Mehr Haber Ajansı: Kudüs'te yaşayan Filistinli araştırmacı ve Birzeit Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan "Basal Farac", Mehr Haber Ajansı'na verdiği röportajda, mevcut ateşkesin yalnızca geçici bir adım olduğunu ve devamının uluslararası baskının sürekliliğini ve İsrail rejimine karşı yaptırım ve ekonomik kısıtlamaların uygulanmasını gerektirdiğini belirtti. Gazze sakinlerinin siyasi ve sosyal durumu iyileşene kadar, bu bölgedeki kriz ve yaşam zorluklarının devam edeceğini ve sakinlerin durumunda gerçek bir değişiklik olmayacağını da sözlerine ekledi.
Röportajın tam metni şöyle:
Sizce Gazze'deki mevcut ateşkes kalıcı bir ateşkes olabilir mi? Filistin-Siyonist esir değişimi tamamlandıktan sonra İsrail'in Gazze Şeridi'ni tekrar bombalayacağını düşünüyor musunuz?
İsrail, daha önce iki ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle kalmadı, mevcut dönemde Lübnan ateşkes anlaşması da dahil olmak üzere önceki anlaşmalara da bağlılık göstermemiştir. Rejim, saldırganlığını sürekli olarak çeşitli Arap ülkelerine doğru genişletmektedir.
Mevcut duruma baktığımızda, soykırımın başlangıcından bugüne kadar bu rejimin ateşkes anlaşmalarına uymadığı açıktır. Örneğin, Filistinlilerin yeniden tutuklanma tehdidi her zaman mevcuttur. Ayrıca, İsrail’in Gazze Şeridi’ne giren yardım miktarını kontrol ettiği bilgisi de sıkça dile getirilmektedir. Deneyimler ve mevcut raporlar, İsrail’in ateşkes anlaşmasının tüm detaylarına uymayabileceğini göstermektedir.
Tel Aviv’in “Trump Planı” olarak adlandırılan projeyi kabul etmesi için baskı altında olduğunu biliyoruz; bu plan, elbette İsrail rejiminin çıkarlarına hizmet etmektedir. Ateşkesin devam etmesini umuyoruz. Ancak, İsrail bu anlaşmanın bazı hükümlerine uysa bile, Filistin halkına karşı başka şekillerde saldırmaya devam edebilir.
Örneğin, Gazze Şeridi’ne yönelik tehditlerin artması, gelen yardım miktarının kontrol altına alınması veya Refah sınır kapısından giriş çıkışların kısıtlanması gibi durumlar söz konusu olabilir. Ayrıca, İsrail’in, Filistinli siyasi gruplar tarafından sunulan davalarda bile serbest bırakılmaya hazır tutukluların listesini manipüle ettiği bilinmektedir.
Gazze'nin savaştan sonra yeni bir krize girilmemesi için hangi diplomatik veya siyasi mekanizmalar sağlanabilir?
Bana göre, ateşkesin devam etmesini sağlamanın en önemli yolu, Tel Aviv’e yönelik yaptırımları yoğunlaştırmak ve Filistin’i destekleyen uluslararası faaliyetleri genişletmektir. Yapılması gereken çok şey var. Soykırım şimdilik durmuş olabilir, ancak İsrail’in saldırganlığı devam etmektedir. Batı Şeria’ya, Filistinli tutuklulara ve hâlâ İsrail esaretinde olan binlerce kişiye yönelik acımasız muameleye ve Gazze Şeridi’ndeki sorunlara ve zorluklara baktığımızda, ateşkesin sürdürülebilirliğini sağlamak için küresel baskının İsrail’i izole etmeye devam etmesi gerektiği açıktır.
Bu rejimin, küresel düzeyde izole bir rejim olarak tanınması ve soykırım ile Filistin halkının katledilmesi temelinde faaliyet gösteren Siyonist rejimin sürekli baskı, ekonomik yaptırım ve kısıtlamalarla yalnızlaştırılması sağlanmalıdır. Bir bakıma, gerilimin tırmanmasını önlemeye yönelik siyasi mekanizmalar da küresel baskıyı içermektedir. Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin onlarca yıldır kuşatma altında yaşadığı unutulmamalıdır. Bu siyasi ve toplumsal bağlam ele alınmadığı sürece, Gazze’deki durumda gerçek bir değişiklik görülmeyecektir.
Ateşkes önemli bir adım olsa da, İsrail’in saldırganlığının tırmanmasına yol açan koşulların ele alınması gerekmektedir. Aksi takdirde, Tel Aviv’in acımasız yaklaşımı devam edecek ve Filistinlilere yönelik katliam ile soykırım savaşının yanı sıra, Gazze Şeridi genelindeki yaşam koşullarında da bir değişiklik olmayacaktır.