İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (IPIS) Başkanı Said Hatipzade, Kazakistan’da düzenlenen Astana Düşünce Kuruluşları Forumu 2025 (Astana Think Tank Forum 2025)’e katıldı.
Forumun açılış töreni ve ilk oturumunda Hatipzade, Kazakistan Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Yerjan Aşıkbayev ile Çin ve Kanada’dan önde gelen düşünce kuruluşu başkanlarıyla birlikte ana konuşmacılardan biri olarak bir konuşma yaptı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Hatipzade, uluslararası düşünce kuruluşları arasındaki diyalogların küresel sorunlara dair ortak anlayışın oluşmasındaki önemini vurguladı ve fikrî etkileşimin bölgesel ve küresel işbirliğini güçlendirmede oynadığı rolün altını çizdi.
“Uluslararası düzenin yapısı köklü bir değişim sürecinden geçiyor ve öngörülemezliğin yeni bir düzeyine ulaşmış durumda; bu da tehlikeli bir dönemi beraberinde getirmiştir” diyen hatipzade, “ABD diğer ülkelere karşı hegemonya dayatmaktadır. Washington bunu ‘güç yoluyla barış’ söylemi altında, aslında zor kullanımıyla hegemonyasını uygulayarak yapmaktadır” ifadesini kullandı.
İranlı diplomat, Siyonist rejimin de ABD’nin Ortadoğu’daki ana vekili ve taşeronu olarak aynı yaklaşımı sürdürdüğünü belirterek, “Bu rejim barış peşinde değil; tüm Ortadoğu üzerinde mutlak bir üstünlük kurma arayışındadır. Bu durum BM’nin temel ilkelerini ve uluslararası hukuku ciddi biçimde zedelemiştir” ifadelerinde bulundu.
Hatipzade sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail rejimi tarafından gerçekleştirilen saldırgan eylemler, Gazze’deki etnik temizlik ve soykırım, ayrıca bu rejim tarafından Ortadoğu’daki 8 ülkeye yönelik saldırılar, uluslararası sistemde süregelen kurum karşıtlığının ve hukuk tanımazlığın açık örnekleridir.”
Konuşmasının sonunda Hatibzade şunları söyledi:
“ABD, geçmişte İran, Rusya ve Çin gibi ülkeleri uluslararası düzene karşı revizyonizmle suçluyordu. Oysa bugün dünyadaki en revizyonist ülke bizzat ABD’nin kendisidir; mevcut düzene karşı başkaldırmış ve aldığı kararlarla küresel düzeni ve barışı ciddi biçimde tehdit eder hâle gelmiştir.”
yorumunuz