3 Kas 2023 21:51

Özel: Gazze savaşıyla ilgili çok gizli ses kaydı

Özel: Gazze savaşıyla ilgili çok gizli ses kaydı

Mehr Haber Ajansı, Siyonist İsrail'in başlattığı Gazze savaşı ile ilgili ses kaydı olan çok gizli bilgiye ulaştı.

Bu ses kaydına göre, eski CIA Direktörü David Petraeus, üst düzey Amerikan ve Siyonist siyasi-askeri kişilerle yaptığı gizli bir toplantıda İsrail’in Gazze savaşı ile ilgili zafer için önerilerini sunuyor. Bu gizli toplantıda Siyonist Rejim Ordusu eski Genelkurmay Başkanı Aviv Kohavi de bulunuyor.

7 Kasım 1952 New York doğumlu David Petraeus, 6 Eylül 2011 yılında, CIA Direktörü olarak görev yapmaya başladı. Petraeus 9 Kasım 2012’de eşine yaptığı ihanet nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı.

2001 ve 2002 yıllarında Bosna Hersek'te NATO'nun üst düzey komutanlarından biri olarak görev yapan Petraeus 2007 yılında Irak'taki operasyona liderlik yaptı. ABD Ordusu'ndaki en yüksek askeri rütbe olan bu dört yıldızlı general, CIA'e başkanlık etmeden önce aynı zamanda ABD ordusunun Batı Asya, Doğu Afrika ve Orta Asya'daki komutanlığından da görev yaptı.

23 Nisan 1964 doğumlu olan General Aviv Kohavi ise Gadi Eisenkot'tan sonra Siyonist Ordunun 22. Genelkurmay Başkanı seçildi ve bu görevi 16 Ocak 2023'te General Herzi Halevi'ye devretti. Kohavi askeri faaliyetlerine tugayı paraşütçüsü olarak başladı ve kısa süre sonra Siyonist rejimin idari ve askeri pozisyonlarında terfi edildi. Daha önce de işgal ordusunda ve kuzey tugayında sözde Gazze odasının komutanı, bu rejimin askeri istihbarat şubesinin başkanı ve Siyonist ordusunda operasyon biriminin komutanıydı.

Kohavi Filistin'in birinci ve ikinci İntifasının bastırılmasında, Siyonist Rejim'in 1982 ve 2006'da yıllarında Lübnan'a yönelik saldırılarının yanı sıra bu rejimin 2008, 2011 ve 2014'te  yıllarındaki Gazze'ye yönelik saldırganlığında da önemli bir rol oynamıştı.

Gizli ses kaydının içeriği

Toplantı ile ilgili ele geçirilen bu ses kaydında General Petraeus, Gazze için çözüm olarak Amerika'nın Irak ve Afganistan'daki başarısız stratejilerini öneriyor. Amerika 2001 yılında Afganistan'ı işgal ederek ülkenin insanlarına daha iyi bir yaşam sunacağını vaat etti. Ancak 20 yıl sonra utanç içinde Afganistan'dan kaçtı.

"Terör", "yoksulluk" ve "insanların yerlerinden edilmesi" Afganistan'ın 20 yıllık işgalinin uğursuz mirasıdır. Brown Üniversitesi'nin verilerine göre 20 yıl süren bu işgalde 2 bin 500 Amerikan askeri ve 4 bine yakın Amerikalı sivil öldürüldü.

ABD'nin Afganistan Özel Müfettişliği (SIGAR) de "Afganistan'da 20 yıl süren savaşta 66 bin Afgan askerinin ve 48 bin Afgan sivilin öldürüldüğünü, 75 bin sivilin de yaralandığını" duyurmuştu. Bu savaş Afganistan’a istikrarsızlık getirmiştir.

ABD ayrıca yalan vaatlerle Irak'ı işgal etti ve 20 yıl sonra hala bu ülkede terör eylemleri ve istikrarsızlığın devam ettiğini görüyoruz. İngiliz kuruluşu (Opinion Research Business) 2007 yılına kadar, yani savaşın başlamasından 4 yıl sonra, bir milyon 200 bin Iraklının öldürüldüğünü açıkladı. Ne yazık ki ölenlerin yaklaşık yüzde 40'ının kadın ve çocukların olmasıydı.

Bu ses kaydında General Petraeus, Filistinli kadın ve çocukların İsrail tarafından kasıtlı olarak öldürmesinden açıkça bahsediyor, ancak ifadesinde bu cinayetleri meşrulaştırmaya çalışıyor. Petraeus ayrıca Siyonistlere insanların yaşadığı evlere saldırı yapma stratejisini de öneriyor; Bu stratejini sonucu şu ana kadar 3 bin 500'ü çocuk olmak üzere yaklaşık 9 bin Filistinli sivilin şehit olmasıdır.

Amerikalı general, Filistin halkının vahşice öldürülmesini haklı çıkarmak için Gazze'nin Siyonistler tarafından yeniden inşa edilmesi yoluyla İsrail'in kaybeden imajını yeniden kazanmasını öneriyor.

Bu, Amerikalıların Irak ve Afgan halkının öldürülmesini meşrulaştırmak için kullanmaya çalıştığı aldatıcı stratejidir, ancak bu stratejinin sonucu bölgenin istikrarsızlığı, Amerikan işgaline maruz kalan ülkelerin yoksulluğu ve milyonlarca masum insanın katledilmesidir.

Bu toplantıda Petraeus, ABD'nin Irak'ın işgalinde uyguladığı aptalca stratejisini ve bunun bu ülke halkı için korkunç sonuçlarını da itiraf ediyor, ancak yine de Gazze için başarısız stratejilerini öneriyor. İşte ses kaydı şöyle:

Bana göre Hamas'ın yok edilmesinden başka bir seçenek yok ve Aviv'in (Kohavi) de bildiği askeri doktrinde yer alan terimleri kullanıyorum; Bazı seviyeler var, onu inkar edebilirsin ve kırıp yok edebilirsin; Kanaatimce (Hamas) yok edilmeli, askeri açıdan imha edilmeli, düşmanı görevini başaramaz hale getirmeniz ve kendisini yeniden canlanmasına izin vermemeniz anlamına gelir. 
Bu yeniden canlanma konusunu unutmayın, çünkü bu çok büyük ve önemli bir görev; Kara operasyonunun ertesi günü Gazze'yi yönetmek için hazırlanan planın Başbakan, İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı ve ona eşlik eden diğer isimler tarafından ilan edil gerektiğine inanıyorum. Onlar Hamas ve ve İslami Cihad'ı yok etmek istediklerini ilan etmeli. Daha sonra bunun nasıl yapılacağını ve bunun alternatifi olmadığını açıklamaları gerekir.

Aviv’in de bundan yana olduğundan eminim. Operasyonun Gazze şehrinin kuzeyinden başlayarak kademeli ve metodik olarak yapılması gerek, ancak eninde sonunda Gazze topraklarının tamamında icra edilesi lazım. Hamas ve İslami Cihad’ın ortadan kaldırılması gerçekleşirse, tabii ki İran Hamas geri kalanlarını toparlamak için harekete geçecektir.

Şimdi bu konuya tekrar odaklanmam gerekiyor, bu eylemin sizin ‘Silahların Masumiyeti’ (Siyonist ordunun sloganlarından biri ve sivilleri öldürmemek anlamına gelir) doktrini, Cenevre Sözleşmesi ve silahlı çatışma hukuku çerçevesinde nasıl yapılması gerektiğini anlatmak istiyorum. Pek çok kişinin Filistinli siviller meselesiyle yakından ilgilendiğini düşünürsek; çatışmalar ve savaşlar sırasında İsrail askerlerinin sivilleri korumak için büyük çaba gösterdiğini açıkça belirtmek gerekir.

Elbette ki, sivillerin arasına sığınan üniformasız düşmanların bulunduğunu belirtmek gerekir. İntihar eylemcisi, yol kenarına yerleştirilen bobma düzeneği, bomba tuzağı ve binaların patlaması olabilir. Eyleminiz metodik ve dikkatli bir şekilde yapılması ve bahsettiğim konuların net olarak açıklanması gerekir.

Aviv de (Kohavi) bunu biliyordur, eğer bir binayı temizleyip birlik göndermeden diğer binaya geçerseniz, düşman tekrar arkanıza sızacaktır. Bu durumda savaşa 360 derece açısından gireceksiniz, dolayısıyla bu eylemin farklı alanlarda çok metodik ve sabırla yapılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Şunu da belirtmeliyim ki, ele geçirilen bir alanda tam güvenlik sağlandıktan sonra yeniden mümkün olan en kısa sürede imar çalışmalarına başlanmalı, yıkım ve hasarların onarılmasında iyi niyetiniz de belirtilmelidir.

