27 May 2024 15:25

Kenani: Farklı ülkelerden 300 taziye mesajı aldık

Kenani: Farklı ülkelerden 300 taziye mesajı aldık

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'ın şehadetinin ardından farklı ülkelerin yetkililerinden 330 taziye mesaj aldıklarını belirtti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, bugün düzenlediği basın toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Kenani, Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'ın şehadeti nedeniyle İran'a gönderilen taziye mesajlarına atıfta bulunarak, "Hizmet şehitlerinin cenaze töreninde farklı ülkelerden üst düzey heyetlerin katılımıyla 330'un üzerinde mesaj aldık. Bu başarılı bir dış politikanın göstergesidir. Dünya ülkelerinden gelen mesajların yanı sıra çeşitli kuruluşlardan da mesajlar aldık. Bütün bunlar, uluslararası ve küresel iletişimde yapıcı ilişkiler oluşturmada başarılı olduğumuzu gösteriyor. Çok sınırlı bir süre içinde farklı ülkelerden 60'ın üzerinde üst düzey heyetin İran'da bulunması, uluslararası toplumun İran'ın bölgesel düzeydeki konumuna yönelik ilgisinin düzeyini belirtmektedir" dedi.

Bahreyn Kralı'nın sözlerini değerlendireceğiz

Hizmet şehitlerinin cenaze töreninde Bahreyn Dışişleri Bakanı'nın katıldığını hatırlatan Kenani, "Bahreyn kralının açıklamalarını duyduk ve bu açıklamaları değerlendireceğiz. Bahreyn'den gelen taziye mesajları ve bu ülkenin dışişleri bakanının Şehit cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanını anma törenine katılması nedeniyle şükranlarımızı sunarız. 13. hükümetin stratejik komşuluk politikası, Fars Körfezi ülkeleri de dahil olmak üzere komşu ülkelerle yaşanan yanlış anlamaları çözmeyi amaçlıyor" ifadelerini kullandı.

İran-ABD müzakereleri

Umman'daki İran-ABD müzakereleri ve Umman dışişleri bakanının Tahran ziyaretine ilişkin çelişkili haberlere de işaret eden Nasır Kenani, sözlerine şöyle devam etti: "Bu ziyaret Umman'ın taziyelerini iletmek içindir. Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanı cenaze töreni günü başka bir ziyarette olduğundan, bugün İran hükümetine ve halkına başsağlığı ve taziyelerini iletmek için özel bir ziyaret kapsamında Tahran'a gelecek. İran ile Umman arasındaki ilişkiler dostanedir. Bu ziyaret çerçevesinde Sayın Muhbir ile bir görüşme yapılacaktır. Yaptırımların kaldırılması müzakereleri her zaman cereyan etti ve kesintiye uğramadı, dolayısıyla Amerikan tarafıyla etkileşimlerimiz her zaman devam etti ve sadece yaptırımların kaldırılması müzakereleri ve nükleer konular kapsamında kaldı. Bazı batı medyasında yayınlanan haberlerin içerikleri geçerli ve doğru değildir."

İranlı sözcü, Arapa Birliği'nde üç adayla ilgili yayınlanan bildiriye ilişkin şunları söyledi: "Arap Birliği'nin bildirilerinin kendi mekanizması var ancak ancak üç adaya ilişkin her türlü yaklaşım sergilemeyi İran'ın içişlerine müdahale olarak değerlendiriyor ve şiddetle kınıyoruz. Üçlü adalar İran'ın ayrılmaz bir parçasıdır."

Türkiye ve Irak arasında imzalanan anlaşmalar

Türkiye ile Irak arasında ticaret ve su anlaşmasının imzalandığına değinen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Su konusu bölgenin önemli ve karmaşık çevre sorunlarından biridir. Irak ile Türkiye arasındaki ortak su sorunları ve sınır nehirleri de önemli ve eski konulardan biridir. Su sorunundan etkilenen İran İslam Cumhuriyeti olarak su kaynakları ile ilgili konuları ve bu çerçevede gerçekleşen etkinlik ve anlaşmaları hem çevre sorunları açısından hem de İran'ın çıkarları açısından dikkatle takip ediyoruz. İran İslam Cumhuriyeti, bölge ülkeleri arasında her türlü su işbirliğini memnuniyetle karşılamaktadır. Su ve çevre sorunları tüm ülkeleri etkileyen bir konudur. Teknik görüşmeleri başlatmanın önemli olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kenani şöyle devam etti: Özel konumumuz gereği bölgemizdeki transit koridorları uzun süredir ciddi bir şekilde takip ediyoruz. Tamamen ticari bakış açısıyla önerilen her projeyi memnuniyetle karşıladık. Ticari ve transit koridorlarla ilgili girişimlerimiz var. İş ortaklarımızla gündemimizde Kuzey-Güney ve Tahran-İstanbul geçişleri var. Transit projelerinde ülke çıkarlarının göz ardı edilmesine izin vermeyiz."

