Tahran'ın ev sahipliğinde bugün İran İslam Cumhuriyeti İnsan Hakları Gençlik Örgütü tarafından ''İslam Devrimi Lideri'nin Bakış Açısıyla Amerikan İnsan Hakları'' temalı uluslararası konferans düzenlendi.
Konferansın açılışında konuşan İran İslam Cumhuriyeti İnsan Hakları Gençlik Örgütü Genel Sekreteri Emin Ensari, ''Direniş cephesi komutanlarının katil ve terör çetesi Siyonist rejim ile Amerikan terör devleti tarafından katledilmesi, İslam düşmanlarının suçunu ve kötü niyetini bir kez daha ortaya koymuştur.’’ dedi.
İslam ve Şii toplumunun zulme karşı mücadele için her zaman sahada yer aldığına dikkati çeken Ensari, ''Seyyid Hasan Nasrullah'ın şehit edilişi, Hizbullah'ın sonu anlamına gelmez; Direnişin sağlam temeli bunun gerçekleşmesini önleyecektir.’’ ifadesini kullandı.
''İsrail ABD olmadan bir hafta bile dayanamaz''
Ensari sözlerine şöyle devam etti:
''Siyonist Rejim, ABD'nin koşulsuz şartsız desteğiyle tarihte benzeri görülmemiş çok sayıda suç işledi. ABD'nin koşulsuz şartsız desteği olmazsa İsrail rejimi bir hafta bile dayanamaz. İşgalci rejimin tüm suçlarına ve insanlık dışı eylemlerine rağmen uluslararası topluma hesap vermemesi sahte rejimin gaddarlığını göstermektedir.’’
Ensari, ''Zulme karşı çıkmak ve mazlumu savunmak Şehit Seyyid Hasan Nasrullah’ın bir özelliğiydi. O Siyonist Rejim’le savaştı ve şimdi bu rejim direnişin pençesinde.’’ ifadesini kullandı.
''Gelecek Mazlumlarındır’’
İran Başsavcı Birinci Yardımcısı Hüccetü'l-İslam Seyyid Muhsin Musevi, Allah yolunda şehit olmanın önemine değinerek, şunları kaydetti: ‘’Zalim bir rejimle savaşan ve toplum arasında itibar sahibi olan bir kişinin şehit olması onu daha da özel kılar. İslam Devrimi Lideri, Şehit Seyid Hasan Nasrullah hakkında şunları söyledi: Kardeşime gurur duyuyorum. O İslam aleminin göz nuru ve Lübnan'ın cevahiri. Bundan daha iyi ne var?
Hangi zalim güç mazlumları yenmeyi başardı? Yakın tarihte Seddam rejimini Batı dünyasının, özellikle ABD ve İngiltere'nin desteğiyle İran’a saldırdığını gördünüz. Şimdi o var mı? Gelecek mazlumlarındır.’’
İşgalci rejimin çaresiz kaldığı için hastanelere, okullara, camilere, sivil yerleşim yerlerine ve mülteci kamplarına saldırmak konusunda çaresiz olduğunu belirterek, barbarca saldırılar ve insanlık dışı eylemlerle düşmanın zafere ulaşmayacağını belirtti.
İran’ın İsrail’e karşı icra ettiği misilleme operasyonlarına dair Hüccetü'l-İslam Musevi, ''İran, Gerçek Vaat 1 ve 2 operasyonları ile parladı. Genç İranlı ve Arap kuşaklara, İran'ın yanı sıra Hizbullah, Ensarullah, Hamas ve Irak direniş gruplarının güçlerini anlatmalıyız. Genç kuşak Siyonist rejimin suçlarına karşı Direniş Cephesi'nin gücünü görürse bu sahte rejimden yüz çevirecektir.’’ dedi.
Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı'nın danışmanı General İbrahim Cebbari da yaptığı konuşmada, bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
General Cebbari, ''Siyonist İsrail, 7 Ekim'den bu yana 50 bin masum insanı şehit etmekten başka bir şey yapmadı. Bugün Hamas ve Hizbullah askeri açıdan geçmişe göre daha güçlü.'' açıklamasını yaptı.
''Gerçek Vaat-2 operasyonu İran’ın askeri gücünün küçük bir parçasıydı’’
Gerçek Vaat-2 operasyonu hakkında General Cebbari, ''BBC, Gerçek Vaat-2 operasyonunun Demir Kubbe efsanesinin yerle bir ettiğini itiraf etti. İran'ın saldırısı bunun demir bir kubbe değil, demir bir süzgeç olduğunu kanıtladı. Roketlerin yüzde 90'ı isabet etti. Füze operasyonuyla eş zamanlı olarak füzelerin başarılı bir şekilde geçmesini sağlayan bir siber saldırısı da yaptık. Önemli üsleri ve F-35 hangarları hedef alındı. Bu operasyon, İran İslam Cumhuriyeti'nin askeri gücünün küçük bir kısmıydı.'' ifadelerini kullandı.
General Cebbari, Şehit Seyyid Hasan Nasrullah ve Şehit General Kasım Süleymani'nin Ayetullah Hamanei tarafından ''rol model şahsiyetler'' olarak tanımlandığını kaydetti.
yorumunuz