Mehr Haber Ajansı: Türkiye’nin sınır kenti Van, son yıllarda Tahran ve Ankara arasındaki ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır. İran sınırını 100 kilometre uzağında bulunan bu şehir, iki ülke arasında kültürel ve ekonomik etkileşimlerin merkezi haline gelmiştir. Van, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerdeki önemi yanı sıra, İranlı turistler için bir turizm merkezi haline gelmesiyle de dikkat çekmektedir. Bu durum, şehrin tanınmasının yanı sıra, iki ülke halkı ve yöneticileri arasındaki ilişkilerin güçlenmesi için sorunların ve potansiyellerin incelenmesinin önemini artırmaktadır.
Mehr Haber Ajansı heyeti, Van Milletvekili ve İran-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Kayhan Türkmenoğlu’nun daveti üzerine, bu şehre üç günlük (15-17 Kasım) bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında otel sahipleri, medya mensupları ile ekonomik ve kültürel yetkililerle görüşerek, bu bölgenin iki ülke arasındaki ilişkilerdeki zorluklarını ve olumlu etkilerini inceledi.
Heyette, Mehr Haber Ajansı Haber Müdürü Hesamuddin Hayderi, Dış Haberler Müdürü Muhammed Rıza Muradi, Türkçe Sitesi Müdürü Azar Mahdavan ve Tehran Times Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Sarfi gibi isimler yer aldı.
Birinci Gün
Üç günlük seyahatin ilk gününde, Van Belediyesi Turizm Müdürü Elif Yörük ve Van Valiliği Kültür ve Turizm Müdürü Selim Kenan, Mehr heyetine Van şehrini tanıtmada eşlik etti. Yörük, geçmiş yıllarda PKK’nın gerçekleştirdiği bazı saldırılar ve bombalamaların Avrupa’dan gelen turist sayısının azalmasına yol açtığını belirterek, "2012 Van depremi de inşaat projelerini olumsuz etkiledi ve bu nedenle şehir merkezinin geleneksel ve modern yapısı yarım kalmış durumda. Bu projeyi en kısa sürede tamamlamak için çalışıyoruz." dedi.
Van Geleneksel Pazarında İran Kültürü ve Sanatı
Mehr grubunun ziyaret ettiği yerlerden biri de Van’ın geleneksel Bedesten Çarşısı oldu. Bu çarşı, geleneksel bir şekilde inşa edilmiş olup, bölgenin el sanatlarının sergilendiği ve satıldığı bir mekandır. İlginç bir detay, bazı dükkanlarda İranlı sanatçıların halı ve kilimlerinin bulunmasıydı. Bu şehirdeki bir esnaf, İran halılarının Türkiye’ye ihracatına atıfta bulunarak, "Son yıllarda bu ticaret belirgin bir şekilde azaldı ve bu durumun çözülmesi gerekiyor, çünkü İran sanatçılarının halı dokuma sanatı her zaman Türk alıcıların ilgisini çekmiştir." dedi.

Bu geleneksel pazarda faaliyet gösteren dükkanlardan biri, Vanlı sanatçılar tarafından yapılan hat sanatı tablolarını satıyordu. Bu tabloların bazıları, ünlü şair Hafız’ın şiirlerinden alıntılar içeriyor ve kullanılan hat stili, Türkiye ve İran arasındaki kültürel ve sanatsal derinliğin bir göstergesi oluyordu.
Yerel Türk Gazetecilerle Görüşme ve Medya İşbirliği Üzerine Vurgu
Van’daki ilk gün ziyareti sırasından, Mehr Medya Grubu ile Anadolu Ajansı, Demiraören, Van Gazeteciler Derneği ve diğer yerel gazeteciler arasında bir toplantı düzenlendi.
Mehr Haber Ajansı’nın Haber Müdürü Hesamuddin Hayderi, Van’da bulunmaktan ve Türk medya çalışanlarıyla tanışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Maalesef, iki ülkenin komşu olmasına rağmen, biz hala Türkiye’deki birinci el haberleri üçüncü ülkelerin medya organları aracılığıyla alıyoruz ve aslında Reuters gibi ülkelerin medya anlatımının yansımasını yapıyoruz. Türkiye de İran’daki gelişmeleri birinci ağızdan değil yabancı medya üzerinden yansıtıyor. Oysa iki ülke medyası arasında ciddi bir işbirliği olmalıdır." dedi.

