Kamran Azar ve Azar Mahdavan: 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce başlayan tüm sımsıcak siyasi polimiklerin ardından bazı uzmanların da tahminde bulunduğu gibi Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha seçimlerde zafere ulaşarak adeta yepyeni bir politik devreyi başlatmak üzere olan Türkiye’nin cumhurbaşkanı oldu.
Ancak Mehr Haber Ajansı’na konuşan Türkiye Siyaset Alanı Uzmanı “Musa Dadashzadeh” bu büyük zaferin aslında Erdoğan’ın Devlet Bahçeli’nin başında bulunduğu MHP ile yaptığı “Cumhur İttifakı” ve aynı zamanda da seçimlerin erkene alınması tedbirinden kaynaklandığını açıkladı.
Dadashzadeh aşağıda okuyacağınız gibi yeni Türkiye’deki gelişmeleri konu alan Mehr Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
*Erdoğan’ın 24 Haziran seçimlerindeki başarısını nasıl yorumluyorsunuz?
-Bunu anlamamız için aslında seçimlerin öncesindeki gelişmelere ve özellikle de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı erken seçim çağrısına göz atmamızda fayda var. Bu konunun ise birkaç nedeni vardı.
Birinici neden Türkiye’deki kötü ekonomik koşullara dayanıyordu. Örneğin yüzde 15’lik bir artış ile karşılaşan enflasyon oranının seçimlerin tam zamanında yani bir buçuk sene sonra yapılması suretinde Erdoğan’ın beklediği oy sayısını düşürebileceğini düşünüyorum.
Bunun bir diğer nedeni de liranın dolar karşısında değer kaybetmesi konusuydu. O günlerde dolar 3.8 ile 4 lira arasında değişik bir fiyata sahipti ve bu da halkın kaygı duymasına yol açmıştı. Günümüzde ise bu rakamlar neredeyse 6.6 gibi büyük bir rakama ulaşmaktadır. Liranın değer kaybı sorunu ise beraberinde yatırım ve sermayelerin ülke dışına aktarılması sorununu getirmiş oldu; bazı vatandaşlar sahip oldukları malları satışa koyup aldıkları parayı bir an önce dolara çevirmeye kalktı ki bu da doların yine yükselişe yön tutması ile sermayenin ülkeden çıkışına yol açtı.
Afrin operasyonu da bu arada etkili olan bir diğer nedendi. Suriye’nin kuzeyinde bulunan Kürt gruplar Erdoğan için birer potansiyel tehdit olarak algılanıyordu bu yüzden de hiç bekletmeden “Zeytin Dalı” operasyonunu başlattı. Erdoğan operasyonda elde edilen zaferin halk arasında yaratmış olduğu mutluluktan sıcağı sıcağına yararlanmayı planlıyordu.
Bunlara ilave olarak 3 milyon Süriyeli mültecinin Türkiye’de bulunması seçimlerde etkili olan nedenlerin bir diğeriydi. Söz konusu mülteci sorunu neticesinde ev ve konut fiyatları hızla artarak bu alanda büyük bir enflasyon krizinin ortaya çıkışı eşiğine geldi. Sonuç olarak Bahçeli erken seçim çağrısında bulundu ve Erdoğan da bu isteği olumnlu karşılayarak kabul etti; zira zaman geçtikçe halkın kendisine yönelik gösterdiği ilgi ile oy oranının düşeceğini iyi biliyordu.
Bu arada seçimin tarihiyle ilgili zekice yapılan zamanlamaya da işaret etmeliyiz; seçimler Ramazan ayının hemen hemen ardından yapılıyordu. Yani farklı şehirlerdeki camiler, Erdoğan lehine reklam amaçlı hutpeler düzenlemek için yeterli zamana sahiplerdi. Erdoğan 2010 yılından beri kentlerdeki camilerle meydanlarda iftar yemeği törenleri düzenleyip bu yönde büyük paralar harcamayı bile göz ardı etmiyordu, işte bu nedenlerden dolayı da Erdoğan için en uygun seçim zamanı 24 Haziran’dı.
MHP olmasaydı Erdoğan’ın yenilgiye uğraması kaçınılmazdı
Erdoğan’ın elde ettiği tarihi zaferde MHP’nin yardımlarını unutmamak gerekir. Ayrıca AKP geçenlerde yapılan referandum oylamasında da MHP ile gerçekleştirdiği itilaf ışığında başarıya ulaşmıştı. 2010 referandumunda yüzde 58 oy oranına sahip olmayı başaran Erdoğan şimdiye dek göze gelir bir oy kaybıyla karşı karşıya ve bundan dolayı da tek çareyi MHP ile itilaf kurmakta buyor. Ancak bu konuda yine de üzerinde durmak istediğim nokta şu ki seçimler önceden belirlenmiş tarihte yapılsaydı Erdoğan Bahçeli’yle birlikte kurduğu itilafa rağmen zafere ulaşamayacaktı.