BBC'deki Hard Talk programına konuşan Erdoğan, Türkiye'nin Suriye hükümetine destek veren Rusya ve İran ile işbirliğini neden tercih ettiği sorusuna "Ben Beşar Esed'e bugün de karşıyım, Beşar Esed'in yanında değilim. Fakat gerek Rusya'yla, gerekse İran'la üçlü olarak attığımız bu adımlar, Suriye'deki halkın barışına yönelik bir adımdır ve buna yönelik bir adımı atıyoruz" ifadesiyle yanıt verdi.
"Eğer biz Amerika, İngiltere, Fransa, onlarla beraber bu işleri yürütebilseydik, bugün belki onlarla beraber bu süreci işletirdik" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama onlarla beraber bu süreci işletemedik. Örneğin bir Rakka operasyonunda Amerika, terör örgütleriyle beraber hareket etti. Beraber yapalım bu işi dedik, bizimle beraber yapmadı. Bizimle beraber yapmayınca, biz terörle mücadelede orada bizimle beraber hareket etmeye karar veren Rusya'yla bu adımı atmış olduk ve şu anda da biz, kuzey Suriye'deki bu operasyonlarımızda Rusya'yla beraber süreci işletiyoruz."
Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de şu ana kadar PYD-YPG gibi örgütlerini çökertmeye dönük çaba sarf ettiğini belirterek, "Bizim Kürt vatandaşlarımızla da, Suriye'deki Kürtlerle de münasebetlerimiz hiç olmadığı kadar iyi. Ama bir de orada terör örgütü olanlar var, birisi bunların PYD'dir, öbürü YPG'dir" diye konuştu.
'Türkiye'nin örgütlerle orada bir terör koridoru oluşturulmasına müsaade etmediğini ve etmeyeceğini' söyleyen Erdoğan, "Mücadeleyi Afrin'de de öyle verdik, Cerablus'ta da öyle verdik, öyle vermeye de devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"Kesinlikle biz Esed'in yerinde kalmasını tasvip etmiyoruz, istemiyoruz" diyen Erdoğan, Türkiye'nin, Suriye'de Duma'da kullandıldığı iddia edilen kimyasal nükleer özellikli malzemeleri, bu ülkede bu silahların varlığının bilinmesi için bazı ülkelere de ilettiğini söyledi.
Türkiye'nin Suriye'de siyasi çözümden yana olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu siyasi çözümde de iki süreç var. Bunun bir tanesi malum Cenevre'dir, bir tanesi Astana sürecidir. Cenevre bu işi çözememiştir ve Astana süreci başlamıştır. Ve Astana'da atılan adımlar, Cenevre'yi kaldırmaya yönelik değildir. Sadece Cenevre'nin tamamlayıcı bir cüzüdür. Bunun yanında bir adım daha attık, birisi Soçi'dir. Soçi'den sonra Ankara görüşmelerini yaptık. Şimdi Ankara görüşmelerinden sonra da Tahran görüşmelerini yapacağız. Bütün buradaki hedefimiz; Suriye halkının içinde bulunduğu bu sıkıntıları atlatmasıdır."
AK Parti'nin ve kendisinin, seçimleri kazanamama ihtimaliyle ilgili soruyu ise Erdoğan, "Bu soruyu bize niye sordunuz? Daha iyi işte, eğer kazanmama durumumuz söz konusuysa, kazanacak olanlar zil takıp oynarlar, rahat olun. Batı da siz de rahat olun, hele hele BBC çok rahat olsun" şeklinde yanıtladı.