21 Haz 2025 12:24

İstanbul'da İİT 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı düzenlendi

İstanbul'da İİT 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı düzenlendi

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlendi.

TRT'ye göre, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda konuşuyor. 

Fidan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"İsrail, şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir. İslam coğrafyasının sesini yükseltecek, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. "

Bugün bu toplantıyı Gazze'den İran'a, Lübnan'dan Yemen'e uzanan bir kriz hattının maalesef ortasında gerçekleştiriyoruz. İslam alemini temsil eden birçopk ülkenin içinde bulunduğumuz zor günlerde bu toplantoya iştirak edilmesi dayanışmamıza çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Gazze'de soykırımı sürdüren ve işgal altındaki tüm toprakları kana bulayan İsrail şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir. İslam coğrafyasının sesini yükseltecek, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz. "

Fevkalede kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkisi tüm dünyada hissedilecektir.

Gazze'yi devasa bir enkaza çevirdiler. Bir tas çorba almak için yardım sırası bekleyenleri hunharca katlettiler.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları:

Şimdi de 13 Haziran'dan bu yana İsrail'in devlet terörüne İran muhattap oluyor.

Umarım İran bu savaşta kazanır.

İsrail'in İran'a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İsrail'in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyorum.

Şu gerçeğin de bilinmesinde fayda görüyorum. İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur. İran'ın İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir.

Şurası artık günbegün ortaya çıkıyor. Uluslararası hukuku ihlal eden bu mütecaviz eylemlerin, İsrail'in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet ettiği açıktır. Saldırıların İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde vuku bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabi olmayan, şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail'in, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır. Netanyahu 13 Haziran'daki saldırılarıyla aslında müzakere sürecini baltalamayı hedeflemiştir. Yaşananlar aynı zamanda Netanyahu ve cinayet şebekesinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini de gösteriyor.

News ID 1928021

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha