İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nda düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada İran İslam Cumhuriyeti'nin barışçıl nükleer programlarını anlattı.
İslami konuşmasının satır başları şöyle:
- Şu anda dünya, Siyonist rejimin Filistin'deki zulümleri de dahil olmak üzere ciddi ve endişe verici sorunlarla karşı karşıya. Bu rejim, Gazze savaşında çoğu masum kadın ve çocuk olmak üzere 41 binden fazla kişiyi katletmiş, 100 binden fazla kişiyi de yaralamış ve sakat bırakmıştır. ABD ve bazı ülkelerin desteğiyle bu rejim, utanmazca zulmüne ve soykırımına devam ediyor.
- Masum insanların topraklarının, Birleşmiş Milletler'in sayısız kararnamesinin ağır ihlali ve bazı ülkelerin tam desteğiyle gasp edilmesine ve sürekli soykırıma uğramalarına göz yumamayız. Birleşmiş Milletler sistemi, uluslararası barış ve güvenliği korumakla görevli kurumların etkisizliği nedeniyle sürekli olarak sorgulanmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası toplumu temsil ettiklerini iddia edenleri sorumlu tutmalıyız. Bu rejim, İranlı bilim insanlarına suikast düzenleyerek, çeşitli sabotaj ve terörist operasyonlarla, İran'ın barışçıl nükleer programına karşı geniş çaplı olumsuz propagandaların başını çekmektedir. Kendi işlediği suçları kamuoyundan gizlemek için, İran’ın barışçıl nükleer faaliyetlerine yönelik yalanlarla kamuoyunu yanıltmaya çalışmaktadır.
- Nükleer silahsızlanma, uluslararası toplumun öncelikli hedefidir ve nükleer silahlara sahip ülkelerin NPT'nin 6. maddesi kapsamındaki taahhütlerine bağlı kalmaları zorunludur.
- Bugün, Ortadoğu'da nükleer silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturmak her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Sadece son bir yıl içinde, Siyonist çocuk katili rejimin yetkilileri, büyük İran milletini ve mazlum Gazze halkını nükleer silahlarıyla defalarca tehdit etmiştir.
- Siyonist rejimin NPT'ye katılmayı reddetmesi ve nükleer tesislerini Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimine açmaktan kaçınması, uluslararası barış ve güvenlik için ciddi bir tehdittir.
- Küresel sorunlar, küresel çözümler gerektirir; bu bağlamda, özellikle gelişmekte olan ülkelere modern teknoloji ve ekipmanların ayrım gözetmeksizin aktarılması hayati önem taşımaktadır. Bu süreçte, temiz enerji kaynaklarının, özellikle nükleer enerjinin bir baz yük kaynağı olarak kullanılması önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, tüzüğüne uygun olarak, tüm üye ülkelerin ihtiyaç duyduğu teknoloji ve ekipmanlara ayrım gözetmeden erişimini kolaylaştırmak ve desteklemekle yükümlüdür.
- İran İslam Cumhuriyeti de kendi payına, 20 yıllık nükleer sanayi gelişim strateji belgesi doğrultusunda, 2040 yılına kadar ülkenin enerji sepetinde nükleer elektrik payını 20 bin megavata çıkarmakta kararlıdır.
yorumunuz