Sputnik'in haberine göre, İstanbul'da düzenlenen kongrede konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Dünyanın ilk rasathanesini kurmuş, en müsbit ilim irfan merkezlerine ev sahipliği yapmış bir ülke olarak bizim yenilikle bir sorunumuz olamaz. Zira “İlim Çin’de de olsa alınız” diyen bir peygamberin ümmeti olarak bizim ilmin ve bilginin kaynağıyla da herhangi bir sıkıntımız yoktur. Bu açıdan biz modern tabirle teknofobik insanlar değiliz. Bunu bir defa tespit edelim. Biz teknolojik ve bilimsel gelişmelerin nereden neşet ettiğine değil, niçin kullanıldığına, hangi gayeyle kullanıldığına, insan hayatında nereye taalluk ettiğine bakarız.
Bizim için kıstas, teknolojinin fıtrata aykırı olmamasıdır. Ölçü teknolojinin dünyanın yok edilmesi için değil, ihyası yolunda kullanılıyor olmasıdır.
Cep telefonu ile özçekim yaparken düşen kaza yapan sakatlanan vefat eden insanlara dair haberleri kimi zaman tebessüm ederek kimi zaman yüreğimiz parçalanarak takip ediyoruz.
Bugün nükleer başlıkları veya nükleer silahları yasaklama anlayışını savunan zihniyetlere baktığınız zaman bakıyorsunuz bir tanesinde 15 bin 16 bin nükleer başlık var. Bir diğerinde 12 bin 500 nükleer başlık var. Bir diğerine bakıyorsunuz 7 bin 500 nükleer başlık var. Sayı felaket. İstediğin anda istediğin yerde bunu kullanma hakkına sen sahip olacaksın. Ama öbür tarafta diğerlerine diyeceksin, 'Sen yapamazsın.' Hemen parmak sallamaya başlıyorlar. İşte sıkıntı burada. Bu da bir bağımlılık. Bunu da dikkatle değerlendirmek lazım. Bu da bir zihni bağımlılıktır.
Bundan 4 asır önce Köroğlu 'Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu' demişti. Biz de bugün diyoruz ki modern teknolojinin ürünü olan kitle imha silahları çıktı, insanlık bitti.
Dost meclislerindeki gönül sohbetlerinin yerini artık sosyal medya tartışmaları aldı. Mekke'de Beytullah'da, Medine'de Mescid-i Nebevi'de dahi insanlar, ibadet, kıraat ve tefekkürle meşgul olmak yerine telefonlarıyla vakit geçiriyorlar. Hayatımızı kolaylaştırması gereken teknoloji maalesef giderek bizi hayattan koparıyor.
Çocuklarımızı beyhude yere teknolojiden uzak tutmaya çalışmak yerine onlara teknolojiyi bilinçli kullanmanın yollarını göstermeli, onun eğitimini vermeliyiz. Annenin-babanın elinden telefonu, tableti bırakmadığı, televizyon başından ayrılmadığı bir evde çocuğa 'Teknolojiden uzak dur.' demek faydasız bir çaba olur.