İran ile ABD arasında yeni bir müzakere turunun arifesinde, hâlâ sahte Siyonist rejimin liderleri ve yetkililerinin İran'a yönelik abartılı söylemlerine tanık oluyoruz. Bu rejim, çocuk katliamları ve insanlık karşıtı suçlar da dahil olmak üzere insan hakları ihlalleri geçmişine sahip olup, şimdi İran İslam Cumhuriyeti'nin nükleer altyapısına askeri saldırı tehdidinde bulunarak İran ile olan gerginliği tırmandırma yoluna gitmiştir.
Bu tehditler ve askeri çatışma olasılığının artması göz önüne alındığında, birçok uzman ve halkın zihninde doğal olarak şu soru oluşmaktadır: Siyonist rejim gerçekten İran'ın savunma ve nükleer altyapılarını yok etme kapasitesine sahip midir? Ve böyle bir hataya kalkışması durumunda İran tarafından nasıl bir yanıt alacaktır?
Bu konu sadece tarafların askeri kapasitelerinin dikkatli bir şekilde incelenmesini değil, aynı zamanda İran'ın stratejik hazırlığını ve olası tepkisini de gündeme getirmektedir.
İran İslam Cumhuriyeti, Batı Asya askeri sahnesinin ana aktörlerinden biri olarak, dünya ve Asya'daki askeri güç sıralamasında dikkate değer bir konuma sahiptir. Yaptırımlar ve savunma bütçesi kısıtlamalarına rağmen, İran, füze gücü, yerli savunma sanayii ve benzersiz stratejik konumuyla hâlâ bölgenin ve dünyanın askeri güçlerinden biri olarak sayılmaktadır.
Peki İran, dünya ve Asya ülkeleri arasında hangi sıradadır ve savunma ve askeri alanlardaki güçlü yönleri nelerdir? Aşağıda İran'ın askeri durumunu detaylı olarak inceleyeceğiz.
Amerikan GFP (Global Firepower) Enstitüsü'ün her yıl ülkelerin askeri gücünü karşılaştırarak sıraladığı raporuna göre, İran 2023 yılında da Batı Asya bölgesinin askeri güçlerinden biri olarak tanınmıştır. Bu rapor, İran'ın sadece Siyonist rejime karşı değil, aynı zamanda Suudi Arabistan ve Pakistan gibi ülkelere karşı da üstün bir konumda olduğunu göstermektedir. İran, askeri caydırıcılık gücü açısından Asya kıtasında yedinci sıradadır; birinci ila üçüncü sıralarda ise Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkeler yer almaktadır. Aynı enstitünün raporuna göre, askeri güç açısından İran, Siyonist rejim ve Pakistan ile Suudi Arabistan gibi ülkelere kıyasla daha yüksek bir sırada yer almakta ve üstünlüğe sahiptir.
İran'ın askeri bütçesi, Batı Asya ülkelerinin üçte biri kadar
Yapılan incelemeler, adı geçen ülkelerin bölgede en fazla askeri silah üreten ve satın alan ülkeler olduğunu ve güçlerini büyük ölçüde bu temelde tanımladıklarını göstermektedir. Örneğin bu enstitünün raporuna göre, sadece Suudi Arabistan'ın 2020 yılı askeri bütçesi 56 milyar dolar olarak belirtilmiştir. Ayrıca aynı savunma kaynağının raporuna göre, Hindistan'ın aynı yılki savunma bütçesi 61 milyar dolar olmuştur.
Siyonist rejimin 2025 askeri bütçesi
2 Kasım 2024 tarihinde Siyonist rejim kabinesi, bu rejimin 2025 bütçesini onayladı; bu bütçede savaş harcamalarını karşılamak için vergilerin artırılması ve diğer harcamaların azaltılması zorunlu hale gelmiştir. Bu bütçe, savaşın masraflarını karşılamak üzere vergi artışları ve harcama kesintilerini içermekte; kaderi belirsiz olan ve ikinci yılına giren Gazze savaşı ile ilgilidir. Siyonist halk hâlâ sokaklarda bu savaşın sona ermesini istemektedir. Siyonist rejim, Gazze ve Lübnan'daki savaş masraflarını karşılamak için askeri harcamalarını milyarlarca şekel artırmak zorunda kalmıştır. Bu durum, işçi eksikliği nedeniyle ciddi bir düşüş yaşayan bu rejimin ekonomisinin büyük bir kısmını etkilemiştir. Siyonist rejimin Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, o günlerde yaptığı bir açıklamada şunları ifade etti: 2025 bütçesindeki temel hedef, ülkenin güvenliğini korumak, tüm cephelerde zafer kazanmak ve aynı zamanda Siyonist rejimin ekonomik gücünü muhafaza etmektir.
