11 Eyl 2025 19:00

Katar'ın İsrail'e yanıtı nasıl olacak? 7 uzman Mehr'e konuştu

Katar'ın İsrail'e yanıtı nasıl olacak? 7 uzman Mehr'e konuştu

Mehr Haber Ajansı'na konuşan uzmanlar Katar'ın İsrail'in saldırısna karşı olası yanıtını değerlendirdi.

İsrail rejimi, 9 Eylül Salı günü Katar'ın başkenti Doha'da toplantı yapan Hamas İslami Direniş Hareketi müzakere heyetine hava saldırısı düzenledi. Bu olay, bölgesel ve küresel medyanın ilgi odağı oldu. İsrail rejiminin savaş uçaklarının Doha'daki Hamas yetkilileri toplantısına saldırısı, Washington'ın Hamas'ın Trump'ın Gazze'deki yeni "barış önerisine" vereceği yanıtı beklediği bir dönemde gerçekleşti.

Katar'ın Siyonist rejimin saldırganlığına verdiği "bölgesel tepkiyi" incelemek üzere, Irak Nuceba Hareketi Genel Sekreteri'nin İran temsilcisi Seyyid Abbas Musevi, Yemen El-Mesîre muhabiri Ahmed El-Şami, uluslararası hukuk uzmanı Muhammed Meşik, Radyo El-Nur muhabiri Besine Alig, uluslararası meseleler uzmanı Ali Fazlullah, Kiyan el-Esadi ve Muhammed Beyat ile bir röprotaj gerçekleştirdik.

Bu röprotajın detayları şöyle:

Katar'dan pratik bir yanıt gelmeyecek

Seyyid Abbas Musevi, "ABD'nin Katar hükümeti üzerindeki hegemonyası nedeniyle Katar'dan pratik bir yanıt gelmeyecek. Bu açıklamalar, itibarı kurtarmaya yönelik siyasi açıklamalardır." dedi.

Musevi, "Bu açıklamaların ardındaki amaç sadece siyasi ve medya üzerinden yapılan bir algı. Dünyaya, 'Yerimizde durmayacağız, karşılık vereceğiz.' mesajını vermek istiyorlar" ifadesini kullandı.

Musevi sözlerinin devamında "Ortadoğu'daki en büyük ABD askeri üssü olan El-Udeyde Hava Üssü'ne ev sahipliği yapan ve İsrail'i kendisine bağımlı bir askeri tugay olarak gören bir ülke, İsrail'e nasıl pratik bir askeri yanıt verebilir?" açıklamasını yaptı.

Katar'ın İsrail saldırganlığına yanıt vereceğini düşünmüyorum

Ahmed El-Şami, "Maalesef devleti büyük ölçüde ABD'nin kontrolünde ve güvenlik ve askeri sistemi ABD'nin elinde. Bu nedenle Katar'ın İsrail saldırganlığına herhangi bir tepki vermesini beklemiyoruz." şeklinde konuştu.

Arap ülkelerinin silahları ABD'nin izni olmadan kullanılamaz

Muhammed Meşik Katar'ın İsrail saldırısına verdiği yanıtın türü hakkında şunları söyledi:

Katar zengin bir ülke, ancak askeri açıdan yetenekleri ile İsrail arasında önemli bir fark var. Bu nedenle, Katar'ın tek taraflı bir askeri harekâta girişmesi olası değil. Kendini korumak ve özellikle bölge ülkelerinden yaygın bir uluslararası baskı yaratmak için bu ülkelerle istişare etmeye karar verdi.

Katar'ın yanıtına gelince, bunu birkaç nedenden dolayı askeri bir yanıt olarak reddediyorum. Birincisi; Fars Körfezi ülkeleri, İsrail düşmanıyla ilişkilerini normalleştirdi. İkincisi; Fars Körfezi ülkelerinde ABD askeri üsleri var ve İsrail uçakları üzerlerinden uçtu. Üçüncüsü; İsrail saldırısı, Arap ülkelerinin sahip olduğu Batı silahlarının ABD izni olmadan kullanılamayacağını kanıtladı. Burada hava savunma sistemleri ve savaş uçaklarından bahsediyorum. Dördüncüsü; Son zamanlarda, Gazze'de devam eden soykırımın yanı sıra, İsrail saldırıları birden fazla Arap ülkesine de düzenlendi ve bu nedenle Araplar herhangi bir eylemde bulunmadı. Beşincisi; Körfez ülkelerinin her birinin kendine özgü çıkarları var ve buna Amerikan nüfuzunu da eklersek, Araplar, askeri teknoloji konusunda Siyonist rejimle aralarındaki büyük fark nedeniyle herhangi bir askeri eylemde bulunmaya cesaret edemeyecekler.

