İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Said Hatibzade, Abu Dabi’de düzenlenen 12. “Stratejik Abu Dabi Forumu”nda yaptığı konuşmada, ABD’nin bazı aracı ülkeler üzerinden Tahran’a nükleer müzakerelerle ilgili çelişkili mesajlar gönderdiğini söyledi.
Hatibzade, İran’ın “tamamen barışçıl bir nükleer anlaşma” istediğini belirterek, İran’ın ulusal güvenliğiyle ilgili hiçbir taviz vermeyeceğini ifade etti.
İran’ın tamamen ülke içinde geliştirilmiş nükleer programıyla gurur duyduğunu belirten Hatibzade, Tahran’ın nükleer silah üretme veya edinme peşinde olmadığını vurguladı.
Hatibzade, Washington’un üçüncü taraflar aracılığıyla Tahran’a ilettiği çelişkili mesajların müzakere sürecini karmaşık hale getirdiğini, ancak İran’ın yine de karşılıklı çıkarları koruyan dengeli ve kalıcı bir anlaşmaya varmaya hazır olduğunu dile getirdi.
Konuşmasının başka bir bölümünde Hatibzade, Batı’nın direniş güçlerini İran’ın vekil unsurları olarak tanımlamasını eleştirerek, “Vekil güçler, milisler gibi kavramları sorgulamak istiyorum. Onları İran’ın milisleri veya vekil güçleri olarak nitelendirmek gerçeği fazlasıyla basitleştirmektir.” dedi.
Hatibzade, “Örneğin Hizbullah’ı düşünün. Hizbullah her zaman vardı ama aslında 1981 öncesinde İsrail’in Lübnan’ı işgalinin bir yan ürünüdür. İsrail Lübnan’ı işgal etmeden önce Hizbullah diye bir şey yoktu; işgalin ardından ortaya çıktı” ifadesini kullandı.
Bölgedeki diğer direniş gruplarının da İsrail rejiminin yarattığı sorunlarla mücadele etmek için kendi toplumlarının içinden doğduğunu belirten Hatibzade, “Bu önemli bir noktadır, çünkü bu direniş grupları İran’ın desteği olmasa da var olurlar” diye konuştu.