Hesamuddin Hayderi, sözlerine şöyle devam etti: "İran ve Türkiye, ortak çıkarları olan iki Müslüman komşudur ve birçok bölgesel meselede benzer görüşlere sahiptir. Bu nedenle, Haber kaynaklarımızın batılı medya anlatımları aracılığıyla takip edilmemesi gerekiyor. Medya ilişkileri üç düzeyde yürütülmektedir: Birincisi, devletlerin politika belirlemesi, ikincisi, medya yöneticeleri arasında işbirliği anlaşmaları, üçüncüsü ise gazeteciler arasındaki bireysel iletişimdir ki bu bireysel iletişim, en etkili medya işbirliğidir."
Türk gazeteciler de, iki ülke medyası arasında özellikle sınır sorunlarının incelenmesi ve takip edilmesi konusunda iletişim ve işbirliğinin önemini vurgulayarak, yapay zekanın gazetecilerin yerini alması yönündeki eleştirilerini dile getirdiler. Türk gazeteciler ayrıca, Mehr Haber Ajansı’nın Gazetecilik kursuna katılma isteklerini ifade ederek, bu fırsatı becerilerini geliştirmek için çok değerli bulduklarını belirttiler.
Mehr Haber Ajansı Dış Haberler Müdürü Muhammed Rıza Muradi ise Siyonist rejimin tehditlerine ve bu konuda farkındalığın artırılması gerekliliğine dikkat çekerek, "Katar, bölgede gerginlikten uzak bir politika izlemektedir; ancak Amerika ile stratejik ilişkilerine rağmen, bu ülke İsrail’in saldırılarına maruz kalmıştır. Türkiye ve Amerika arasındaki stratejik ilişkiler, Katar ile Amerika arasındaki derinlikte değildir. Türkiye’ye, özellikle bu rejimin bakanları tarafından birçok kez tehditler yöneltildiğine şahit olduk. İsrail, Golan Tepeleri’nden başlayarak Türkiye’nin doğusundan ve hatta Suriye’den geçen Davud Koridoru’nu gündeme getiriyor. Siz yerel gazeteciler, Türkiye ve bölgede İsrail’in tehditlerinin tehlikesini gündeme getirmekle yükümlüsünüz; çünkü bu, halkın yöneticilerinden İsrail’e karşı daha ciddi kararlar almalarını talep etmelerini sağlayacaktır." dedi.
Anadolu Ajansı muhabiri de, İran’ın İsrail’e karşı saldırı sırasında Demir Kubbe’nin etkisizliğine dikkat çekerek, "İsrail, İran karşısındaki başarısızlığını örtbas etmek için bu sefer Türkiye’yi tehdit etmeye çalışıyor." şeklinde konuştu. Bu muhabir ayrıca, İran Konsolosluğu’nun Van’daki açılış sürecinin yavaş ilerlemesini eleştirerek, bu konunun İranlı gazeteciler tarafından takip edilmesini istedi.
Van Üniversitesi ile Akademik İlişkiler Üzerine Vurgu
Van Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hamdullah Şevli ile yapılan görüşmede, akademik işbirliklerinin gerekliliği vurgulandı. Prof. Şevli, bu üniversitede eğitim gören 60 İranlı öğrencinin bulunduğunu ve çoğunun diş hekimliği alanına ilgi duyduğunu belirterek, "Maalesef, bu üniversitenin diploması henüz İran Bilim Bakanlığı tarafından teyit. Oysa Van Üniversitesi, Türkiye ve Avrupa’nın en prestijli üniversitelerinden biridir ve coğrafi yakınlığı nedeniyle komşu ülkeden gelen öğrencilere ev sahipliği yapabilir."dedi.

