20 Kasım, Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanır ve çocukların haklarını vurgulamak adına önemli bir tarihi temsil eder. Bu gün, 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından çocuklara yönelik hakların kabul edildiği Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabul edilmesinden kaynaklanır.
Dünya ülkelerindeki çocuklar böyle bir günü kutlarken Filistinli çocuklar bu günü acı bir şaka olarak görüyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 20 Kasım 1989'da Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni benimsemesine rağmen yetmiş yılı aşkın süredir zorla işgal edilmiş Filistin topraklarında bebek katliamları yaşanıyor.
Dünyadaki çocuklar bu günü kutlamak için uyanırken Gazze’deki çocuklar ise bombaların sesiyle uyanıyor.
Gazzeli çocuklar 46 gündür öldürülüyor
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, 7 Ekim'de işgal rejiminin saldırılarına karşı "Aksa Tufanı" isimli geniş kapsamlı bir operasyon başlattı. Siyonist Rejim ise bu başarısızlığını telafi etmek için Gazze’deki tüm sınırları kapattı. İsrail ordusu tam 46 gündür 2 milyondan fazla sivilin yaşadığı Gazze’yi bombalamaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) açıklamalarına göre Gazze'deki saldırılarda ölenlerin yüzde 70'ini kadın ve çocuklar oluşturuyor.
Gazze'deki hükümet, İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının yaklaşık 700 kişi artarak toplam sayının, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 13 bine yükseldiğini açıklamıştır.
2.2 milyonluk Gazze nüfusunun yarısı çocuklardan oluşmaktadır ve İsrail saldırılarının ilk 3 haftasında bu bölgede şehit olan çocuk sayısı, son 3 yılda tüm dünyada şehit olan çocuk ortalamasının üzerindedir. Filistin kaynaklarına göre Gazze'de her saat başı 5 Filistinli çocuk ölüyor. İngiltere merkezli çocuklara yardım örgütü’nün (Save The Children /Çocukları Kurtarın Vakfı) Gazze'deki sağlık yetkililerine dayandırdığı verilere göre, son 3 hafta içinde Filistin'de 3 binden fazla çocuk şehit oldu.
Dünya Sağlık Örgütü, 7 Ekim'den bu yana Filistin'de yaralanan 40 bine yakın kişinin önemli bir kısmının çocuk olduğunu açıkladı.
Birleşmiş Milletler'in "Silahlı çatışmalar ve çocuklar" başlıklı (25 Nisan 2023'te yayımlanan) raporlarında; Dünyanın 24 ülkesinde 2022 yılında 2 bin 985, 2021 yılında 2 bin 515, 2020 yılında ise 2 bin 674 çocuk hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler'in 2019 raporuna göre dünya çapındaki çatışmalarda 4 bin 19 çocuk öldürüldü.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 7-26 Ekim 2023 tarihleri arasında Gazze'ye düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin isimlerini, kimlik bilgilerini ve yaşlarını içeren 212 sayfalık bir rapor yayınladı. Buna göre Filistin'de öldürülen 7 bin 28 kişiden 2 bin 913'ü çocuk. Bu nedenle bugünlerde Gazze'deki çocuklara isimsiz çocuklar ve savaş çocukları gibi farklı isimler ve lakaplar veriliyor; Gazze'de doğan çocukların kaderi bu.
Çocuk öldürme sistematik bir eylem midir?
Siyonist rejimle ilgili son yıllarda gündeme gelen önemli konulardan biri de Filistinli çocukların bu rejim tarafından sistematik olarak öldürülmesidir. çocuk katli bugüne, bu yıla ve son on yıla ait değil. Bu yetmiş yıldır devam eden bir süreçtir ve Gazze'deki mevcut savaşta zirvesine ulaşmış.
Tel Aviv liderlerine göre Filistinli bir çocuk direniş için potansiyel bir güçtür ve onu öldürmek aslında direniş güçlerinin bir üyesini silahlanmadan ortadan kaldırmaktır.
Bir televizyon programında Filistinli bir çocuğa 'Büyüyünce ne olacaksın?' diye soruldu. Filistinli çocuk işgal altındaki topraklarda yaşanan trajedinin derinliğini gösteren çok ilginç bir yanıt veriyor. Çocuk örnek bir sakinlikle, şöyle cevap veriyor:
‘’Filistinli bir çocuk asla büyümez ve iş seçme aşamasına gelmeden önce ölmeyecektir.’’
Filistinli çocukların katliamı son derece vahim durma geldiği için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve diğer insan hakları kuruluşları da artan cinayetlere seslerini yükselterek, çocukların öldürülmesini soykırım olarak nitelendirdi ve bu cinayete son verilmesi çağrısında bulundular.
İsrail savaş uçakları 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’ni amansızca bombalıyor. ABD'nin Ulusal Halk Radyosu'na (NPR) sunucusu Rond Abdulfettah, Atlantic'te yayınladığı yazısında, ‘’Gazze'de hiç çocuk yok. Annem böyle söylüyor. Hiç çocuk yok. Minik bedenlerde yalnızca yaşlı ruhlar var. Doğduğunuz andan itibaren ölüm tehlikesiyle karşı karşıyayken nasıl çocuk olabilirsiniz?’’ dedi.
Uluslararası çocuk kuruluşları bitkin durumda
Bugünlerde Filistinli çocukların karşılaştığı zorluklardan biri de uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenmemesidir. Kötü durumda olan çocuklara yardım etmek isteyenlerin aklına ise direkt UNICEF gelmektedir. Bu örgütün ilk kurulma tarihi 1946 yılına dayanmaktadır. Bu örgüt tüm dünya üzerinde çocuk haklarının başlıca savunucusudur.
Amam pek çok grup, ülke ve önde gelen isim UNICEF'i çocuklarla ilgili konulardaki zayıf performansı nedeniyle eleştiriyor. Bu örgütün en şaşırtıcı pasif duruşundan biri Gazze'de Filistinli çocukların öldürülmesine karşı tutumudur.
Education Above All (EAA) da dünya çocuklarını desteklemek amacıyla kurulan bir örgüttür. EAA, Gazze çocukarı konusunda UNICEF'ten çok daha kötü bir performans sergilemiştir. Bu vakfın koltuğunda oturan Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Sani'nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Misned, örgütün üzerine düşen rolü yerine getirememesi ve Gazze'deki Filistinli çocuklara destek verememesi nedeniyle UNESCO İyi Niyet Elçisi görevinden istifa etti.
yorumunuz