Washington'un Katar'a yönelik baskısı, yanıt vermeyi engelleyecek

Besine Alig şunları söyledi:

İsrail'in Katar'a yönelik saldırısına verilecek yanıtın kolektif olmasını ve Arap ülkeleri ile Türkiye ve İran İslam Cumhuriyeti de dahil olmak üzere tüm bölgesel taraflarca koordine edilmesini umuyoruz. Bu gerçekleşirse, ki ben pek olası görmüyorum, bölgenin yeni bir evreye girdiği anlamına gelecektir. Ancak, ABD'nin rolünü ve Washington'ın Katar, Fars Körfezi İşbirliği Konseyi ülkeleri ve diğer Arap ülkeleri üzerinde uygulayabileceği baskıyı hafife almamalıyız. Bu baskı, herhangi bir müdahaleyi engelleyebilir veya herhangi bir adımın anlamını ve etkinliğini ortadan kaldırabilir.

İsrail saldırısına askeri yanıt olamyacak; başka seçenekler var

Kiyan el-Esadi de şunları söyledi: "Olası herhangi bir tepkinin yalnızca Katar'a ait olmayacağı, Fars Körfezi ve bölge çerçevesi içinde ve her türlü saldırganlığa karşı dayanışmayı öngören Fars Körfezi İşbirliği Konseyi (KİK) tüzüğü temelinde ele alınacağı açıktır. Ancak siyasi gerçekler, Fars Körfezi kararlarının ABD'nin destek şemsiyesine bağlı olduğu göz önüne alındığında, askeri seçeneğin tamamen bir kenara bırakılması gerektiğini gösteriyor.

Katar'ın, ilişkilerin normalleşme sürecini aksatmak, bölgesel taahhütlerini gözden geçirmek veya insani yardım ve geçişlerin açılmasıyla ilgili konularda İsrail'e baskı yapmak için Washington ile doğrudan iletişim kanallarını kullanmak gibi pratik adımlara dönüşebilecek bir dizi seçeneği var."

Katar'ın caydırıcılığı ihlal edildi

Muhammed Beyat'a göre, İran'a karşı 12 günlük savaşta Katar'a yönelik ilk saldırı İran tarafından gerçekleştirildi; ülkedeki El-Udeyde'deki ABD askeri üssü hedef alındı. Katar'a yönelik ikinci saldırı Salı günü Siyonist rejim tarafından gerçekleştirildi; Doha'daki Hamas liderleri hedef alındı. Bu yorumlarla Katar, caydırıcılığının ihlal edildiğini ve bunu mümkün olan her şekilde telafi etmesi gerektiğini düşünüyor.

Katar daha da dramatik ve kaçınılmaz bir tepki verebilir, ancak bunun nasıl bir tepki vereceği, bölge ülkelerinin ortaklaşa mı yoksa başka bir şekilde mi olacağı çeşitli faktörlere bağlı; örneğin Suudi Arabistan ve BAE'nin böyle bir saldırıya katılacağını sanmıyorum ve hatta İran'ın katılımını bile olası görmüyorum. Belki de Katar, sadece prestijini geri kazanmak için işgal altındaki toprakların güneyinde hava kuvvetleriyle bir operasyon düzenlemek istiyor.

Katar saldırı yapma kapasitesine sahip değil

Ali Fazlullah ise "Hiçbir tepki olmayacak; bunu basın açıklamalarında ve Katar medyasının haber yapma şeklinde gördük. Katarlılar, İsraillilere ve Amerikalılara karşı herhangi bir tehlike veya tepki yaratabilecek kapasitede değil. Amerikalılar, görünüşe göre hiçbir tepki olmayacağından oldukça eminler ve bu durum Katar medyasının açıklamalarına veya Trump'ın bunun bir daha olmayacağına dair söz verdiği yönündeki alıntılarına da yansıdı. Dolayısıyla, bir tepki olması gerektiği ve Katar'ın bölge hükümetlerini özel bir cephe oluşturmak için kullanacağı doğru olsa da, hiçbir şey olacağını sanmıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

News ID 1930219

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha