İran'da İmam Humeyni (r.a) liderliğinde 11 Şubat 1979'da gerçekleşen devrimin 45. yıl dönümü kutlanıyor. Ülkede her sene İmam Humeyni'nin Paris'ten dönüş tarihi olan 1 Şubat ile devrimin ilan edildiği 11 Şubat arasındaki 10 gün boyunca çeşitli kutlama etkinlikleri düzenleniyor.
Bu yazıda İran'ın son 45 yıldaki sanayi gelişimini ele alacağız. İran İslam Cumhuriyeti Batı’nın uyguladığı yaptırımlara rağmen son 45 yılda sanayi alanında büyük başarılar elde etmiştir.
Sanayi (Endüstri) sektörü üretim kapasitesi yüksek olan ekonominin ana sektörlerinden birisidir. İran; çimento, çelik, petrokimya ve enerji sektörlerinde dünyanın önde gelen ülkeler arasında yer alıyor.
1-Çimento Endüstrisi
İran'ın Şah dönemi sonunda yıllık 7,7 milyon ton olan çimento üretimi, 80'lerin ortalarında 17 milyon tona ulaştı ancak bu endüstrinin gelişiminin zirvesi 2000 yılların ortalarında başladı ve ülkenin üretimi rekora ulaştı. 2015'te 70 milyon tona yükseldi.
Raporlara göre İran'da çimento ve klinker alanında yaklaşık 88 milyon ton kapasiteye sahip 76'ya yakın üretici firma bulunuyor.
Çimento sektörünün tüm hammaddeleri yurt içinden temin edilmektedir. İran çimento sektöründe 2012 yılında 4'üncü sırada yer alıyordu, 2015 yılında ise 6'ncı sırada yer alırken, daha sonra gerildi. Şu anda 8'inci sırada yer alıyor.
Dünya çimento üretim miktarı 2022 yılında 4 milyar 100 milyon ton olarak gerçekleşti. Çin, 2 milyar 100 milyon tonluk çimento üretimiyle dünyada birinci sırada yer alırken, 370 milyon tonluk üretimle Hindistan ikinci, Vietnam ise. 120 milyon tonluk üretimle üçüncü sırada yer aldı. Aynı dönemde 95 milyon ton çimento üretimi ile Amerika ve 85 milyon ton çimento üretimi ile Türkiye bu ürünün üretiminde dördüncü ve beşinci sırayı almayı başardı.
Ayrıca 2021'de 61 milyon ton olan çimento üretimini 2022'de 62 milyon tona çıkaran Rusya, İran ile birlikte dünya dokuzunculuğundan sekizinciliğe bir adım daha yükselmeyi başardı.
2-Çelik Endüstrisi
İran’da devrim öncesi ve sonrasında çelik endüstrisine özel önem verilmiştir. Dünya Çelik Derneği’nin verilerine göre İran'ın yıllık ham çelik üretimi devrim öncesinde 1,8 milyon ton iken 2020 yılında bu rakam 29 milyon tona ulaştı. Buna göre İran çelik sektörü, Aralık 2023’te 2 milyon 900 bin ton ham çelik üretimiyle yıllık 31 milyon 100 bin ton üretim rekoruna ulaştı. Bu, İran'ın ham çelik üretiminin son 40 yılda 17 kattan fazla arttığını gösteriyor.
Devrimden önce İran'ın dünya ham çelik üretimindeki pazar payı yüzde 0,4 iken şimdi bu oran yüzde 1,4'e ulaştı.
İran çelik ihracatçısı ülkeler arasında 16. sırada yer alıyor.
3-Petrokimya Endüstrisi
İran Petrol Bakanlığı'nın verilerine göre ülkenin devrimden önceki petrokimya üretimi yılda 1,6 milyon tondu. İslam devriminden sonra petrokimya endüstrisi ciddi ilgi gördü, fakat 8 yıllık İran-Irak savaşı, ülkenin petrokimya endüstrisinin gelişiminin durmasına neden oldu. Savaşın sona ermesiyle birlikte hasar gören petrokimya tesislerinin yeniden imarı hükümetin ana gündeminde yer aldı. 1999 yılında İran’ın petrokimya üretimi 12 milyon tona ulaştı. Petrokimya endüstrisine yatırımlar 2000’li yıllarda devam etti ve şu anda İran petrokimya endüstrisinde 70 petrokimya tesisi faaliyet gösteriyor.
İran'da 2022’de yaklaşık 70 milyon ton petrokimya ürünü üretildi. Bu rakam, petrokimya üretiminin devrimden sonra Şah dönemine göre 43 kat arttığını gösteriyor.
Şu anda Batı Asya'daki petrokimya üretim kapasitesinin yüzde 27'si İran'a aittir. İhracat odaklı petrokimya endüstrisi ülkenin petrol dışı ihracatında %21'lik bir paya sahiptir.
ABD yönetiminin İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı uyguladığı azami baskı politikasının etkilerini azaltmak için İran İslam Cumhuriyeti petrokimya endüstrisine büyük önem vermiştir.
4- Enerji Endüstrisi
Hiç kuşkusuz enerji sektörü, özellikle petrol ve gaz İran ekonomisinin ana sektörlerinden birisidir, çünkü İran’ın devlet gelirlerinin çoğu petrol satışından sağlanıyor.
İran Petrol Bakanlığı'nın verilerine göre İran, 160 milyar varil ham petrol ve kondensat ile yaklaşık 34 trilyon metreküp doğal gaz rezervlerine ev sahipliği yapıyor.
Venezuela ve Suudi Arabistan'ın ardından Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nde (OPEC) en büyük üçüncü petrol rezervine sahip İran, dünyada da Kanada'nın ardından en büyük petrol rezervine sahip dördüncü ülke konumunda. İran, doğal gaz rezervleri açısından ise Rusya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
İslam Devrimi sonrası petrol ve doğalgaz arama çalışmaları büyük oranda arttı. Verilere göre petrol rezervlerinin %25'i, gaz rezervlerinin %75’i ise devrim zaferinden sonraki dönemde keşfedildi.
İran'ın petrol ve gaz sektörünün gelişimi Batı'nın uyguladığı en ağır yaptırımlardan etkilenmiştir. Bu sektöre modern teknolojinin getirilmesi engelleniyor. Bu durum petrol ekonomisine bağımlılığın İran ekonomisine ciddi bir zarar ve tehdit oluşturduğunu gösteriyor.
Ancak ihmal edilen İran'ın petrol ve gaz sektörü, yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte İran ekonomisinde daha güçlü bir rol oynayabilir ve petrokimya sanayinin güçlenmesine katkı sağlayabilir.
yorumunuz