Sadi-i Şirazi, Ebû Muhammed Sa‘dî Müşerrifüddîn (Şerefüddîn) Muslih b. Abdillâh b. Müşerrif Şîrâzî (ö. 691/1292), İran'ın en büyük şairlerinden biridir. İran’da 20 Nisan (Şemsi takvimi 1 Ordibeheşt) klasik edebiyatının büyük şairi Sadi-i Şirazi günü olarak anılmaktadır.
İran edebiyatının büyük şairinin Kur'an'ı ezberleyerek "hafız" unvanını aldığı, eserleri üzerine yapılan çalışmalardan ise iyi bir medrese eğitimi gördüğü; hadis, fıkıh, kelam ve tasavvuf okuduğu anlaşılmaktadır.
Sadi, felsefe ve tasavvuf konularını içeren ve genellikle "arifane" diye adlandırılan türün kurucusu sayılır. Bustan’da işlenen başlıca konular, adalet ve insaf, cömertlik, aşk, teslim ve rıza, kanaat, terbiye, tövbedir.
Sadi-i Şirazi, mesnevi türünün en büyük üstasıydı.
Onun toplumun düşünce ve isteklerine tercüman olan özlü sözleri, atasözü haline gelerek günümüze kadar kullanılmaktadır.
Aşk, barış ve dostluk şairi Sadi, Salguɾ Atabegliği'nin hüküm süɾdüğü sıɾada günümüz İɾan topɾaklaɾının Şiɾaz kentinde doğmuştuɾ.
Genç yaşta kaybettiği babasının ölümü üzerine anne tarafından dedesi olan Mes’ud b. Muslih el-Farisı tarafından yetiştirildi.
İlk tahsilini Şiraz’da yapan Sadi, Moğul istilasından sonra Bağdat’a göç etti. Tahsiline Nizamiye Medreselerinde devam etti. Bağdat Müstansıriyye Medresesi’nde hocalık yapan İbnü’l-Cevzi ile Bostan’da kendisinden söz ettiği Şehabeddin es-Sühreverdi’den etkilendi.
Bağdat’ta devrin önemli alimlerinden eğitim alan Sadi sonraki yıllarını seyahat ile geçirdi.
1292 yılında hayata gözleɾini yuman şaiɾin kabɾi, Şiɾaz'daki Sadi Tüɾbesi'ndediɾ. En önemli eseɾi Bostan-Gülistan'da adalet, insaf, cömeɾtlik, aşk, teslim, ɾıza, tövbe gibi kavɾamlaɾı edebi biɾ dille anlatmıştıɾ.
Sadi’nin tüm eserleri dünya genelinde büyük ilgi gösterilmiştir. Bu ilginin sebepleri ve nedenleri ise bir çok araştırmacının araştırmalarının konusu olmuştur. Araştırmacılar bu yoğun ilginin sebebini şairin insan ve insaniyetten derin algısına bağlıyor. Sadi dünyayı gezen bir hekimdir ve İslam dünyasını batıdan doğuya gezmiş ve çeşitli insanlar ve farklı kültürlerle tanışmıştır.
Büyük şaiɾ, aynı zamanda sufîliğin gelişimine; Afɾika, Hindistan gibi biɾçok yeɾe yayılmasına katkıda bulunmuştuɾ.
Sadi-i Şirazi, mesnevi türünde verdiği yirmiden fazla eserlerle ünlendi. Bustan, Gülistan, Akl u Aşk, Takrır Dibace, Nasihatü’l-Müluk öne çıkan eserlerindendi.
Sadî Şirâzî’nin eserleri arasında Gülistan ve Bustan en meşhurlarıdır. Gülistan; asırlardır okullarda, medreselerde bir ders kitabı olarak okutulmuş ve şöhretini fazlasıyla hak etmiş müstesna bir kitaptır.
Ahmet Metin Şahin, merhum dayısı Şefik Can’ın arzusuyla bu büyük İslam şairinin her iki eserini de vezinleriyle Türkçeye kazandırmıştır.
Sâdî-i Şirâzî’nin ölümsüz eseri Bûstan, iki dilde (Farsça-Türkçe) hazırlanarak, Naci Tokmak’ın yetkin çevirisiyle okura sunuluyor.
yorumunuz