Srebrenitsa soykırımı

Kenani, BM'de 11 Temmuz'un Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü olarak kabul edilmesine dikkati çekerek, "İran'ın kendine ait bağımsız bir dış politikası vardır ve dış politikasının uygulanmasında üçüncü taraflardan etkilenmemektedir. Srebrenitsa soykırımı kararına verdiğimiz olumlu oy, ülkenin bağımsızlığının ve İran'ın dış politikadaki ilkeli tutumunun açık bir simgesidir. Yaklaşık 30 yıl önce insan hakları savunucusu bazı güçlerin uykulu gözleri önünde işlenen ve 8 bin masum Müslümanın katledilmesine yol açan bu suç, tamamen karanlık ve iğrenç bir sayfadır. Bu olayın kayıt altına alınmasının bu tür trajedilerin tekrarını önlemek için olduğuna inanıyoruz. Olumlu oya rağmen bu kararın Balkanlar'da gerilime yol açacak şekilde yanlış yorumlanmasını reddediyoruz. Bizce çifte standart uygulaması da reddedilmektedir. Soykırım her zaman ve her yerde kınanmaktadır." dedi.

İran-Azerbaycan ilişkileri

İran'ın yeni Azerbaycan büyükelçisinin atandığını belirten Nasır Kenani, "Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerimiz iyi bir yoldadır ve bu ülkenin Tahran'daki büyükelçiliğinin yeniden açılması da üzerinde mutabakata varılan konulardan biridir." ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Velihat Prensi Muhammed bin Selman'ın İran ziyaretine de işaret eden Kenani, şunları söyledi: "Şehit cumhurbaşkanımız Suudi Arabistan veliaht prensini İran'ı ziyaret etmeye davet etmişti. Suudi tarafı da bu daveti olumlu karşılamıştı. Ziyaret düzenlemelerine gelince, diğer uygun koşullarda planlama ve koordinasyon yapmamız gerekiyor."

UAD'nin Refah kararı

Basın toplantısının bir başka bölümünde Uluslararası Adalet Divanı'nın kararına değinen Kenani, "Uluslararası toplumun bu konuda hukuki ve ahlaki sorumluluğu var. Siyonist rejimin artık Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi hükümlerini ihlal etmekle suçlandığı dikkate alındığında, bu rejimin yetkililerinin Ceza Mahkemesi'nde dosyası var diyebiliriz. UAD, Refah'a yönelik saldırıya son verilmesini talep ediyor. Uluslararası kuruluşların Siyonist rejime karşı faaliyete geçerek sorumluluklarını yerine getirmenin tüm hukuki dayanakları mevcuttur. Hiçbir kuruluş tarafından mazeret kabul edilmez. Ancak şu ana kadar yaşananlar, aralarında ABD'nin de bulunduğu bazı ülkelerin tek taraflı desteğinin sonucudur ve ABD'nin verilen kararlara ilişkin tutumu oldukça açık olup, kendisini hala bu hukuki kararlarla bağlı görmemektedir. Oysaki Birleşmiş Milletler dahil uluslararası toplumun Filistin konusunda sorumluluğu azalmadı." dedi.

Kenani, "Filistin konusunda ilkeli bir duruşumuz var. Yaşananlar bir savaş suçudur ve uluslararası hukukun açık bir ihlalidir ve şiddetle kınanmaktadır. Siyonist rejimin bu savaş suçuna derhal son vermesi ve savaş suçlularının yargılanıp cezalandırılması gerekmektedir. Siyonist rejime karşı net bir yaklaşımımız var ve bu rejimin yetkililerini takip edip cezalandırmaya yönelik her türlü mekanizmayı destekliyoruz." diye konuştu.

News ID 1917260

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha