Ramazan ayı, İran’da büyük bir coşku ile karşılanan ve özel geleneklerin yaşatıldığı mübarek bir aydır. Diğer Müslüman ülkelerde olduğu gibi, İran’da da Ramazan, yılın en değerli ayı olarak kabul edilir ve bu ay boyunca kurulan iftar ve sahur sofraları, manevi bir anlam taşır.
Sahur Gelenekleri
Oruç ibadeti sahura kalkmakla başlar. Sahur, kelime anlamı olarak "gecenin son üçte biri, sabah olmadan önceki vakit" demektir ve fecrin doğuşundan önce oruca hazırlık amacıyla yapılan yemeği ifade eder.
Sahur vakitleri genellikle hafif ama besleyici yiyeceklerle geçirilir. Çeşitli peynirler, ekmekler, kuruyemişler ve sıcak çaylar, oruç süresince enerji sağlayacak şekilde tercih edilir.
İranlı aileler, genellikle akşam yemeğini daha fazla yapar ve akşamdan kalan yemeği sahurda tüketir. Ancak bazı aileler sahura özel yemekler hazırlar. Sahurda tok tutması için pilav ve etli yemeklere öncelik verilirken, bazı aileler ise daha hafif bir öğün tercih ederek peynir, ekmek, çay ve taze sebzeler tüketir.
İran’da sahur vakti, televizyon ve radyo kanallarında özel sahur programları yayınlanır ve halk tarafından büyük bir ilgiyle izlenir.
Ramazan Davulu ve Sahur Duası
İran’ın bazı şehirlerinde, sesi güzel olan kişiler sahur vaktinde mahallelerin çatılarına çıkarak sahur duaları okur. Bazı bölgelerde ise Ramazan davulu çalarak veya özel sahur duaları söyleyerek sokakları dolaşıp insanları sahura kaldırma geleneği devam etmektedir. Özellikle Mazenderan eyaletinde bu gelenek günümüzde de sürdürülmektedir.
Özel sahur dusının Türkçe anlamı
İran'da sahur vaktinin vazgeçilmez duası da "Allahumme inni eselüke"duasıdır.
İşte sahur duarının Arapça Metni ve Türkçe Anlamı:
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ بَهَائِكَ بِأَبْهَاهُ وَ كُلُّ بَهَائِكَ بَهِيٌّ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِبَهَائِكَ كُلِّهِ
“Allah’ım! Aydınlığının en aydın mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin aydınlığının bütün mertebeleri parlaktır. Allah’ım! Aydınlığının bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ جَمَالِكَ بِأَجْمَلِهِ وَ كُلُّ جَمَالِكَ جَمِيلٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِجَمَالِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! Cemalinin en güzel mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin cemalinin bütün mertebeleri güzeldir. Allah’ım! Cemalinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ جَلالِكَ بِأَجَلِّهِ وَ كُلُّ جَلالِكَ جَلِيلٌ للَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِجَلالِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! Celalinin en yüce mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin celalinin bütün mertebeleri yücedir. Celalinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ عَظَمَتِكَ بِأَعْظَمِهَا وَ كُلُّ عَظَمَتِكَ عَظِيمَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِعَظَمَتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Azametinin en büyük mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin azametinin bütün mertebeleri büyüktür. Allah’ım! Azametinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ نُورِكَ بِأَنْوَرِهِ وَ كُلُّ نُورِكَ نَيِّرٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِنُورِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! Nurunun en nurlu mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin nurunun bütün mertebeleri nurludur. Allah’ım! Nurunun bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ رَحْمَتِكَ بِأَوْسَعِهَا وَ كُلُّ رَحْمَتِكَ وَاسِعَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِرَحْمَتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Rahmetinin en geniş mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Muhakkak senin rahmetinin bütün mertebeleri geniştir. Allah’ım! Rahmetinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ كَلِمَاتِكَ بِأَتَمِّهَا وَ كُلُّ كَلِمَاتِكَ تَامَّةاللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِكَلِمَاتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Kelimelerinin en mükemmelini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin kelimelerinin hepsi mükemmeldir.