Siyonist rejim Başbakanı Binyamin Netanyahu savunma bütçesinin artırılabileceğini söyledi. Görevinden istifa eden Maliye Bakanı Bezalel Smotrich daha önce 2025 yılı ordu bütçesinin açıklanmayacağını, ancak 2025 yılında harcamaların 102 milyar şekele (27,5 milyar dolar) ulaşacağını söylemişti.
Rejimin eski başbakanı ve ana muhalefet lideri Yair Lapid, bu bütçeyi eleştirerek, "Bu bütçe, İsrail'de her ailenin yıllık harcamalarını 20 bin şekel artıracak" dedi.
Muhalefet liderleri, Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyonunun lehine olan bütçenin, Siyonistlerin geçim kaynaklarına zarar verdiğine inanıyor.
İran'ın Asya ve dünya'daki askeri gücünün sıralaması
İran'ın Asya ve dünyadaki askeri gücünün sıralaması, askeri güç sayısı, savunma bütçesi, askeri teçhizat, teknolojik güç, savunma sanayi kapasitesi, stratejik konum ve operasyonel kabiliyetler gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Çeşitli kaynaklar (örneğin Global Firepower Enstitüsü) tarafından yapılan analizlere göre İran'ın askeri gücünün genel durumunu değerlendirmek mümkündür.
İran'ın dünyadaki askeri sıralaması
2023 raporlarına göre İran dünyada genellikle 13. ile 15. sıralar arasında yer almaktadır. İran'ın askeri gücü şu faktörlere dayanıyor:
-Askeri güç: İran'ın aktif askeri gücü, nüfusunun %0,5 ila %1,5'i arasındadır ve yaklaşık 400.000 yedek askeri bulunmaktadır. Ülkenin nüfusu göz önüne alındığında bu sayı İran'ın güçlü yönlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
-Askeri Teçhizat: Tanklar, topçu sistemleri, balistik ve seyir füzeleri, denizaltılar, hava kuvvetleri
-Füze teknolojisi: İran, balistik ve seyir füzeleri konusunda dünyanın en güçlü ülkelerinden biridir. Bu, ülkemizin en önemli askeri güçlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
-Yerli savunma sanayisi: İran, yaptırımlara rağmen silah üretiminde kendi kendine yeterlilik sağlamıştır.
-Stratejik Coğrafya: İran'ın Batı Asya bölgesindeki coğrafi konumu ve Hürmüz Boğazı'nı kontrol etmesi, ülkemizin askeri gücünde önemli rol oynamaktadır.
-Savunma Bütçesi: İran'ın savunma bütçesi ABD, Çin veya Rusya gibi ülkelerin savunma bütçelerinden çok daha düşüktür. Bunun nedeni ekonomik yaptırımlar ve iç mali sorunlardır ve hiçbir şekilde bazı ülkelerin askeriyeye ayırdığı dudak uçuklatan bütçelerle kıyaslanamaz.
İran'ın Asya'daki askeri gücünün sıralaması
Asya'da İran genellikle 6. ile 8. sıralar arasında yer alıyor. Bu sıralama, İran'ın Asya bölgesinin en güçlü ordularından biri olduğunu gösteriyor, ancak Çin, Hindistan ve Rusya gibi ülkelerle karşılaştırıldığında alt sıralarda yer aldığını gösteriyor.
İran'ın savunma ve askeri kapasitesinin güçlü yönleri:
Füze gücü: İran dünyanın en büyük füze gücüne sahip ülkeleriden biridir.
Coğrafi konum: Hürmüz Boğazı'nın kontrolü ve Hazar Denizi ile Fars Körfezi'ne erişim imkânı, İran'ı bölgede önemli bir aktör haline getirmiştir.
Yerli savunma sanayii: Yaptırımlar altında askeri silah üretebilme yeteneği İran'ın güçlü yanlarından biridir.
Çoklu askeri kuvvetler: İran'da kriz zamanlarında önemli rol oynayabilecek askeri kuvvetler (Ordu, Devrim Muhafızları ve Savunma Bakanlığı) polis gücü ve gönüllü halktan oluşan Besiç güçleri bulunmaktadır.