"Üniversitemizde iki yıl önce Fars Dili ve Edebiyatı bölümü de eğitim-öğretim programlarına eklendi ve bu bölümde öğrenci sayımız 50'ye ulaştı."
Türkiye Eğitim Bakanlığı’nın Turizm Sektöründeki Verdiği Önem
Mehr Haber Ajansi heyet'n'n ziyaret ettiği yerlerden biri, Van’daki Uygulama Oteli’dir. Bu otel, Türkiye Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır ve yalnızca misafirleri ağırlamakla kalmayıp, aynı zamanda öğrencilere otelcilik alanında pratik eğitim sunan bir merkez olarak da faaliyet göstermektedir. Türkiye’de, turizm sektörü lisede bir ders olarak öğretilmektedir. Öğrenciler, turizm endüstrisine dair teorik bilgileri öğrendikten sonra pratik eğitim programlarına katılmakta ve bu otel, onlara pratik eğitim imkanı sunmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin turizm sektöründe daha profesyonel bir yaklaşım benimsemeyi ve bu sektörü geliştirmeye özel bir önem verdiğini göstermektedir.

İkinci Gün
İran'ın Türkiye Ticaret Pazarındaki Etkin Rolü
Mehr Medya Grubu Van ziyaretinin ikinci günü, ağırlıklı olarak iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin incelenmesine ayrıldı. Mehr medya heyeti, İran ve Türkiye'nin ekonomik ve ticari kapasitelerini incelemek üzere Van organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mehmet Aslan ile bir araya geldi.

Aslan, günümüz toplumunda gazetecilik mesleğinin önemine değinerek, "Ulusal ve uluslararası medya, ülke toplumunun en önemli parçasıdır. Siz medya, halkın yetkililerle olan aracıları ve halkın sesisiniz. Bu meslek, bir ülke demokrasisinin önemli bir parçasıdır, çünkü halkı uyandıranlar gazetecilerdir ve gazeteciler görevlerini siyasi veya partisel bir bağlılık olmadan yerine getirmelidir. Her sabah uyandığımızda ilk yaptığımız şey, medya aracılığıyla küresel ve yerel ekonomik gelişmeleri incelemek ve ekonomik parametreleri inceleyerek çalışmalarımızı ilerletmektir. Gazeteciliğin temel ilkesi şeffaflıktır ve bu şeffaflık ülkenin kalkınmasına yol açar." dedi.
Aslan sözlerinin devamında "Gazze'deki gazeteciler, çatışma ve savaşın ortasında halklarının sesi olmaya çalışıyor. Tüm Gazze gazetecisi şehitlerine selam ve rahmetle yad ediyoruz"
"VAN yöneticileri, ülkemizin valisi ve hükümetiyle koordinasyon halinde, ülkemizin kalkınmasında önemli bir rol oynamaya çalışıyor. Çünkü burası Orta Doğu ve bölgede güçlü bir ülke olmak zorundayız. Sadece bizim değil, tüm İslam coğrafyasının güçlü olmaktan başka seçeneği yok."
Van Sanayi Sitesi'nin 2002 yılından bu yana aktif bir şekilde faaliyet gösterdiğine dikkat çeken Aslan, "Türkiye'de 379 sanayi bölgesi faaliyet gösteriyor ve bunlardan biri Van'da. Burada yaklaşık 10 bin personel çalışıyor ve odak noktamız İran ile ticari ilişkiler. Bu sanayi sitesinde yaklaşık 5 İranlı şirket faaliyet gösteriyor." dedi.
Aslan, "Bu parkta tekstil, kimya, mermer, mobilya vb. fabrikalarımız var. Öğrenciler için bir teknik okul da kurduk. Öğrenciler teorik ve pratik eğitim alıyor ve sonunda bu parkta profesyonel olabiliyorlar. Hükümet ayrıca bu bölgelere enerji maliyetleri ve sigorta konusunda ciddi destek sağlıyor." dedi.
Aslan, konuşmasının sonunda dünyanın küresel bir köy haline geldiğini ve ülkelerin birbirini etkilediğini vurgulayarak, "Gazze savaşı, Ukrayna savaşı ve İran-İsrail savaşı gibi küresel gelişmeler, ülkelerin ekonomilerini fiilen etkiledi ve Türkiye de bir istisna değil. Ancak ülkenin ekonomik altyapısı sağlıklı ve Sayın Erdoğan da bunu destekliyor." dedi.
Türkiye'nin İranlı Girişimcilere İhtiyacı
Mehr'in medya heyeti, Mahmut Gedik ile görüşerek, Van İş Geliştirme Merkezi'nin (İŞGEM) iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler üzerindeki faaliyet ve etkisini inceledi.
Van İş Geliştirme Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Gedik, merkezin çalışma şekli hakkında şunları söyledi: "Bu merkez Van'da 20 yıldır faaliyet gösteriyor ve Türkiye'nin 18 ilinde bu tür merkezler bulunuyor. Bu merkezlerdeki görevimiz, üretim ve ticaret pazarına girmeyi planlayan girişimcilere finansal destek, koçluk ve danışmanlık sağlamak. Bu kişilere en az zararı görmeleri için üç ila beş yıl destek veriyoruz."
Gedik"İran'dan da girişimciler var. İran'a uygulanan yaptırımlar göz önüne alındığında, İran mallarını Türk markası altında satabiliriz. Bu bizim için çok faydalı, çünkü İran'daki hammadde, insan kaynağı ve enerji maliyetleri çok düşük."

