taahhüdün olmaması, planın İsrail ve müttefiklerinin çıkarlarını öncelediğini gösteriyor. Bu da Filistinlilerin kabulünü zorlaştırabilir.