İsrail rejimi, 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne savaş ilan etmesinden bu yana, Gazze Şeridi’nin tarım arazilerine sistematik saldırı politikasını uygulamaktadır. Bu araziler, 2 milyondan fazla Filistinlinin yaşam kaynağı ve gıda kaynağıdır. İsrail rejimi, bu savaşta, Gazze halkının gıda sepetini yok etmeyi, tarım arazilerini tahrip etmeyi ve bu arazileri tampon bölgelere katmayı amaçlayan kasıtlı bir politika izlemektedir. Bu yöntemle ve kuşatmanın tam olması ile birlikte geçiş noktalarının kapalı kalması nedeniyle, halkı açlık ve baskı altında tutmayı hedeflemektedir.
El Cezire, saha gözlemleri, çiftçilerin ifadeleri, uluslararası raporlardaki belgeler ve uydu görüntülerine dayanarak, tarım alanlarının tahribatını ortaya koymuş ve İsrail rejimi ordusunun tarım arazilerini yok etmeyi ve Gazze’nin gıda sepetini ortadan kaldırmayı amaçladığını kanıtlamıştır.
Birçok Gazze çiftçisi, İsrail rejiminin onlarca hektar verimli arazilerini tahrip ettiğini bildirmektedir. Bu arazilerin yok olmasının zararı yalnızca çiftçilere değil, diğer Gazze sakinlerine de hayati bir gıda kaynağından mahrum kalmalarına neden olmaktadır.
“Sessizliği Kır” adlı İsrail örgütü, İsrail rejimi ordusunun Gazze Şeridi arazilerinin yüzde 36’sını tampon bölge olarak ilan ettiğini ve Filistinlilerin bu bölgeye girişini engellediğini açıklamaktadır. Bu durum, Gazze sakinlerinin gıda kaynaklarından koparılmasının bir göstergesidir.
2023 Mayıs ve 2025 Nisan aylarına ait uydu görüntülerinin karşılaştırılması, Gazze tarım arazilerine verilen geniş çaplı zararı göstermektedir. Bu görüntüler, önceden yeşil olan birçok arazi parçasının 2025 Nisan ayında gri renge dönüştüğünü ve bu alanlardaki bitki örtüsünün tamamen yok olduğunu kanıtlamaktadır.
Gazze’nin bitki örtüsü ve seralarının tahribatı
Mevcut veriler, Gazze doğusundaki tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 92’sinin bitki örtüsünün bu dönemde azaldığını göstermektedir. Bu da bu alanlardaki bitki örtüsünün ve üretilen ürünlerin tamamen yok olması anlamına gelmektedir.
“Sessizliği Kır” adlı İsrail örgütü, İsrail rejimi ordusunun Gazze Şeridi arazilerinin yüzde 36’sını tampon bölge olarak ilan ettiğini ve Filistinlilerin bu bölgeye girişini engellediğini açıklamaktadır. Bu durum, Gazze sakinlerinin gıda kaynaklarından koparılmasının bir göstergesidir.
Uydu görüntüleri, özellikle Refah, Han Yunus ve kuzey Gazze’deki Beyt Lahya bölgelerinde tarım ürünleri üretimi için kullanılan seraların harabeye dönüştüğünü göstermektedir.
Uydu görüntüleri ayrıca, İsrail rejimi zırhlı araçlarının daha önce düz tarım arazisi olarak kullanılan bölgeleri tahrip ettiğini ve buraları toprak tepeleri ve askeri hendeklere dönüştürdüğünü ortaya koymaktadır.
Gazze’nin güneyinde, Tel es-Sultan ve Morag bölgeleri İsrail rejiminin askeri mevziler kurmak için geniş çaplı faaliyetlerine sahne olmaktadır. Bu bölgelerin belediyeleri, işgalcilerin güneydeki Han Yunus ve Refah illerindeki halkın gıda sepetini yok etme girişimlerine karşı uyarıda bulunmuş ve bu eylemlerin bu bölgelerde açlık krizini derinleştirdiğini belirtmiştir.
