Gazete Duvar’dan Osman Çaklı’nın haberine göre, Kanal İstanbul projesinden davacı olanlara iletilen tebligatta, 2020 yılında Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına karşı açılan yürütmeyi durdurma davasının bilirkişi keşfi yapılacağı belirtildi.
Yaklaşık 5 yıl sonra projeyle ilgili keşif iki gün sürecek. Danıştay 4’üncü Dairesi’nin kararına göre davacılardan bir kişi 14-15 Kasım’daki keşfe katılabilecek ve ilave olarak sınırlı beyanda bulunabilecek.
Avukat Ekin Öztürk Yılmaz, yürütmenin durdurulması mekanizmasının ivedi yargılamaya tabi olduğunu belirterek, sürecin hukuksuz ilerletildiğini ifade etti. Yılmaz, "Her dava bakımından bir kişinin konuşmasına karar verdi. Bu da hak arama özgürlüğünü zedeleyen bir tutum. Davanın açılmasından itibaren sürdürülen tavrın, devam ettirileceği duygusu yaratıyorlar. Mesleki olarak, bilimsel teknik ilkeler çerçevesinde TMMOB’un verdiği mücadele hukuksal anlamda da sürmeye devam edecek” ifadeleriyle Danıştay’ın hukuki açıdan aldığı kararları eleştirdi.
Kanal İstanbul projesi nedir?
“Kanal İstanbul Projesi” 27 Nisan 2011’de o dönem başbakan olan Tayyip Erdoğan tarafından duyuruldu. O zaman adı yoktu, ‘Çılgın Proje’ olarak anlatılıyordu. ÇED raporuna göre proje, Küçükçekmece, Avcılar, Başakşehir, Arnavutköy ilçesi sınırları içerisinden geçiyor ve projenin Karadeniz’e bağlantısı kuzeyde Karaburun’da, Marmara Denizi’ne bağlantısı ise Küçükçekmece Gölü’nde sağlanacak.
İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş güzergahı olarak planlanan proje için İmar Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Yine rapora göre ‘su yolu’ kavramı ile planlanan Kanal İstanbul projesi 45 kilometre uzunluk, alt kısımda 250 metre üst kısımda 360 metre genişlikte ve 20,75 metre derinlikte olacak.
Ancak proje sadece ‘su yolu’ndan oluşmuyor. Kıyı yapıları, yat limanları, konteyner limanları ve lojistik merkezler, denizden alan kazanımı, dip taraması ve beton santralleri yapımı’ da projenin bir parçası.
yorumunuz