Habib Ahmadzadeh- Yaklaşık yirmi yıldır milyonlarca Filistinli, Apartheid rejimi tarafından Gazze adı verilen askeri bir hapishanede hepsedilmektedir. Şu ana kadar rejim, kendisinin ve dostlarının Filistin halkına dayatmak için yazdığı barış anlaşmalarının hiçbirine en ufak bir ilgi göstermedi.
Gazze savaşı, Filistinliler ile bu işgalci rejim arasında (BM kararları açısından bile) iki hafta değil, yetmiş yıldır sürüyor. Hamas ve İslami Cihad, aynı sahte barışların ve bu sefer tekrarlanan ve kademeli saldırganlıkların yerine ani ölümü seçmiş olabilen saldırılar altında olan milletin bıkkınlığının sonucudur.
Netanyahu, Hamas'ın kontrolü olmadığı Batı Şeria'da dahi hergün cinayetler işleyerek ve Mescid-i Aksa'nın avlusunda şölen düzenleyecek kadar kutsal mekanlara hakaret ederek, kendisini aşırılıkçı sistemin çöküşünün baskısından kurtarmak için Filistinli direniş gruplarının bir şeyler yapmasını sağlamaya çalışıyordu.Ama belki de güney cephesinin bu kadar yıkılacağını ve kuşatma altındaki Filistinlilerin gücünün artacağını hiç hesaplamamıştı.
Böyle bir savaşın devamında El Ehli Baptist Hastanesi saldırısı ve buraya sığınan yüzlerce kadın ve çocuğun katliamı, her gün yüzlerce benzer cinayet işleyen Netanyahu’nun utanç verici tutumu Soğuk Savaş'ta Amerikan propaganda makinesinin Ruslar için uydurduğu yalan hikayeye benziyor.
Şimdi her iki veya üç günde Gazze'deki El Ehli Baptist Hastanesi’ndeki şehit sayısı kadar Filitinlileri katleden Netanyahu gibiler, tıpkı Soğuk Savaş'taki askerin sahte hikayesi gibi kendilerini herhangi bir cinayetten temize çıkaracak ahlaki yeterliliğe sahipler mi?
Ortadoğu halkına sunulan sözde barış teklifleri Batı denilen bir doktorun ağrı kesicisinden başka bir şey değildir; O, hastanın kanser olduğu gerçeğini ölüm anına kadar kendisinden saklamak istiyor. Bu tedavi yöntemi Doğu inasanlarının işine yaramaz.
Belki de Gazze'nin masum insanları, Yeni Ahit'teki Yuhanna’nın şu sözlerinden dolayı acı çekiyorlardır:
''Baktım ve solgun bir at üzerinde ölüm süvarisini gördüm ve bir sürü ölü de onun peşinden geliyordu.''
İçerisinde yaşadığımız bu dünya hayatının kıyametten önceki son durağı olan ahir zamanın ölüm süvarisi hiçşüphesiz Netanyahu’dur.
Biden, Macron ve Netanyahu’nun diğer destekçileri çok önemli soruya dikkat etmeli:
Yıllardır devam eden Gazze kuşatması Ortadoğu'da Hamas ve İslami Cihad'ın güçlenmesine yol açmadıysa, her gün yüzlerce kadın ve çocuğun korkunç şekilde katledilmesi ve Filistinlilerin yerlerinden edilmesi yakın gelecekte İsrail'e ne sonucu olacak?
Bu ölüm süvarisi (Netanyahu) ve destekçileri bugünlerde Filistinlilere yönelik yapılan katliam ve soykırımın, gelecekte daha büyük bir intikamın Gazze tünellerinden başlayacağını ve Firavun sarayının her odasına kadar devam edeceğini bilmiyorlar mı?
Tarihten ders al, ey ölüm süvarisi!
yorumunuz