İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, Umman'ın başkenti Maskat'ta düzenlenen 8. Hint Okyanusu Konferansı'nda bir konuşma yaptı. Konuşmasında şunları ifade etti:
Konuşmanın metni şu şekildedir:
Saygıdeğer Ekselanslar, Değerli Katılımcılar, Kıymetli Dostlar,
Bugün, yüzyıllardır Doğu ile Batı arasında, büyük medeniyetler ve farklı milletler arasında bir köprü olarak bilinen bu topraklarda bir araya geldik. Ev sahibimiz olan değerli Umman, tarih boyunca yalnızca bir ekonomik aktör değil, aynı zamanda Hint Okyanusu bölgesinde etkileşim, diyalog ve yapıcı diplomasinin bir simgesi olmuştur. Bu bölge, geçmişte olduğu gibi günümüzde de küresel gelişmelerin merkezinde yer almakta ve uluslararası ekonominin geleceğinde belirleyici bir rol oynamaktadır.
Tarih boyunca denizler, yalnızca coğrafi sınırlar değil, aynı zamanda medeniyetlerin buluşma noktaları olmuştur. Hint Okyanusu, binlerce yıldır yalnızca bir su yolu değil, aynı zamanda ticaretin, kültürel alışverişin ve medeniyetlerin gelişiminin ana güzergâhı olmuştur. Bu yol; Hindistan kıyılarından Afrika’ya, Endonezya adalarından Basra Körfezi’ne, İran’dan Kızıldeniz’e kadar tüccarları ve medeniyetleri birbirine bağlamıştır. Karasal yolların uzun ve güvensiz olduğu dönemlerde, ekonomileri birbirine bağlayan ve yeni fırsatlar yaratan işte bu okyanus olmuştur.
Ancak bugün, dünya köklü değişimlerden geçmektedir. Ekonomik ve teknolojik dönüşümlerin hızı, ülkelerin yeni ticaret yollarına bağımlılığı ve bölgesel güvenlik ile işbirliği ihtiyacı her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Böyle bir ortamda, artık geleneksel yollar ve eski ticaret modelleriyle yetinemeyiz. Geleceği, Hint Okyanusu'nun yalnızca bir geçiş yolu değil, stratejik ve ekonomik işbirliğinin bir merkezi olduğu bir perspektifle inşa etmeliyiz. İşte bu, bu yılki konferansın teması olan "Deniz İşBirliğinde Yeni Ufuklara Yolculuk" başlığının ardında yatan felsefedir. Bu tema, sadece bir slogan değil, tüm bölge ülkeleri için tarihsel bir zorunluktur.
İran İslam Cumhuriyeti, bu dönüşümü kavrayarak kalkınma stratejisinde "deniz merkezli" bir politikayı öncelik haline getirmiştir. 5800 kilometreden fazla sahil şeridine sahip olan — ve bunun 4900 kilometresi, bu geniş Hint Okyanusu kıyısında yer almaktadır — bir ülkenin, bu okyanusun geleceğine kayıtsız kalması mümkün değildir. Deniz merkezli ekonomi, İran için yalnızca bir tercih değil, aynı zamanda bir zorunluluktur. İran, kıyılarının sadece doğal sınırlar değil, aynı zamanda küresel ekonomiye açılan kapılar olduğunu idrak etmiştir.
Bu nedenle, İran İslam Cumhuriyeti'nin 14. Hükümeti, limanların geliştirilmesi, deniz taşımacılığının güçlendirilmesi ve bölgesel tedarik zincirlerinin oluşturulması için kapsamlı ve uygulanabilir bir plan hazırlamıştır.
Bu bağlamda, Mekran kıyıları özel bir öneme sahiptir. Bu kıyılar, doğal ve ekonomik potansiyellerinin yüzyıllar boyunca göz ardı edilmesinin ardından, bugün İran’ın ulusal kalkınma önceliklerinden biri haline gelmiştir. "Kayıp Cennet" olarak anılan Mekran, artık yalnızca İran’ın değil, tüm bölgenin gelecek ekonomik merkezi haline gelmelidir. İran İslam Cumhuriyeti hükümeti, bu strateji doğrultusunda Mekran bölgesinin kalkınması için dört temel hedef belirlemiştir:
Birinci hedef: Yerel ekonomilerin güçlendirilmesi ve bölge halkı için kalıcı istihdam olanaklarının oluşturulmasıdır. Bu kapsamda, küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi ve bölgesel tedarik zincirlerinde aktif rol almalarının teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
İkinci hedef: Enerji altyapılarının geliştirilmesidir, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilecektir. İran, geleceğin ekonomisinin sürdürülebilir ve temiz enerjiye dayalı olduğunu kavramıştır. Bu nedenle, yeni enerji teknolojilerine yatırım yapılması ve fosil yakıtlara bağımlılığın azaltılması, sadece çevresel açıdan değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik rekabet gücünün artırılması açısından da kritik öneme sahiptir.
Üçüncü hedef: Uluslararası koridorların tamamlanması ve ulaşım ağlarının güçlendirilmesidir. İran’ı bölge ülkelerine ve ötesine bağlayacak demiryolu, karayolu ve deniz yollarından oluşan bir ağın oluşturulması, deniz merkezli stratejimizin temel unsurlarından biridir.
Dördüncü hedef: Yerel ve yabancı yatırımların çekilmesidir. Ekonomik kalkınmanın itici gücü olan yatırımlar olmadan sürdürülebilir büyüme mümkün değildir. Bu nedenle İran, Mekran bölgesinin kalkınmasına katkıda bulunacak tüm ülke ve yatırımcılara açık olduğunu belirtmektedir.
Ancak, tüm bu projeler kalıcı bir güvenlik olmadan gerçekleşemez. Deniz güvenliği, günümüzde küresel ekonomi için her zamankinden daha önemli bir meseledir. İran İslam Cumhuriyeti, ekonomik ve ticari rolünün yanı sıra deniz güvenliğinin sağlanmasında da önemli bir sorumluluk üstlenmektedir.
İran Deniz Kuvvetleri, bölge ülkeleriyle işbirliği içinde, korsanlıkla mücadele, uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve deniz taşımacılığının güvenliğinin sağlanması gibi operasyonlarda aktif bir rol üstlenmiştir.
İran’ın yaklaşımı nettir: "Denizlerin güvenliği, bölge dışı güçlerin baskı veya nüfuz aracı olmamalıdır. Bu güvenlik, bölge ülkelerinin işbirliğinin bir sonucu olmalıdır."
yorumunuz