Gazze'nin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun, Beyt Lahiya ve Cebaliye'de, daha önce en yoğun tarım projelerine ev sahipliği yapan tüm tarım arazileri, Siyonist rejimin saldırıları nedeniyle yakılmış topraklara dönüşmüş durumda. İsrail ordusu bu bölgelerdeki altyapıyı ve su hatlarını da tamamen yok etti.
Gazze’deki tarım arazilerinin yüzde 75’i yok oldu
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile BM Uydu Görüntüleme Merkezi’nin raporuna göre, Gazze’deki tarım arazilerinin ve zeytinliklerin yüzde 75’i yok olmuş durumda. Tarım amaçlı kuyuların üçte ikisinden fazlası da kullanılamaz hale geldi ve Siyonist rejimin saldırılarının sona ermesinden sonra bile bu arazilere su temini tamamen imkânsız hale geldi.
FAO’nun verilerine göre, en fazla tarım alanı (2.589 hektarlık) yıkımı Han Yunus vilayetinde gerçekleşti. Burada vilayetin toplam tarım arazisinin yüzde 61’i yok edildi. Tarım arazilerinin en yüksek oranda yok olduğu bölge ise Gazze'nin kuzeyi; burada toplam tarım arazilerinin yüzde 78’i tahrip edildi.
Rafah bölgesinde zarar gören sera sayısı yüzde 183 oranında arttı; bu oran Nisan ayında 44 hektarken Eylül ayında 124 hektarın üzerine çıktı. Bu da bölgede bulunan seraların yaklaşık yüzde 28’inin yok olduğunu gösteriyor.
Gazze’de tarım arazileri toplam yüzeyin yaklaşık yüzde 41’ini oluşturuyor ve geçmişte 560 binden fazla kişinin geçim kaynağı tarım, hayvancılık veya balıkçılığa dayanıyordu. Bu alanların yok edilmesiyle birlikte, birçok kişi gelirini kaybetti ve bu durum Gazze’deki insani krizi daha da derinleştirdi.
Uydu görüntüleri, Siyonist rejimin Gazze’deki tarım arazilerinin yüzde 80’inden fazlasını tahrip ettiğini ve bunun da Gazze Şeridi’nde açlık krizini artırdığını ortaya koyuyor.
Çevre uzmanı George Kurzeme göre, savaşın Gazze çevresi üzerindeki uzun vadeli etkileri çok ciddi. İsrail’in saldırıları nedeniyle toprakta kalan patlayıcı maddeler toprağın kirlenmesine yol açtı. Sürekli roket saldırıları, toprak yüzeyinde bir kriz oluşturuyor; bu yüzey normalde besin maddeleriyle dolu olmalı, fakat saldırılar nedeniyle toprağın verimliliği yok olmuş durumda. Bu da tarımsal faaliyetin faydasız ve imkânsız hale gelmesine neden oluyor.
Gazze’nin toprağı oprak beyaz fosforla korkunç şekilde kirlenmiş durumda
Patlamamış mühimmatlar ve ağır metaller de Gazze’nin tarım alanları ve hayvansal kaynakları için doğrudan tehdit oluşturuyor. Ocak 2025’te yapılan toprak testleri, Gazze’nin kuzeyinde toprakta beyaz fosfor kirliliğinin kilogram başına 1800 miligram seviyesine ulaştığını gösterdi. Bu oran, ABD Çevre Koruma Ajansı'nın belirlediği standartların 467 katıdır.
Bu kimyasal kirlilik, toprakta karbon depolamaktan sorumlu olan tüm toprak mantarlarını yok eder ve bu da toprağın verimliliğini olumsuz etkiliyor. Zirs karbon, toprak verimliliği ve tarım için temel unsurdur.
