MHA - Recep Tayyıp Erdoğan, Suriye’deki gelişmelerin ilk başından beri Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın çekilmesi için çaba harcayarak, Sünni bir hükümetin bu ülkede iktidarda bulunmasını istiyordu. Erdoğan’ın bu arzusu Türkiye’nin Suriye gelişmelerine yönelik farklı girişimlerde bulunmasına neden oldu.
Türkiye yönetimi bu arzuyu gerçekleştirmek için ABD ve Batılı müttefikleriyle görüşmeler yapmanın yanı sıra büyük çaba sarfediyordu. Suriye’deki gelişmelere yönelik mezhep merkezli bir yaklaşım sergileyen Türkiye’de iktidarda olan AKP yetkilileri, terör örgütlerine büyük askeri ve lojistik destekler vererek, Suriye’nin meşru Cumhurbaşkanı’na karşı çıktılar, fakat ne var ki onlar bu yolda ilerledikçe daha çok bataklığa battılar.
Türkiye’nin DAEŞ ve Suriye’deki terör örgütlerine verdiği destekten dolayı birçok siyaset uzmanları tarafından ikaz edildiğine rağmen yine de Beşşar Esad karşıtı gruplar ve terör örgütlerine verdiği desteği sürdürdü. Erdoğan’ın yanlış dış politikası yüzünden Suriye’deki güvensizlik ve istikrarsızlıklar Türkiye’ye de sızdı. Suruç ilçesinde gerçekleşen saldırı bu konuyu açıka ortaya koyuyor.
Suruç ilçesinde düzenlenen saldırıdan sonra Türkiye yönetimi, Beşşar Esad’ın meşru hükümetinin devrilmesi amacıyla Suriye’ye yönelik askeri müdahelelerde bulunarak, terör örgütleriyle mücadele başlatığını bildirdi. Bu ülkenin görünüşte DAEŞ terör örgütüne ilişkin siyasetinin değişmesi ve ABD’nin başını çektiği DAEŞ karşıtı koalisyona katılması da kendi rüyalarını hayata geçirmek içindir.
Türkiye’nin DAEŞ karşıtı koalisyona katılımından sonra bu ülkenin ileri sürdüğü tampon ve uçuşa yasak bölge oluşturma önerisinin ABD tarafından kabullendiği duyuldu. İşte bu olay Türkiye ve müttefiklerinin Beşşar Esad devletini devirmeleri için Suriye’ye yönelik askeri müdahelede bulunmalarına zemin hazırladı.
Rusya, geçen haftalarda Suriye’de geniş çaplı askeri faaliyetler başlatmıştır. Rusya’nın Akdeniz’e 200'den fazla nükleer başlık taşıyan bir denizaltı göndermesi haberi henüz eskimeden Suriye'nin Lazkiye kentinde bir hava üssü tesis etmek için bazı girişimlerde bulunduğu da açıklandı.
Rusya yönetiminin ayrıca birkaç tane tank ve zırhlı savaş aracıyla beraber bazı askeri danışmanlarını da Suriye’ye gönderdiği gündemdedir. Batılı yetkililer Rusya’nın bu tür girişmlerde bulunmasını bu ülkenin Lazkiye’de büyük bir hava üssü oluşturmak istemesiyle ilgilendiriyorlar.
Rusya’nın son günlerde Suriye’ye ilişkin başlattığı askeri faaliyetler AKP’nin yenilmesini kanıtlayan bir belge olarak, Türkiye’nin ülkenin güneyinde bulunan komşu ülkeye yönelik yürüttüğü dış politikayı daha da etkisizleştiriyor.
Türkiye, uçuşa yasak bölgenin mültecilerin yerleşmesi için gerekli olduğunu ifade etse de, Rusya, Türkiye’nin niyeti ve gizli amaçlarını sezdiği için Suriye’de böyle bir bölge oluşturmanın uluslararası yasalara aykırı olduğunu ve bu olayın Suriye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlali anlamına geldiğini vurguluyor.
Türkiye dış politikasının çıkmazını derinleştiren Rusya’nın Suriye’deki askeri faaliyetlerini baskılamak için Türkiye’nin imkanları kısıtlıdır. Özellikle Rusya ve Türkiye'nin enerji alanındaki stratejik ilişkileri de Türkiye’ye yönelik kısıtlamaları daha da artırıyor.
Türkiye Rusya’nın Suriye’ye ilişkin başlattığı askeri faaliyetlerden üzüntü duysa da aleni olarak bu ülkeyi eleştirmeden çekiniyor. Birçok politika uzmanlarına göre, Rusya’nın Soçi kentinde Rusya ve Türkiye dışişleri bakanları arasında yapılacak görüşmede, Rusya’nın Suriye’deki faaliyetleri de ele alınacaktır.
Son günlerde Amerika ve Avrupalı yetkililer Beşşar Esad’a yönelik yürüttükleri siyasetten geri çekilerek, Beşşar Esad’ın geçici hükümette iktidarda kalmasını kabul etmeleriyle beraber tampon bölge oluşturmak konusuna önem vermemeleri de AKP’in arzusuna kavuşmadığı gösteriyor.
Türkiye’nin Suriye’ye yönelik yürüttüğü siyasetin değişmeyeceği sözkonusu olsa da bu ülkenin dış politikasının çıkmaza girmesi, Türkiye'nin Suriye’ye karşı izlediği düşmanca siyasetin yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor.
Türkiye’nin emekli diplomatı ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Başkanı Özdem Sanberk, Türkiye’nin bölge ve Suriye’de izlediği dış politikayı dikkate alarak, Ankara yönetiminin Suriye’ye ilişkin yürüttüğü siyasetin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini talep etti.
Suriye konusunda Türkiye ve Batı ülkeleri arasındaki kopukluk ve Rusya’nın son günlerde izlediği askeri faaliyetlere değinen Özdem Sanberk , Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığının Türkiye’nin başına büyük bir bela olacağını belirterek, Türkiye’nin eski dış politikasının devam etmemesi gerektiğini de bildirdi.
Peyman Yezdani
yorumunuz