Gedik ayrıca şunları söyledi: "İran ile ticari iş birliğimizi daha güçlü ve daha ciddi bir şekilde sürdürmek için çok istekliyiz. Ancak, her iki ülkeden de bu iş birliği sürecini yavaşlatan bürokratik ve idari engeller var. Yakın zamanda Urmiye şehrine gittik ve ortak bir komisyon kurarak ve Bilim ve Teknoloji Parkı Birliği'ni kurarak bu altyapı sorunlarını bir ölçüde çözmeye çalıştık."
Gaddit şöyle devam etti: "24 Kasım'da imzalanacak bir iş birliği protokolü hazırladık ve bu protokol altyapı sorunlarının çözümüne yardımcı olacak. Şu anda ana odağımız Türkiye ile ekonomik iş birliği. İran'a uygulanan yaptırımlar göz önüne alındığında, İran mallarını Türk markası altında satabiliriz. Bu bizim için çok faydalı, çünkü İran'daki hammadde, insan kaynağı ve enerji maliyetleri çok düşük."
2.551 Tarihi Eserle Van Müzesi
Mehr medya heyetinin ziyaret ettiği bölümlerden biri de Van Tarih Müzesi'ydi. Urartu İmparatorluğu'nun başkenti olan Van, İran ve Türkiye arasındaki tarihi ve kültürel ortaklığın adeta bir belgesi olarak kabul edilmektedir. Selçuklu, Urartu, Ahameniş, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerine ait bazı eserlerin sergilenmesi ve tarih öncesi günümüze kadar bölge sakinlerinin yaşam tarzlarının yansıtılması, bölgenin tarihi gelişiminin anlatılması için önemli bir platform oluşturmuştur.

