Türkiye Cumhurbşakanı Recep tayyip Erdoğan'ın 2009 yılındaki ‘one minute’ çıkışıyla Ankara- Tel Aviv arasında derin bir krize sebep olsa da şüanki ikili ilişkiler en iyi şekilde devam ediyor.
Fakat Türkiye-İsrail ilişkilerine bakıldığında, resmi veriler iki taraf arasında dönem dönem yaşanan ihtilafların ticari ilişkilere olumsuz tesir etmediğini gösteriyor. AK Parti iktidarında Türkiye-İsrail ticaret hacmi katlanarak arttı.
Son yıllarda Türkiye’nin İsrail’e ihracatındaki artış da dikkat çekiyor. 2002 yılında 1,41 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022’de 8,91 milyar dolara kadar çıktı.
Mehr Haber Ajansi bu konu hakkında Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin ile bir röportaj yaptı.
*Türkiye yönetimi her zaman Siyonist rejimin Filistin politikasına sert tepki göstererek, Gazze halkına manevi destek vermiştir. Fakat bunlara rağmen İsrail ve Türkiye arasında normal bir ilişkiye şahidiz. AK Parti'nın Tel Aviv politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii şu anda Sayın Cumhurbaşkanı İsrail ile ilgili farklı bir politika izliyor. Seçimlerden önce İsrail ile ilişkileri geliştirmek adına bazı adımlar atıldı. Siyonist Rejim başkanı Hertzog Türkiye'e geldi ve Erdoğan ile bir görüşme yaptı. Bir ara da Türk Yahudi Toplumu ve İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı Üyeleri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Erdoğan ile bir araya gelmişti ve bazı anlaşmalar da yapılmıştı. Daha önde Tel Aviv- Ankara ilişkileri kopuktu sonrasında onarılmaya çalışıldı. Tabii hükümetin kendi politikasıdır. Bizim tabii onlarla Cumhur İttifakı içerisinde olmamız bizim politikamızın değiştiği anlamına gelmez. Biz aynı politikamızı sürdürüyoruz. Bu mesele de sadece Filistinlilerin değil burada bir zulüm söz konusudur. Gazze'de 2 milyondan fazla insanın hedef alınması kabul edilecek bir durum değildir. Ayrıca bir hastanenin vurulması da bir savaş suçudur. Oradaki masum insanların bombalanması ve toplu olarak katledilmesi dünya kamuoyu tarafından kabul edilecek bir tarafı yoktur. Biliyorsunuz özellikte Kudüs'ün kutsal bir mekan olması hesabı ile bütün inançları bir arada toplamış. Ben Kudüs'e de daha önce gitmiştim orada Kıyamet Kilisesi var ve bu kilisede Hristiyanların çeşitli mezheplerin bir arada barış içerisindeler. Orada tarafsızlık ilkeleri gereği yüzyıllardır Müslüman bir aile oranın anahtarını tutuyor ve her sabah oranın en yaşlısı olanı kapısını açıyor. Akşamda kapatıyor. Burada siyonist mefkure var ve onların hedefi Nil nehrinden Fırat'a kadar bölgeyi yönetmektir.
Amerika'da merkez bankası Fed bunların elinde. İşgal altındaki topraklarda sadece Müslümanlara karşı değil de Hristiyanlara karşı da şiddet uygulandığını görmemiz lazım. Siyonistler Kudüs'ü sadece kendilerine ait olduğunu ifade ediyorlar ve diğer insanları kendi kölesi olarak görüyorlar. Bunlar Tevrat'ın ortaya koyduğu tahrif edilmiş görüşlere göre hareket ediyorlar. Bir çok Yahudi bu görüşü tasvip etmiyor. Demokratlar 2024 seçimi nedeniyle kayıtsız şartsız Siyonist Rejimi'ni destekliyor. Normalde Biden Netanyahu’ya randevu bile vermiyor. Ben siyası tecrübemle şunu okuyorum Netanyahu kabinesinin yıkılması an meselesidir. Biden bu tutum ile de kendi sonunu da hazırlamış oldu. Yakın zamanda Ortadoğu'nun değişeceğine şahit olacağız. Şuan Netanyahu'nun çabası Türkiye ve İran'ı bu sorunun içine çekmektir. Şu anda sağlam ayakta durabilen iki güç var. Birisi İran birisi de Türkiye. Bu iki gücün bu tip oyunlara gelmeyeceğini düşünüyorum.
*Siz Yeniden Refah Partisi olarak AK parti'nin İsrail politikasını tasvip ediyor musunuz?
Biz Cumhur İttifakı'nda seçimlere katıldık ama bu onların politikalarını tasvip ediyoruz, anlamına gelmiyor. Geçenlerde meclis kürsüsünde de genel başkanımız bizim Filistin politikamızı ortaya koydu. Bizim görüşümüz Erbakan hocamızın ortaya koyduğu Milli Görüş çizgisinde. İsrail 75 yıldır Filistinlilerin toprağını işgal ediyor bu kabul edilir değil. Türkiye halkı AK Parti'nin İsrail politikasını tasvip etmiyor. Zaten ülke genelinde yürüyüşler ve mitingler yapılıyor. Bizim önerimiz sayın cumhurbaşkanımızın başka yaklaşımla bir politika ortaya koymasıdır. Mısır, İran, Pakistan ve Türkiye'ın bir araya gelip ortak bir politika belirlemeleri lazım. Biz geçmişken ders çıkarmamız lazım. İsrail saldırısını sadece Hamas operasyonuna bağlamamız lazım. İsrail yıllardır bu zulmü yapıyor. Netanyahu yıllardan beri Gazze'yi boşaltmak istediğini açıkça ifade etmiştir, çünkü Gazze açıklarında Doğu Akdeniz'de cok zengin hidrokarbon yatakları var. Avrupa Birliği de Rusya'ya mahkum olmamak için Doğu Akdeniz'deki yeraltı zenginliklerinin önemsediği için İsrail'e açıktan destek veriyor.
yorumunuz