İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Erakçi Eski Medeniyetler Forumu Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.
Erakçi'nin konuşmasının özeti şu şekilde:
Öncelikle, bu oturumu mükemmel bir şekilde yönettiği ve bu toplantıyı düzenlediği için Yunanistan’a içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ortak mirasımız, yalnızca geçmişe açılan bir pencere değil, aynı zamanda ortak geleceğimiz için bir pusula niteliğindedir. En eski insan medeniyetlerinin koruyucuları olarak bir araya geldik ve mevcut küresel belirsizlikler, misyonumuzun neden giderek daha önemli hale geldiğini açıkça ortaya koyuyor.
Ortak kültürel mirasımızı korumalıyız
Ortak kültürel mirasımızı korumak, Orta Doğu da dahil olmak üzere birçok ülkede antik alanlara yönelik tehditlerin devam ettiği bir ortamda, İran’ın tarihi miraslarını yıkımdan ve yasadışı ticaretten korumaya çalışan tüm ülkelerle tam dayanışma içinde olduğunu ifade etmektedir. İnsan hafızasının bu eşsiz sütunlarını korumak için iş birliğimizi genişletmeli, bilgi ve kaynak paylaşımında bulunmalıyız.
Son iki yıldır dünya, İsrail apartheid rejiminin Gazze’deki Filistin halkına yönelik korkunç soykırımına ve devam eden saldırganlıklarına tanıklık ediyor. Bu, kadim ve canlı bir kültürel tarihin gerçek mirasçıları olan Filistin halkına yönelik bir soykırımdır. Bu sadece siyasi bir anlaşmazlık değil; aynı zamanda medeniyete yönelik varoluşsal bir saldırıdır.
Filistin’in medeniyet değerlerinin yok edilmesine sessiz kalamayız
Üniversitelerin, kütüphanelerin, müzelerin, camilerin ve kiliselerin -Filistin tarihi ve kültürel kimliğinin hazineleri- kasıtlı olarak yok edilmesi, bir halkı, tarihini ve geleceğini yok etmeyi amaçlayan soykırım niteliğinde bir savaş suçudur. Sivillerin katledilmesi, bir halkın sistematik olarak aç bırakılması ve yerleşim yerlerinin tamamen yok edilmesi, kadim medeniyetlerimizin her zaman savunduğu değerlere -şefkat, adalet ve insan onuruna- açıkça bir hakarettir.
Filistin’in medeniyet değerlerinin tamamen yok edilmesi karşısında sessiz kalamayız. Bazı önemli aktörlerin sessizliği sağır edicidir ve bu durum, bir suça ortak olmak anlamına gelir. Uluslararası hukuka karşı gösterilen bu saygısızlık, aynı zamanda İsrail rejimi ve ABD’nin Haziran 2025’te İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik askeri saldırılarında da görülmüştür. Bu eylemler, Birleşmiş Milletler Şartı’nın ve tüm kabul görmüş uluslararası hukuk normlarının açık bir ihlalidir. Böyle saldırılar, Meclis’in korumaya kararlı olduğu barışçıl bir arada yaşama ve karşılıklı saygı ilkelerine doğrudan bir saldırıdır. Aynı zamanda, kadim vatanımızın sahip olduğu muazzam kültürel mirası da tehlikeye atmaktadır.
Gazze'ye engelsiz yardım ulaştırılmalı
Gazze’de devam eden soykırımı ve ülkeme yönelik saldırı eylemlerini açıkça kınamak, ahlaki bir görevdir. Çağların bilgeliği üzerine kurulu bu toplantı, Gazze’de derhal ve kalıcı bir ateşkes, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve bu bitmek bilmeyen şiddet döngüsünün kökeninde yatan işgalin sona erdirilmesi çağrısında bulunmalıdır. Kültürün ve insan hayatının korunması iç içe geçmiş bir meseledir.
Sayın Başkan;
Kadim medeniyetlerimiz binlerce yıldır adalet ilkesine bağlı kalarak ayakta kalmıştır. Şimdi, o derin bilgelik kaynağından yararlanarak, hem geçmişin anıtlarını hem de medeniyetlerin gelişmesini sağlayan insanlık ilkelerini savunmak için birleşelim.
yorumunuz