Van Kalesi, Van Eski Kenti ve Akdamar Kilisesi gibi tarihi yapıların minyatürlerinin kronolojik koridorlara yerleştirilmesi, ziyaretçileri derin bir tarih yolculuğuna çıkarıyor. Yetkililere göre, müzenin bu kültürel alanı, bölgenin tarihini ve kültürünü korumaya yardımcı olmanın yanı sıra turistler ve araştırmacılar için de bir çekim noktası görevi görüyor.
Cuma Namazına Katılım
Van'da Cuma Namazına Katılım, Mehr Medya Grubu'nun programlarından biriydi. Türkiye'nin şehirlerinde Cuma namazları merkezi bir yerde kılınmaz, ancak her cami kendi cuma namazını kılar. Cuma namazlarında kadınların bulunmaması da ilginç bir noktaydı ve bu bir şekilde Türk geleneklerinden kaynaklanıyordu. İmamın Cuma hutbesi de oldukça coşkuluydu ve İslam dünyasındaki, özellikle Gazze'deki gelişmelerle ilgiliydi. Van'da birçok cami Osmanlı mimari tarzında inşa edilmiştir ve Van'ın bu camilerle tek farkı, tek minareli olmasıdır.

İran Damak Tadına Uygun Türk Yemekleri
Türkiye ve İran halkları arasındaki kültürel, tarihi ve dini benzerlikler, Van şehrinin yerel mutfağında açıkça görülmektedir. Ünlü Türk şef Hamza Şef'in ev sahipliği yaptığı bu şehirde, İran mutfağına çok benzeyen yemekleri ile tanıştık. Bu deneyim, iki ülke arasındaki kültürel ve yemek etkileşimlerini ve benzer tatların insanlar arasında nasıl daha yakın bağlar kurulmasına yardımcı olabileceğini gözler önüne seriyor. Kebap, dolma ve çeşitli plavlar gibi yemekler her iki kültürde de mevcut ve bu kültürel benzerliklerin sembolleri olabilir.
Bir diğer nokta da, en modern otellerden en geleneksel otellere kadar bu şehirde geleneksel yemeklerin pişirildiğine tanık olmamızdır; bu da Türkiye'nin geleneksel mutfağı aracılığıyla kültürünü dünyaya tanıtmaya çalıştığını göstermektedir.

Kültürün en önemli tezahürlerinden biri olan yemek pişirme, İran ve Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde önemli bir rol oynayabilir. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Van Gastronomi ve Yemek Sergisi'nde İran mutfağının tanıtılması dikkat çekicidir. Sergi, İran yemek sanatının sunumu ve tanıtımı için uygun bir platform sunmuş ve ziyaretçilerin İran mutfağının çeşitliliği ve zenginliğiyle tanışmalarına olanak sağlamıştır.
Van kedileri turist çekmede başlıca etkendir
Mehr medya heyetinin ziyaretinin ilgi çekici programlarından biri, son yıllarda yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi haline gelen Van kedisi yetiştirme bölümünde yer almasıydı. Bu, Türkiye'nin turizm sektöründeki tüm imkânlarını kullanarak turistik yerlerini tanıtmak ve turist çekmek için elinden geleni yaptığını göstermektedir.

Van Kedileri ve Turizm Üzerindeki Etkisi
Van kedileri, iki renkli gözleri ve suyla oynamaya olan ilgileri gibi farklı özellikleri sayesinde diğer kedilerden belirgin bir şekilde farklılık göstermektedir. Bu tür kedilerin Van şehrinde yetiştirilmesi ve neslinin tükenmesini önleme çabaları, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmiştir. Bu durum, yerel ve kültürel potansiyellerin turist çekmek için kullanılması konusunda bazı yetkililer için bir model olarak değerlendirilebilir.

Van Terası
Mehr Medya Grubu’nun ikinci günündeki son programı, Van şehrinin terasında bulunmaktı. Son yıllarda Türkiye, şehirlerin en yüksek noktalarında teraslar inşa ederek ziyaretçilere güzel manzaralar ve genel bir şehir görünümü sunmayı hedeflemiştir.
Üçüncü Gün

