Şehit Hasan Nasrullah’ın daha önce hiç yayınlanmamış görüntüleri ilk kez paylaşıldı.
Şehit Nasrullah, siyonist rejime karşı yürüttüğü direnişle Arap ve İslam dünyasında büyük bir halk desteği kazandı ve adı, işgal karşıtı İslami direnişle özdeşleşti.
Seyyid Hasan Abdülkerim Nasrullah, 31 Ağustos 1960 tarihinde Cebel Lübnan vilayetinin Burc Hammud bölgesinde Şii bir ailede dünyaya geldi.
Kendisi, on çocuklu bir ailenin dokuzuncu çocuğuydu. Babası Abdülkerim Nasrullah, meyve ve sebze ticaretiyle uğraşıyordu.
O, Fetih Okulu ve Sin el-Fil Okulu’nda eğitimine devam etti; bu okullar, çoğunluğu Hristiyan öğrencilerden oluşuyordu. 1978’de Lübnan İç Savaşı başladığında, sadece 15 yaşında olan Nasrullah, ailesiyle birlikte ailenin asıl memleketi olan el-Bazuriye bölgesine dönmek zorunda kaldı. Bu bölgede, Sur Okulu’nda eğitimine devam etti.
Nasrullah, daha sonra Emel Hareketi’ne katıldı ve bu hareketin el-Bazuriye bölgesindeki temsilcisi olarak tanındı. Ardından Seyyid Muhammed Garvi ile tanıştı; Seyyid Garvi, Nasrullah’a Necef’teki İslamî ilimlere yönelik eğitimini tamamlamasını önerdi.
Necef’te Seyyid Abbas Musevi ile tanıştı ve onunla güçlü bir dostluk kurdu; bu dostluk, ilerleyen zamanlarda Lübnan Hizbullahı’nın kuruluşuna katkıda bulunmasına yol açtı. 1979’da ilk eğitimini tamamlayan Nasrullah, Lübnan’a döndü ve burada Baalbek’te Ayetullah Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ın gözetiminde dini eğitimine devam etti.
Hizbullah Genel Sekreteri, ardından Emel Hareketi’nin Bekaa bölgesindeki temsilcisi oldu ve bu hareketin merkezi siyasi ofisinin bir üyesi olarak görev aldı. 1982’de siyonist rejimin Lübnan’a işgalinin ardından, Emel Hareketi içinde bir ayrılık meydana geldi ve iki akım ortaya çıktı: biri, Nebih Berri liderliğinde siyasi bir akım, diğeri ise Seyyid Abbas Musevi liderliğinde direniş akımıydı. Bashir Jemayel’in Milli Kurtuluş Komitesinde yer alması, ilerleyen zamanlarda siyonistlerle işbirliği yaptığı anlaşılınca Nasrullah, Emel Hareketi’nden ayrıldı.
Hizbullah’ın komuta konseyinin üyesi olan Nasrullah, Beyrut bölgesindeki sorumlu yardımcısı oldu ve sonra bu bölgedeki sorumlu olarak görevlendirildi. Bir süre sonra, Hizbullah Lübnan’ın genel yürütme sorumluluğunu üstlendi. Ayrıca Hizbullah’ın en üst düzey yönetim organlarından biri olan Hizbullah Lübnan Yüksek Konseyi üyesiydi.
1989’da Beyrut’u terk eden Nasrullah, eğitimini Kum şehrinde devam ettirmek için İran’a gitti. Ancak 1991’de Lübnan’daki siyasi gelişmeler ve Hizbullah ile Emel Hareketi arasında çıkan silahlı çatışmalar sonucunda Lübnan’a geri dönmek zorunda kaldı ve tekrar Hizbullah’ın yürütme sorumluluğunu üstlendi. Bu dönemde Seyyid Abbas Musevi Hizbullah Genel Sekreteri olarak seçildi ve Şeyh Naim Kasım de yardımcısı oldu.
Seyyid Abbas Musavi’nin 16 Şubat 1992’de siyonist rejimin hava saldırısında şehit düşmesinin ardından, sadece 35 yaşında olan Seyyid Hasan Nasrullah, Hizbullah Genel Sekreteri olarak seçildi. Onun liderliğinde Hizbullah, askeri yeteneklerini artırdı ve siyonist rejime karşı büyük çaplı operasyonlar gerçekleştirdi. Bu operasyonlar, 2000 yılında 22 yıl süren işgalin ardından siyonist rejimin Güney Lübnan’dan çekilmesine yol açtı.
2004’te Seyyid Hasan Nasrullah, siyonist rejimle yapılan en büyük esir takası operasyonunda önemli bir rol oynadı. Bu operasyonda, Lübnan’dan birkaç esir serbest bırakılmasının yanı sıra, diğer Arap ülkelerinden yüzlerce esir de serbest bırakıldı.
Hizbullah’ın şehit genel sekreteri, hem siyasi hem de dini konularda derin bir bilgiye sahipti. Aynı zamanda güçlü hitabet yeteneğiyle uzun süre boyunca kesintisiz konuşmalar yapabiliyordu.
7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı Operasyonu ile birlikte Hizbullah, siyonist rejime karşı açılan cepheye dahil oldu ve Gazze direnişinin arkasındaki en büyük destek cephesi haline geldi. Bu süreçte, Lübnan cephesi ile işgal altındaki topraklar arasında günlük çatışmalar yaşandı.
Son olarak, 27 Eylül 2024 Cuma günü, Hasan Nasrullah, siyonist rejimin Beyrut’un güney banliyösündeki Hizbullah komuta merkezine düzenlediği hava saldırısında şehit düştü.
yorumunuz