İngilizce yayın yapan İran merkezli "Tahran times" gazetesi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın son dönemde İran'a gerçekleştirdiği ziyaretini değerlendirdi.
"Tahran Times" gazetesinde yer alan ifadeler şöyle:
"Suriye ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerde son zamanlarda görülen açılım, Tahran ve Şam arasındaki ilişkilerin olası bir düşüşe yöneldiği düşüncelerine yol açarken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Pazar günü Tahran'a sürpriz ziyareti iki ülke ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu.
Suriye Devlet Başkanı ikinci kez beklenmedik bir gezide Tahran'ı ziyaret ederek İranlı yetkililerle bir araya geldi. Beşar Esad son olarak 2019 yılında Şehit General Kasım Süleymani'nin koordinasyonu ile Tahran'ı ziyaret etmişti.
Esad'ın Tahran ziyaretleri, Suriye'deki iç savaşın büyük ölçüde azaldığı bir zamanda gerçekleşti. Suriye liderinin 2019'daki gezisi sırasında Şam hükümetini düşüş riski tehdit etmiyordu. Son bölge ziyareti de Suriye hükümetinin çöküş tehlikesinden kurtularak diğer Arap ülkeleriyle ilişkileri yeniden canlandırma ve normalleştirme yolunda olduğu bir dönemde gerçekleşti.
Suriye hükümeti, diğer Arap ülkeleriyle ilişkileri normalleştirme sürecini memnuniyetle karşıladı. Bu süreç Esad'ın Mart ayında Abu Dabi'yi ziyaret ederek Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan ile görüşmesiyle birlikte zirveye ulaştı. Esad'ın Abu Dabi ziyareti de Şam'ın diğer bazı Arap ülkeleriyle ilişkilerinde bir gelişme olarak yorumlandı.
O dönem BAE medyasında yer alan habere göre, Esad'ın Abu Dabi ziyareti sırasında Suriye'nin Arap dünyası için önemli bir güvenlik temeli olduğu ve BAE'nin Şam ile ikili işbirliğini güçlendirmekten yana olduğu vurgulanmıştı.
Esad'ın bu ziyareti, bazı önemli Arap ülkelerinin muhalefeti nedeniyle henüz gerçekleşmemiş olan Suriye'yi Arap Birliği'ne geri getirme çabaları sırasında gerçekleşti.
Suriye'nin bazı Arap ülkeleriyle ilişkilerindeki normalleşme süreci, savaştan etkilenen Suriye'nin Tahran'ın rakibi olan Arap ülkeleriyle yakınlaşmak üzere İran İslam Cumhuriyeti'nden uzaklaşabileceği düşüncelerini tetikledi. Öte yandan Fars Körfezi'ne kıyısı olan bazı Arap ülkelerinin Suriye'nin Arap Birliği'ne geri dönmesi gerektiğine dair açıklamaları da bu düşünceleri pekiştirdi. Ancak Suriye Devlet Başkanı (Son Tahran ziyareti ile) İran İslam Cumhuriyeti ile ikili ilişkilere büyük değer verdiğini ve aynı zamanda Tahran-Şam ilişkilerinin, Arap ülkeleriyle normalleşmenin etkisi altında bozulmayacağı kadar güçlü olduğunu gösterdi.
İranlı yetkililer de Esad'ın son Tahran ziyareti sırasında iki ülke arasındaki derin bağlara vurgu yaptılar. İslam Devrimi Lideri Ayetuullah Seyyid Ali Hamanei de Arap ülkelerinin Suriye ile ilişkileri normalleştirme çabalarına değinerek, herhangi bir normalleşme sürecinde onların Şam'a yönelik geçmişteki tutumlarına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayetullah Hamanei, "İran ve Suriye arasındaki ortak bağ, her iki ülke için de hayati önem taşıyor ve zayıflamasına izin vermeden daha fazla güçlenmesine katkıda bulunmalıyız" dedi.
Ayetullah Hamanei, daha önceki yıllarda Suriye'ye karşı cephede yer alan bazı ülkelerin dostluk ifadelerine işaret ederek, "Geçmişten yola çıkarak gelecek çizgisi belirlenmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade de Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında Tahran ve Şam'ın güçlü ilişkilere sahip olduğunu vurgulayarak, "Suriye yeni bir aşamaya girmiştir ve İran bu ülke ile çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirmeye çalışıyor. İran Suriye'nin terör planları engellemesine yardımcı olan en önemli ülkelerden biridir ve İran'ın istişarelerin merkezi olması doğaldır." dedi.
Suriye cumhurbaşkanlığı da Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Şam-Tahran ilişkilerinin önemine vurgu yaparak, Esad'ın İranlı yetkililerle yaptığı görüşmede, Suriye ve İran'ın birleşmesine yol açan tarihi ilişkilerin ve ikili işbirliğinin ele alındığını bildirdi.
yorumunuz