Allah’ım! Bütün kelimelerin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ كَمَالِكَ بِأَكْمَلِهِ وَ كُلُّ كَمَالِكَ كَامِلٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِكَمَالِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! Kemalinin en kâmil mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin kemalinin bütün mertebeleri kâmildir. Allah’ım! Bütün kemal mertebelerinin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ أَسْمَائِكَ بِأَكْبَرِهَا وَ كُلُّ أَسْمَائِكَ كَبِيرَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَسْمَائِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! İsimlerinin en büyüğünü vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin bütün isimlerin büyüktür. Allah’ım! Bütün isimlerinin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ عِزَّتِكَ بِأَعَزِّهَا وَ كُلُّ عِزَّتِكَ عَزِيزَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِعِزَّتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! İzzetinin en yüce mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin izzetinin bütün mertebeleri yücedir. Allah’ım! Bütün izzet mertebelerin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ مَشِيَّتِكَ بِأَمْضَاهَا وَ كُلُّ مَشِيَّتِكَ مَاضِيَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمَشِيَّتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Meşiyyetinin en etkili mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin meşiyyetinin bütün mertebeleri etkili ve kesindir. Allah’ım! Meşiyyetinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ قُدْرَتِكَ بِالْقُدْرَةِ الَّتِي اسْتَطَلْتَ بِهَا عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَ كُلُّ قُدْرَتِكَ مُسْتَطِيلَةٌاللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِقُدْرَتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Kudretinin her şeyi kuşatan mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin kudretinin bütün mertebeleri (her şeyi) kuşatıcıdır. Allah’ım! Kudretinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ عِلْمِكَ بِأَنْفَذِهِ وَ كُلُّ عِلْمِكَ نَافِذٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِعِلْمِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! İlminin en etkili mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin ilminin bütün mertebeleri etkilidir. Allah’ım! İlminin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ قَوْلِكَ بِأَرْضَاهُ وَ كُلُّ قَوْلِكَ رَضِيٌّ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِقَوْلِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! En beğenilmiş sözünü vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin bütün sözlerin beğenilmiş ve güzeldir. Allah’ım! Bütün sözlerin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ مَسَائِلِكَ بِأَحَبِّهَا إِلَيْكَ وَ كُلُّهَا [وَ كُلُّ مَسَائِلِكَ] إِلَيْكَ حَبِيبَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمَسَائِلِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Mes’elelerinin en sevilenini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin bütün mes’elelerin sevilendir. Allah’ım! Bütün mes’elelerin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ شَرَفِكَ بِأَشْرَفِهِ وَ كُلُّ شَرَفِكَ شَرِيفٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِشَرَفِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! Şerefinin en üstün mertebesini vasıta kılarak sana el açıyorum. Elbette senin şerefinin bütün mertebeleri şeriftir. Allah’ım! Şerefinin bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ سُلْطَانِكَ بِأَدْوَمِهِ وَ كُلُّ سُلْطَانِكَ دَائِمٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِسُلْطَانِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! En sürekli saltanat ve hâkimiyetin hakkına sana el açıyorum. Elbette senin saltanat ve hâkimiyetinin hepsi sürekli ve ebedidir. Allah’ım! Hâkimiyet ve saltanatının hepsi hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ مُلْكِكَ بِأَفْخَرِهِ وَ كُلُّ مُلْكِكَ فَاخِرٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمُلْكِكَ كُلِّهِ
Allah’ım! En muhteşem mülkünün hakkına sana el açıyorum. Elbette senin bütün mülkün muhteşemdir. Allah’ım! Bütün mülkün hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ عُلُوِّكَ بِأَعْلاهُ وَ كُلُّ عُلُوِّكَ عَالٍ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِعُلُوِّكَ كُلِّهِ
Allah’ım! Ululuğunun en yüce mertebesi hakkına sana el açıyorum. Elbette senin ululuğunun bütün mertebeleri yücedir. Allah’ım! Ululuğunun bütün mertebeleri hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ مَنِّكَ بِأَقْدَمِهِ وَ كُلُّ مَنِّكَ قَدِيمٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمَنِّكَ كُلِّهِ
Allah’ım! İhsaının en kadimi hakkına sana el açıyorum. Elbette senin bütün ihsanların kadimdir. Allah’ım! Bütün ihsan ve lütufların hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ آيَاتِكَ بِأَكْرَمِهَا وَ كُلُّ آيَاتِكَ كَرِيمَةٌ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِآيَاتِكَ كُلِّهَا
Allah’ım! Ayetlerinin en değerlisi hakkına sana el açıyorum. Elbete senin bütün ayetlerin değerlidir. Allah’ım! Bütün ayetlerin hakkına (hacetlerimi) senden diliyorum.
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمَا أَنْتَ فِيهِ مِنَ الشَّأْنِ وَ الْجَبَرُوتِ وَ أَسْأَلُكَ بِكُلِّ شَأْنٍ وَحْدَهُ وَ جَبَرُوتٍ وَحْدَهَا اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمَا تُجِيبُنِي [بِهِ] حِينَ أَسْأَلُكَ فَأَجِبْنِي يَا اللَّهُ
Allah’ım! Sahip olduğun şan ve ceberutun hakkına sana yalvarıyorum. Başlı başına bütün şan ve bütün ceberutlar hakkına senden (hacetlerimi) diliyorum. Allah’ım! Reddetmeyeceğin ve kabul edeceğin şeyleri vasıta kılarak sana el açıyorum. O hâlde (dualarımı) kabul buyur ya Allah!”
İftar Gelenekleri
İran’da iftar sofraları büyük bir anlam taşır. Halk arasında, iftar vakti edilen duaların Allah katında kabul olacağına inanılır. Bu nedenle iftar sofraları sadece bir yemek zamanı değil, aynı zamanda manevi bir buluşma anıdır.
Ramazan ayında bazı insanlar camii ve türbelerde düzenlenen toplu iftar organizasyonlarına katılırken, bazıları da akraba ve dostlarını evlerine davet ederek birlikte iftar yapmayı tercih eder. Misafir ağırlamanın sevap olduğuna inanıldığı için, birçok aile konu komşuya çorba ya da tatlı dağıtarak bu geleneği sürdürür.
Geleneksel İran mutfağının en özel lezzetleriyle donatılan iftar sofraları, hurma, süt, şerbetler ve sıcak çorbalarla açılır. Ardından pilav çeşitleri, kebaplar, haşlanmış baklagiller ve zengin tatlılar sofraları süsler.
İran'da Ramazan ayı boyunca camilerde ve meydanlarda kurulan geniş iftar sofraları, toplumsal dayanışmanın ve paylaşmanın en güzel örneklerinden biridir. Bu sofralar, sadece bedenin değil, ruhun da doyduğu özel anlara sahne olur.
İran’da iftar sofralarında dua etmek de önemli bir gelenektir. Özellikle Âl-i İmrân Suresi’nin 8. ayeti, Mü’minûn Suresi’nin 109. ayeti, Kehf Suresi’nin 10. ayeti ve Bakara Suresi’nin 250. ayetini içeren meşhur Rabbena duası, iftar sofralarında sıkça okunur ve Ramazan ayının manevi atmosferini tamamlar.
İşte İran'da iftar vakti okunan meşhur Rabbena duası
Rabbena la tuziğ kulubena ba'de iz hedeytena veheb lena min ledunke rahmeh, inneke entel vehhab
Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi haktan bir daha saptırma ve bize rahmetini bağışla, gerçek lütuf sahibi sensin.
Rabbenâ âmennâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrur râhımîn
Rabbimiz! Biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bize merhamet et.
Rabbena atina min-ledünke rahmeten ve heyyi'lena. min emrina raşeda
Rabbimiz,bize katından rahmet ver ve bize şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!" demişlerdir.
Rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn(kâfirîne)
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.