Tüm bunlara rağmen, askeri uzmanlar ile dünya liderleri İran'ın Batı Asya bölgesi ve dünyanın askeri güçlerinden biri olduğuna inanıyor. İran’ın füze gücü ve stratejik konumu ülkemizi uluslararası alanda önemli bir aktör haline getirmiştir.
İran’ın savunma bütçesinin bölge ülkeleriyle karşılaştırılması:
Araştırmalar, Batı Asya bölgesinde siyonist rejim ve Suudi Arabistan'ın savunma bütçelerinin büyük kısmını askeri silahların alımı ve geliştirilmesine ayırdığını göstermektedir. Buna karşılık, İran geniş çaplı yaptırımlar ve uluslararası baskılara rağmen daha düşük bir bütçeyle birçok ülkenin önünde bir performans sergilemeyi başarmıştır:
İran'ın savunma bütçesi (2023): Yaklaşık 19 milyar dolar (bölge ülkelerinin ortalamasının yaklaşık üçte biri).
Siyonist rejimin savunma bütçesi (2023): Yaklaşık 26 milyar dolar (yıllık 3.8 milyar dolarlık ABD askeri yardımı hariç).
Suudi Arabistan'ın savunma bütçesi (2023): Yaklaşık 57 milyar dolar.
Pakistan'ın savunma bütçesi (2023): Yaklaşık 11 milyar dolar.
İran’ın savunma sanayiindeki başarıları:
İran'ın en önemli askeri başarılarından biri, yerli savunma sanayisini geliştirmesi ve dış ekipmanlara olan bağımlılığı azaltmasıdır. Bu durum özellikle uluslararası yaptırımlar altında daha da anlam kazanmaktadır.
Öne çıkan başarılar:
- Füze ve hava savunma sistemleri:
İran, Hurremşehr, Fatih, Zülfikar ve Şahab gibi ileri balistik ve seyir füzelerini yerli olarak üretmeyi başarmıştır.
Bavar-373 (S-300 muadili) ve Mersad gibi hava savunma sistemleri de önemli kazanımlardandır.
- Denizcilik sanayii:
İran, Fatih ve Kadir gibi modern denizaltılar üretmiştir.
Dena ve Sahand gibi yerli fırkateynler de bu alandaki başarılara örnektir.
- İnsansız hava araçları (İHA):
İran, askeri İHA üretimi ve kullanımı konusunda dünyadaki önde gelen güçlerden biri haline gelmiştir. Şahid-129, Karar, Kaman-12, Kaman-22, Areş, Gazze, Fotros ve Şahid-191 gibi İHA'lar bu alandaki önemli ürünlerdir.
- Hafif ve ağır silahlar:
İran, hafif ve ağır silahların çoğunu yerli olarak üretmektedir. Kerrar ve Zülfikar tankları bu başarılar arasındadır.
- Hava kuvvetleri:
Dış alımlardaki kısıtlamalara rağmen İran, yerli üretim Yasir ve Kevser savaş uçaklarıyla hava kuvvetlerini güçlendirmiş, mevcut uçakları da modernize ederek faal tutmuştur.
İran’ın Batı Asya’daki Konumu:
İran’ın 20 yıllık kalkınma vizyonuna göre, ülkenin 2025 yılına kadar Batı Asya'nın birinci askeri gücü olması hedeflenmiştir. Son yıllarda elde edilen ilerlemelerle İran şu anda Türkiye'nin ardından bölgenin ikinci büyük askeri gücü olarak kabul edilmektedir. Ancak savunma sanayiindeki hızlı gelişmeler göz önüne alındığında, bu hedefe belirtilen süreden daha önce ulaşılması muhtemeldir.
Tüm bu gelişmeler özellikle "Gerçek Vaat 1 ve 2" operasyonları ve ABD ile Sionist rejime ait gelişmiş İHA'ların imha edilmesi, İran’ın tüm sınırlamalara rağmen savunma sanayiinde ve askeri kapasitede kayda değer ilerlemeler sağladığını ortaya koymaktadır. Bu başarılar sadece caydırıcılık gücünü artırmakla kalmamış, aynı zamanda İran'ı bölgenin önde gelen askeri güçlerinden biri haline getirmiştir. Teknoloji ve savunma sanayiine yapılan yatırımların devam edilmesiyle İran'ın bu alandaki uzun vadeli hedeflerine yakın gelecekte ulaşması mümkündür.
yorumunuz