Bugün 11 Ekim, İran takviminde Fars Edebiyatı'nın en büyük ve en ünlü şairlerinden olan Hâfız-ı Şirâzî'nin anma günüdür.

Hâfız-ı Şirâzî, gerçek adıyla Hoca Şemseddin Muhammed, on dördüncü yüzyılda yaşamış İranlı şairdir.

1324-1391 yılları arasında yaşamış İran’ın Şiraz şehrinde doğmuş, zor şartlarda okuyabilmiş, şeriat, tasavvuf ve edebiyat konularında kendisini yetiştirmiş bir alim.

Adından, Kuran’ı ezberleyerek “hafız” sanını aldığı, yapıtları üzerine yapılan çalışmalardan ise iyi bir medrese eğitimi gördüğü; hadis, fıkıh, kelam ve tasavvuf okuduğu anlaşılmaktadır.

Keskin zekası, okuduğu gazellerle herkesi hayrete düşüren kişiliğiyle toplumları etkilemeyi başarmış olan Hafız, İran sınırlarını aşaran bir üne sahip. İran tasavvuf şiirinin öncülüğünü yapmıştır. Şiirlerinde gerçeküstü öğeler de bulunur. Hâfız-ı Şirâzî, fikirlerindeki kuvvet, görüşlerindeki hususiyet ve edasındaki rindlik bakımından bütün şarkın en lirik şairlerinden biri sayılmış ve şöhreti gün geçtikçe doğuya ve batıya yayılmıştır. Mezarı İran ın Şiraz kentinde, şiirlerinde anlattığı gibi bahçelerin içerisindedir.

Hafız’ın yaşadığı çağda, İran şiiri bir geçiş dönemini yaşamaktaydı. Bu geçiş döneminde, şiiirlerin temaları, benimsenen konunun içeriğiyle örtüşen, şairin yaşam anlayışını yansıtan niteliktedir.

Hafız, başta gazel ve rubai olmak üzere, İslâm edebiyatında yaygın olan şiir biçimlerinin hepsinden örnekler vermiştir. En büyük başarıyı ise gazellerinde sağlamıştır.

Bütün şiirlerinin toplandığı Divan’ında altmış altı rubai, mesnevi türünde bir Saikname ve bir Muganniname, beş kaside, bir muhammes, dört mesnevi, otuz dört kıta, beş yüz dokuz gazel vardır.

Birçok şair gibi Hâfız da kendinden önceki veya dönemindeki bazı şairlerin etkisi altında kalmıştır. İran ve Osmanlı divan edebiyatında kullanılan Farsça şiir kavramlarının en önemlileri ondan alınmıştır.

Osmanlı divan şiirinde, başta Ahmed Paşa, Şeyhi, Fuzuli, Baki, Hayali, Nef’i, Naili, Neşati, Nedim, Nabi, Şeyh Galip olmak üzere pek çok şairimiz, Hafız’dan etkilenmiştir.

Hafız’dan etkilenen Alman şairi Goethe West-Östlicher Divan (Batı-Doğu Divanı) adlı eseri kaleme almış. Türk Şair Yahya Kemal Beyatlı ise Rind’lerin Ölümü şiirinde Hafız’dan bahseder.

İran ve Anadolu’da Hafız’ın Lisan-ül Gayb (Gizliliğin Dili) adıyla anılan Divan’ı başlıca başvuru kitabı olarak kullanılmıştır. Neredeyse tüm İran şairlerini etkilemiş, şiir dillerinin niteliğini artırmıştır.

Hafız’ın Divan’ı birçok Batı diline çevrilmiş, Farsça üzerinde çalışan dil bilginlerince incelenmiştir.