Üçüncü günde, şehrin misafirleri Van kültürü ve yaşam tarzını tanıttı. İlk bölüm, ünlü Van kahvaltısına ayrıldı. Dedeman Oteli’nin müdürü, "Kahvaltıya verilen önem, Van’ın en belirgin özelliklerinden biridir ve bu şehrin kahvaltı sofrası, Türkiye’nin diğer şehirlerine göre daha renklidir." dedi.
Van kahvaltısının ünlü yiyecekleri arasında süt kaymağı, sucuklu omlet, doğal bal ve bu şehrin meşhur peyniri sayılabilir. “Bu kahvaltılar, Van’ın zengin gastronomi kültürünü yansıtmaktadır.”
Bu otelin personeline göre, İranlı turistler deniz manzarası ve otelin sunduğu olanaklara özel bir ilgi göstermektedir. Ayrıca, İran halkının zengin kültürü ve Farsça dışında diğer dillere olan hakimiyeti, onların yüksek eğitim ve bilinç seviyesinin bir göstergesidir.
Tarihi Akdamar Adası ve Ermeni Varlığı
Ziyaretin bir sonraki bölümü, Van şehrinin en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri olan Akdamar Adası’na ayrıldı. Bu ada, 10. yüzyıla ait tarihi Akdamar Kilisesi ile ünlüdür. Kilise, Urartu dönemine ait kabartmalar ve nesli tükenmiş hayvanların tasvirleri ile doludur; bu da araştırmacılara tarihi ve biyolojik açıdan değerli bilgiler sunmaktadır.
Bu kilisenin manevi önemi nedeniyle, Ermenistan vatandaşları ona özel bir ilgi göstermektedir ve her yıl eylül ayının sonlarında bu mekanda özel ainler düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, turist çekmeye ve Ermeni kültürünü korumaya yardımcı olmaktadır.
Tarih ve doğanın kesişim noktası olan bu adaya seyahat, botlar aracılığıyla mümkündür. Ancak ziyaret sırasında, dönüş süreci gecikmiş ve sonuç olarak, Türkiye Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı deniz güvenlik ekipleri bizi şehre geri götürmek için çaba sarf etmiştir. Bu deneyim, yerel yetkililerin turistlere olan saygısını göstermektedir.
Van’daki Geleneksel El Sanatları Üretim Merkezi Ziyareti
İran medya grubunun Van seyahatindeki bir diğer durak, bu şehrin geleneksel el sanatları üretim merkezi oldu. Bu merkezde, yerel sanatçılar çeşitli sanat dallarıyla uğraşmakta olup, her biri bu bölgenin zengin kültür ve tarihini yansıtmaktadır. İlginç olan ise, sanatçılar kullandıkları hammaddeleri kendilerinin temin etmesidir.


Bu merkezde gerçekleştirilen faaliyetler arasında halı dokuma, iğne oyası, geleneksel kıyafet dikimi, oymacılık ve gümüş süs eşyaları yapımı yer almaktadır. Ayrıca, gümüş üzerine kurşunla özel bir şekilde işlenen siyah bir desen olan Savat gibi özel tasarımlar da bu merkezde üretilmektedir.
Tariria Kompleksi: Doğa ve Tarihin Kesiştiği Nokta
Türkiye’de turizm sektörünün gelişimi, Van şehrindeki otelcilerin yeni yaratıcılık ve fikirler ortaya koymasına yol açmıştır. Tariria Kültür, Sanat ve Yemek Merkezi, bu şehirdeki farklı bir fikrin ürünü olan mekanlardan biridir. Bu komplekse girdiğinizde, şehrin içinden bambaşka bir dünyaya taşınmış gibi hissedersiniz.

Urartu Krallığı döneminde inşa edilen 51 kilometrelik Şamran Su Kanalı, dünya su mühendisliği harikalarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu kanalın alt ucunda, bir kısmı kültürel bir komplekse dönüştürülmüş 50 hektarlık yemyeşil bir bahçe bulunmaktadır.
Tariria kompleksinin mimarisi, Bangladeşli bir mimar tarafından tasarlanmıştır ve bu kompleksin yemek ve tatlılarının yüzde 65’i, kendi tarım arazilerinden temin edilmektedir. Bu kompleksin doğayla olan bağlantısını kesmemek amacıyla cam ile inşa edilmiştir. Ayrıca, Karadeniz çevresindeki yüzyıllık ağaçların kullanımı ve özellikle İran’dan gelen ünlü şeflerin varlığı, Türk ve dünya mutfaklarının birleşik tatlarını sunma amacıyla, bu kültürel kompleksi Van’ın ana yüzünden ayırmaktadır.
Hilton Oteli Ziyareti
Hilton otel Mehr medya heyetinin ziyaret ettiği yerlerden biridir. Bu otel, özel olanaklar sunma amacıyla, donanımlı bir otelin özelliklerini sergilemeye çalışmaktadır. Bu özellikler arasında, kral dairesi ve kaliteli yemekler yer almaktadır. Ayrıca, personelin misafirlere profesyonel bir şekilde yaklaşımı, konaklama deneyimini farklı kılmaktadır.

Van Otelcileri ile Görüşme
Mehr medya heyetinin Van’daki seyahatinin son bölümü, şehirdeki otel sahipleri ile bir araya gelmeye ayrılmıştı. Elite World Oteli’nin yöneticisi Oktay Aksu, bu toplantıya ev sahipliği yaparken, konuşmasına şu sözlerle başladı: "Bu, İran’dan bir medya heyetinin Van’ı incelemek amacıyla şehrimize yaptığı ilk ziyarettir. Bu İran vatandaşlarının endişeleri ve ihtiyaçlarının ne kadar sizin için önemli olduğunu göstermektedir."
Aksu, sözlerine şöyle devam etti: "Sizler, Sayın Kayhan Türkmenoğlu’nun davetiyle bu şehre geldiniz ve bu üç gün boyunca şehrin farklı bölgelerini, gastronomi seçeneklerini ve halkın yaşamını görme fırsatı buldunuz. Sizlerden, gördüklerinizi hedef kitlenize yansıtmanızı ve İran ile Türkiye arasındaki dostluk ve yakınlık için önemli bir adım atmanızı rica ediyoruz."

Hesamuddin Hayderi, Van yetkililerine misafirperverlikleri için teşekkür ederek şunları vurguladı: "Buüç günde, bu şehre gelmeden önce bilmediğimiz deneyimler kazandık. Biz gazeteciyiz, ancak iki ülke arasındaki ticari ve kültürel ilişkilerde önemli bir rol oynayan Van hakkında yeterli bilgiye sahip değildik. Kesinlikle halkımız da bizim gibi az bilgiye sahip. Bu, Van’ın önemli turizs ağırlama kapasitesini yeterince tanıtamadığını göstermektedir."
Hayderi, ayrıca Van’ın ulaşım ve bazı altyapı konularındaki zorluklarına da değinerek, "Van, daha fazla turisti ağırlama kapasitesine sahip ve şu anda gördüğünüzden üç kat daha fazla turist çekebilir. Bu ziyaretin sadece bu toplantıyla sınırlı kalmaması gerektiğine inanıyoruz ve işbirliklerinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
Şehir Merkezinde Yahya Sinvar’ın Görüntüsü

Van şehrine yapılan seyahat ve bu şehrin insanlarını görmek, farklı ve öğretici bir deneyimdi. Van halkı, dini değerlere bağlı ve Filistin ideallerine duyarlı insanlardır; Gazze’nin değerlerine destek olmak, onların gönlünde yer edinmiştir.
Gazze halkına yardım için tasarlanan Kudüs şekline yardım çadırların yanı sıra, şehir merkezinde büyük bir şehit Yahya Sinvar resmi asılması, Van halkının derin inançlarının bir göstergesidir. Bu durum, Türkiye halkının Gazze meselesine dair, büyük ölçüde İran halkıyla ortak bir bakış açısına sahip olduğunu göstermektedir ve bu kültürel ve insani dayanışma, iki millet arasında derin bir bağ oluşturmaktadır.

yorumunuz