Zohran Mamdani, belediye seçimlerini kazanarak New York’un ilk Müslüman belediye başkanı oldu.
Zohran Mamdani kimdir?
Zohran Mamdani, 1992 yılında Uganda’nın başkenti Kampala’da doğdu. Ailesi bir süre sonra ABD’ye göç ederek, New York’a yerleşti.
Babası Mahmud Mamdani, Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve sosyoloji profesörüdür. Annesi Mira Nair ise tanınmış bir film yapımcısıdır.
Her ne kadar ailesinin dini görüşleri hakkında çok az bilgi bulunsa da bazı kaynaklara göre Mamdani’nin babası, çoğunluğu 12 İmam Şiîlerinden oluşan Hindistan’ın Gucerat bölgesindeki Khoja topluluğundandır. Annesi ise Hindistan’ın Pencap eyaletinde Hindu bir aileden gelmektedir.
Bazı kaynaklar Mamdani’nin Şiî inancına sahip olduğunu da belirtmektedir.
Mamdani, üniversite eğitimini ABD’nin Maine eyaletindeki Bowdoin College’da siyaset bilimi alanında tamamladı. Öğrencilik yıllarından itibaren toplumsal adalet ve halk yararına çalışmalarla ilgilendi.
Mamdani’nin resmi siyasi faaliyetleri 2019 yılında başladı. O dönemde Demokrat Parti üyesi olarak New York Eyalet Meclisi için aday oldu. 2020 seçimlerinde, dönemin temsilcisini yenerek New York’un 36. bölgesini (Astoria ve Queens’in bazı bölgelerini kapsar) temsil etmeye hak kazandı.
İşçi sınıfı odaklı politika
Mamdani, başından beri sosyalist ve halkçı eğilimleriyle tanındı ve kısa sürede Alexandria Ocasio-Cortez gibi isimlerle birlikte Amerika Demokratik Sosyalistler Hareketi’nin önde gelen figürlerinden biri haline geldi.
Çalışmalarının ana ekseni ekonomik adalet, uygun fiyatlı konut, toplu taşıma reformu ve ırksal/sınıfsal eşitsizlikle mücadele üzerine kurulu olan Mamdani, “yerel yönetimin işçi sınıfının yaşamını kolaylaştırması gerektiğini” vurgulamakta ve siyaseti halkın yaşam koşullarını düzeltmek için bir araç olarak görmektedir.
Mecliste bulunduğu süre boyunca kamusal konut bütçesinin artırılması, şehir içi ulaşım maliyetlerinin azaltılması ve sağlık ile eğitime erişimin iyileştirilmesi gibi birçok yasa tasarısı sunmuştur.
4 Kasım 2025’te yapılan seçimlerde Mamdani, eski vali Andrew Cuomo’yu yenerek New York’un yeni belediye başkanı seçildi.
Yaşam maliyetlerinin yüksekliğine duyulan genel hoşnutsuzluk ortamında elde ettiği bu zafer, Demokrat Partinin sol kanadının bir başarısı olarak değerlendirildi.
Mamdani seçim kampanyasına “Yaşayabileceğimiz bir şehir” sloganıyla katıldı ve konut, eğitim ve çocuk bakım maliyetlerini azaltmayı, yapısal reformlar gerçekleştirmeyi vaat etti.
İran ve Siyonist rejim hakkındaki tutumları
New York Post gazetesine göre Mamdani, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine düzenlediği hava saldırılarını sert biçimde eleştirmiştir. Bu eylemleri “yasa dışı askeri müdahale ve uluslararası istikrarsızlığın yeni bir dönemi” olarak nitelendirmiştir.
Mamdani’ye göre ABD’nin İran politikası, özellikle Kongre’ye danışmadan güç kullanması, “anlaşma ihlali” ve askeri harcamalara öncelik verilmesinin bir göstergesidir.
Mamdani ayrıca Siyonist rejime karşı da son derece eleştirel bir tutum takınmaktadır. İsrail’i, işgal altındaki topraklarda apartheid politikaları uygulamakla suçlamıştır.
Siyonist rejime yönelik ekonomik ve kültürel boykotları destekleyen Mamdani, bu eylemleri uluslararası hukuka uygun olarak tanımlamaktadır.
İngiliz Guardian gazetesi, Mamdani’nin “İsrail’in Gazze’deki eylemlerini soykırım olarak gördüğünü” yazmıştır.
Ancak Amerikan Politico dergisi, Mamdani’nin “Siyonist rejimi açıkça reddetmekten kaçındığını” ve onu “Yahudi bir rejim olarak tanımlamayı” reddetmediğini bildirmiştir.
Trump hakkındaki görüşleri
Amerikan medyası, Mamdani’yi ABD Başkanı Donald Trump’ın en sert muhaliflerinden biri olarak tanımlamaktadır.
Mamdani, Trump’ın kendisini “Afrika kökenli bir siyasetçi” olarak gözaltına almak ya da sınır dışı etmekle tehdit etmesini “demokrasiye saldırı” ve “işçi sınıfının sesini bastırma girişimi” olarak nitelendirmiştir.
Ona göre Trump, başkanlık döneminde halkın temel ekonomik taleplerini özellikle yaşam maliyetlerini düşürme vaadini yerine getirememiştir.
Trump, Mamdani’yi “komünist ve bir felaket” olarak tanımlarken; Mamdani ise Trump’ın “toplumsal kutuplaşmayı körükleyerek kendi ekonomik başarısızlıklarını gizlemeye çalıştığını” söylemiştir.
Trump, Mamdani’yi “Amerikan siyasi ve ekonomik ideolojisine tehdit” olarak görürken; Mamdani, bu tutumu “ekonomik sorunlardan dikkat saptırma çabası” olarak yorumlamaktadır.
yorumunuz