İsrail rejiminin, çoğunluğu tarım arazisi olan Gazze'nin 130 km'den fazla toprağını işgal etmesi ve askeri tampon bölgelere dönüştürmesi uluslararası hukukun açık bir ihlalidir.
İlk bilimsel değerlendirmelere göre, Gazze savaşı yalnızca ilk 60 gününde 281 binden tondan fazla karbondioksit üretti; bu, uygun iklim koşullarına sahip olmayan 20'den fazla ülkenin üretiminden daha fazla. Siyonist saldırilar ayrıca ekolojik yapıları bozdu ve su kaynaklarını ve toprağın karbon depolama yeteneğini kötü etkilerken küresel iklim değişikliği krizini artırdı.
İsrailin çevre altyapısına yönelik saldırıları
Katar merkezli El Cezire televizyonu, Gazze Şeridi'ndeki tarım arazilerine yapılan saldırıyı uluslararası hukukun ve insan haklarının açık bir ihlali olduğunu ve ayni zamanda savaş sırasında özel mülkiyetin hakimiyetini yasaklayan Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ihlali olarak değerlendirdi. Uluslararası hukuk ayrıca açlığın bir savaş aracı olarak kullanılmasını da yasaklıyor. Filistin İnsan Hakları Enstitüsü Saha Çalışmaları Merkezi müdür yardımcısı Yaser Abdulgafur da, Siyonist rejimin eylemlerinin Gazze Şeridi halkının gıda sepetinin sistematik olarak yok edilmesi anlamına geldiğini ve bunun insanlığa karşı bir suç olduğunu söyledi.
İsrail saldırısı Gazze'nin büyük çiftçilerini insani yardıma muhtaç mültecilere dönüştürdü ve ana gelir kaynakları yok edildi. Şu anda, 2,3 milyon Filistinli, Gazze'nin toplam alanının yüzde 35'inden daha az bir alanda abluka altında.
İsrail rejiminin, çoğunluğu tarım arazisi olan Gazze'nin 130 km'den fazla toprağını işgal etmesi ve askeri tampon bölgelere dönüştürmesinin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu kaydedilen haberde, bunun, 2 milyondan fazla Gazzeli'nin açlıkla boğuştuğu ve acil insani yardımına ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Gazzelilerin gıda üretimi için önemli olan tarım arazilerinin büyük bir bölümünü kaybetmelerine yol açtığı belirtildi.
2 milyon Gazzelinin abluka altına alınması
İsrail saldırısı Gazze'nin büyük çiftçilerini insani yardıma muhtaç mültecilere dönüştürdü ve ana gelir kaynakları yok edildi. Şu anda, 2,3 milyon Filistinli, Gazze'nin toplam alanının yüzde 35'inden daha az bir alanda abluka altında.
Değerlendirmelere göre, Gazze'deki tarım arazilerinin ve bahçelerin yüzde 75'inden fazlası tahrip edildi. Seralar ve gıda depoları, su ve enerji tesisleri ile Gazze'nin gıda güvenliğinin ana kaynağı olan hayvancılık ve su ürünleri yetiştirme kaynaklarıyla ilgili tesisler de tamamen yok edildi.
Mevcut durumun Gazze sakinlerine karşı işlenen en büyük çevresel ve insani suçlardan biri olarak değerlendirildiği analizde bu koşullarda 2 milyondan fazla insanın tek yiyecek kaynaklarından mahrum bırakıldığı ifade edildi. Bu politika, Gazze halkını teslim olmaya zorlamak için açlığı bir silah olarak kullanma yönündeki Siyonist stratejisinin bir parçasıdır. Siyonistler sadece tarım arazileri değil; aynı zamanda tarımsal altyapıyı ve su kaynaklarını da yok ettiler, bu nedenle savaştan sonra bu bölgenin yeniden inşası karmaşık ve uzun vadeli bir süreç olacaktır.
yorumunuz