143 ülkenin lehte oy kullandığı karar tasarısına Arjantin, Çekya, Macaristan ve ABD'nin de aralarında bulunduğu 9 ülke karşı oy kullanırken 25 ülke de çekimser kaldı.
Kararın kabul edilmesi Genel Kurul salonunda alkışlarla karşılandı.
Dokuz maddeden oluşan belge, Güvenlik Konseyi'ne Filistin'in BM'ye kabulü konusunu yeniden gözden geçirmesini tavsiye etmenin yanı sıra, 'istisnai bir temelde ve emsal teşkil etmeksizin' Filistin'e BM Genel Kurulu'nda daimi bir üyenin sahip olduğu bir dizi usuli hakkın tanınması gerektiğine dair bir hüküm barındırıyor.
Özellikle Filistin, Orta Doğu meseleleriyle ilgili toplantılarda kendisini konuşmacılar listesine dahil edebilecek, değişiklik önerilerinde bulunabilecek ve bir grup ülke adına usule ilişkin teklifler yapabilecek. Bununla birlikte, Filistin'in gözlemci devlet olarak kalacağı ve bu nedenle Genel Kurul'da oy hakkı bulunmadığı ve temsilcilerinin BM organlarında aday olamayacağı ifade edildi.
'Üyelik kriterlerini yerine getiriyor'
Kararda, 'Filistin'in BM Şartı'nın 4. maddesi uyarınca BM'ye üyelik kriterlerini yerine getirdiği ve bu nedenle BM'ye üye olarak kabul edilmesi'gerektiğine dikkati çekildi.
ABD'ye atıf yapılarak 18 Nisan'da tek bir üyenin Filistin'in BM'ye tam üyeliğini veto etmesine tepki gösterilen kararda, 12 Konsey üyesinin desteğinin altı çizildi.
BMGK'ye bu çerçevede 'olumlu' şekilde tekrar konuyu ele alması tavsiyesinde bulunularak, BM üyesi ülkelerin çoğunluğunun Filistin'in üyeliğine destek verdiği vurgulandı.
'Tam üyelik anlamına gelmiyor'
Söz konusu karar Filistin'e tam BM üyeliği hakkı tanımamakla beraber çok sayıda BM üyesinin desteğini göstermesi açısından önem taşıyor.
"Filistin devleti, gözlemci üye olarak Genel Kurul oylamalarına katılamaz ve BM organlarına kendi ülkesinden aday gösteremez" ifadesinin, kararın Filistin'e tam üyelik verilmediğini göstermek için koyulduğu düşünülüyor.
Aynı zamanda kararın, 'istisnai ve emsal' teşkil etmediğinin vurgulanmasının da daha fazla destek toplamak için karara eklendiği ifade ediliyor.