Buradan (açıklanması gereken) hazırlanan planın bir başka unsura geliyoruz: Batı Şeria’ya kıyasla Gazze halkının hayatı nasıl olacak? İsrail’in iç politikası zarar görmüştür, bunun giderek düzeleceğine inanıyorum. Irak'ta El Kaide ve ardından IŞİD'e karşı yürüttüğümüz temizleme operasyonlarında Sünni Araplar’dan yardım etmelerini istedik. Tabii ki Filistinlilerin onlara (Hamas) karşı size yardım etmesini beklemiyorum ama en azından size engel olmadan açık şekilde onları desteklemeyebilirler. O zaman belki Hamas'sız hayat daha güzel olur, bu felaketi başınıza getiren Hamas'tır...böyle...

Kanaatimce bir plan olmalı. İnsanların Gazze'deki Filistinlilerin geleceği hakkında çok şey sorduğunu bir kez daha vurguluyorum.

Bana göre İsrail'in Gazze'yi kısa bir süreliğine yöneteceği ve kimsenin bir daha burayı işgal etmek istemediği bir şekilde bilinmelidir. Bu konuda zorluklar olduğunu biliyorum ama güvenilir ve yetenekli bir kuruluşun öne çıkacağını öngörmüyorum. Eğer Hamas ordusunun teröristlerini ve Filistin İslami Cihadının teröristlerini veya söylediğiniz gibi siyasi kanadını yok etmek için güç gönderirseniz, o zaman (Gazze'yi) kim yönetecek? Yönetimin sadece insani yardımın dağıtımı ve temel hizmetlerin restorasyonu olmadığını, yeniden yapılanmanın başlangıcı olmadığını ve okullar, çarşılar ve klinikler kurma olmadığını unutmayın. Bu isyan karşıtı bir mekanizma olarak görülmelidir. Bu nedenle güvenlik operasyonlarının yürütülmesinin yanı sıra İslami Cihad ve Hamas'ın kendilerini yeniden toparlamaması için istihbarat tedbirleri de alınmalıdır.

Dolayısıyla İsrailli liderlerin zor da olsa gerçeklerin farkında olmalı ve anlattığım tüm hususlar ve planlara göre hareket edilmesi gerekiyor. Irak'ın işgali sırasında buna yeterince önem vermediğimizi, bu konuları bilmesiğimizi söyleyebilirim. Bu yüzden gerçekten aptalca, yapıcı olmayan kararlar aldık. Örneğin askerleri ailelerinin geçimini nasıl sağlayacaklarını söylemeden kovduk, idari kademeleri yok ettik. Bir ülkeyi yönetmek için onbinlerce insana ihtiyaç var ve Irak herhangi bir uzlaşma anlaşmasından mahrum kaldı.Dolayısıyla yukarıda bahsettiğim plan konusu çok gerekli ve önemli.

Sonuç

Siyonist rejim Aksa Tufanı operasyonunda ağır bir yenilgiye uğradı. İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamanei, bunu ‘telafisi mümkün olmayan bir yenilgi’ olarak nitelendirdi. Askeri ve istihbarat gücüne sahip olduğunu iddia eden rejimin, küçük bir grup karşısında yenilgiye uğraması, ABD’nin Hamas'a ve Gazze Şeridi'ne karşı yürütülen savaşın yönetimini eline almasına neden oldu ve başarısızlıklarını bir şekilde telafi etmeye çalışıyor. Şu ana kadar, masum Filistinlilerin vahşice öldürülmesi ve Gazze Şeridi'nin gece gündüz bombalanması dışında İsrail ve ABD tarafından herhangi bir belirli bir strateji sunulmadı. Kara saldırısı elbette aşamalı olarak yürütülüyor ancak şu ana kadar Siyonistlere başarı getirmemiştir. Bu durumda General Petraeus, Gazze Şeridi'ni yok etmeyi teklif ederek ne pahasına olursa olsun bir zafer kazanmaya çalışıyor. Ama bu strateji 22 yıl önce Afganistan'da, 20 yıl önce de Irak'ta yaşandı ve sonuçlarını herkes gördü. ABD, bölgedeki hatalarını bu kez Gazze Şeridi'nde tekrarlayarak Siyonistler adına yeni bir hezimte uğrayacaktır.

News ID 1912467

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha