9 Şub 2025 15:12

Batı ile müzakere masasında güven var mı? Hasan Ünal anlatıyor

Batı ile müzakere masasında güven var mı? Hasan Ünal anlatıyor

Başkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hasan Ünal, Batı’nın İran ve diğer ülkelerle yürüttüğü müzakereleri Mehr Haber Ajansı'na değerlendirdi.

Mehr Haber Ajansı'na konuşan Başkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hasan Ünal, Batı’nın İran ve diğer ülkelerle yürüttüğü müzakerelerde samimiyetsiz davrandığını ve asıl hedefinin siyasi baskıyı sürdürmek olduğunu belirtti.

ABD’nin bölgedeki politikalarının çifte standartlı olduğunu vurgulayan Ünal, İran’ın bu baskılara karşı en iyi çözümünün bölgesel işbirliklerini güçlendirmek olduğunu söyledi.

Röportajın tamamını aşağıda bulabilirsiniz:

1- Uluslararası sorunların müzakere ve diplomasi yoluyla çözülmesi elbette doğru ve mantıklı bir yoldur, ancak bunun için karşı tarafın müzakerelerde dürüst olması gerekir. Bazı ülkelerin Batı ile müzakere deneyiminin sonucu kayıplar oldu. Muammer Kaddafi dönemindeki Libya müzakereleri bunun bir örneğidir. Batı'ya güven ve müzakere konusunda analiziniz nedir?

Bugüne kadar batı dünyası özellikle Amerikalılar ve İsrail'le müzakerelerde Batı dünyasının Ortadoğu'da Özellikle de şer ekseni olarak adlandırdıkları ülkelerle uzlaşma müzakere etme yöntemlerini samimiyetle yaptıklarını söyleyemeyiz. Hatta Türkiye'ye karşı bile olabildiğince samimiyetsiz bir yol izlediler. Birçok konuda ve her defasında uzlaşılan konularda, örneğin Türkiye ile ilgili olarak sonradan o konuları o pozisyonu yıpratmaya işte görmezden gelmeye falan devam ettiler ama Türkiye bu konularda Batı ile müzakereler konusunda daha tecrübeli daha dikkatli bir ülke. İsrail doğrudan İran'a müzakere etmeyecektir İran'da kabul etmeyecektir. Ama Amerika'nın ve müttefiklerinin İran'la müzakerelerde samimi bir şekilde hareket edeceklerini düşünmüyorum. Ayrıca bu konularda bugüne kadar Amerika'nın şer ekseni olarak tanımladığı ülkelerden hiçbirisi Amerika ile müzakere ederek bu işten kurtulamadılar. Irak ve  Suriye bunun bir örneği ve Libya yine bir başka örnek olarak verilebilir.

2- İran'ın Batı ve ABD ile bazı müzakereler yürüttüğünü, ancak Avrupa ve ABD'nin müzakere ilkesine bağlı olmadığını, Batı'nın yüzeysel olarak müzakerelerden yana olduğunu, ancak gerçekte İran halkına karşı azami baskıyı desteklediğini pratikte gösterdi.  Sizin bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

Batı dünyası Kollektif Batı demek lazım buna Özellikle de Amerika İran'la yürüttüğümüz müzakerelerde her zaman ama her zaman samimiyetsiz davranmıştır. Bundan sonra da aynı şekilde hareket edeceğinden emin olmak mümkündür. İran halkına karşı uyguladıkları acımasız ambargolar konusunda da hiç şaşırmamak lazım. Yıllarca 14 yıl süren savaşta bir yandan cihatçı terör örgütlerini Suriye'nin üzerine sürdüler öbür taraftan Suriye hükümetine en ağır ambargoları ve yaptırımları uyguladılar. Bu konuda İran'a da aynı şeyleri yapmaya devam edeceklerinden emin olabiliriz. Burada yani Hele hele İran'daki yönetimin İsrail karşıtı tavrı dikkate alındığında Batı dünyasının Amerika'nın bu politikalardan geriye adım atacağını beklemek çok fazla iyimserlik olur. Trump'ın savaş istemeyen politikaları ve daha doğrusu Trump'ın savaş istemeyen fikirleri davranışları ve bunların politikaya dönüşmüş halinden birtakım sonuçlar çıkarmak mümkündür ve doğrudur fakat Trump'ın politikalarında aksayan taraf aslında yine Ortadoğu ve İsrail. Yani Mesela Trump Ukrayna konusunda söylediklerini yapabilir ama Ortadoğu ve İsrail konusunda mutlaka daha farklı şeyler düşünecek ve yapacaktır bunu da görüyoruz. Gazze ile ilgili olarak söylediklerinde görüyoruz. Başka konularda da görmeye devam edeceğiz. O yüzden İsrail faktörü Amerikan Dış politikasında Trump döneminde de çok etkili olmaya devam edecektir diye düşünüyorum.

3- ABD ve Batı'nın İran ve diğer ülkelere yönelik siyasi baskısına karşı en iyi çözüm nedir?

Amerika ve Kolektif Batı'nın İran ve diğer ülkelere yönelik siyasi baskısına karşı en iyi çözüm bence bölgesel işbirlikleridie. Fakat bu işbirlikleri konusunda da şu anda İran açısından en zor bir dönemin başlangıcında olduğunu söylenebilir. Çünkü Arap ülkeleri ile işbirliği yapması İran'ın çok zor görünüyor. Her ne kadar ilişkilerde normalleşme sağlanmış olsa da Türkiye ile işbirliğini kaybetmemesi lazım İran'ın. Türkiye'de çok kolayca İran karşıtlığı yapan siyasal İslamcı gruplar, kadrolar ve hükümeti etkileyen insanlar var. İran'da da çok kolaylıkla Türkiye karşıtı bir çizgiyi teşvik eden gruplar insanlar var. Bunlar eğer politikaları belirlemeye belirlemek durumunda olurlarsa Türkiye daha böyle Batı çizgisinde Trump'ın çizgisinde İran'a karşı tavır alabilir. İnşallah böyle şeyler olmaz ve çok kutuplu bir dünyada bölgesel işbirliği ön plana çıkar. Zaten bütün bu Batı dünyasını dengeleme yolu da çok mutluluktur ve bölgesel işbirliğidir diye düşünüyorum.

News ID 1924193

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha