İran Meclis Başkanı Galibaf, Hamas’ın 7 Ekim operasyonunu tamamen gizli bir şekilde bağımsız olarak gerçekleştirdiğini, hatta Hizbullah ve İran’ın bile bu operasyondan haberdar olmadığını söyledi.
Galibaf, “Savaşın Hikayesi” adlı televizyon programında bölgedeki gelişmeler, özellikle Hamas’ın 7 Ekim operasyonu ve direniş gruplarının rolü hakkında açıklamalarda bulundu.
Direniş gruplarının bağımsız karar aldıklarını vurgulayan Galibaf, Hamas’ın İran veya Hizbullah Lübnan’ın bilgisi dışında operasyonu planlayıp uyguladığını ifade etti.
Hamas; Terörist değil, özgürlük mücadelesi yürüten bir grup
Hamas’ın terörist olduğu yönündeki iddiaları reddeden Galibaf, Hamas’ın İslami ve Kuranî kültüre dayanan, işgal altındaki Filistin topraklarını özgürleştirmek için mücadele eden bir özgürlük grubu olduğunu belirtti. Hamas’ın kaos yaratmaya çalıştığı düşüncesinin tamamen yanlış olduğunu söyledi.
Operasyonun tamamen bağımsız ve gizli planlandığını, bu durumun İran ve Hizbullah tarafından da teyit edildiğini aktardı.
İsrail rejiminin istihbarat üstünlüğü iddiaları boşa düştü
Galibaf, 7 Ekim operasyonuna değinerek, İsrail rejiminin her hareketi önceden tespit edip engellediği iddialarının gerçek dışı olduğunu, Hamas’ın bu geniş çaplı operasyonu İsrail’den habersiz gerçekleştirmesinin Hamas’ın gücünü ve İsrail’in başarısızlığını gösterdiğini söyledi.
İsrail’in operasyonu tasarladığı iddiasını reddetti
Galibaf, İsrail rejiminin 7 Ekim operasyonunu kendi tasarladığına dair söylentileri reddetti. Başkan böyle bir operasyonun sahte olması halinde, İsrail’in Hamas’ı birkaç ay içinde ortadan kaldırabileceğini ve esirleri serbest bırakabileceğini söyledi. Ancak iki yıl geçmesine rağmen İsrail’in başarısız olduğunu ve bu iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirtti.
Meclis Başkanı, İran ile düşmanlarının yaklaşımları arasındaki farkı vurgulayarak, İran’ın gücünün Kur’an ve İran-İslam kültüründen kaynaklanan sağlam mantıkta olduğunu, karşı tarafın ise güç ve zorbalık temelli hareket ettiğini söyledi. Bu güçlü mantık sayesinde düşmanların aşırı taleplerine karşı durabildiklerini ifade etti.
Varoluşsal bir savaş
İran’ın düşmanlarıyla derin bir mücadele içinde olduğunu belirten Galibaf, düşmanın sadece İslam Cumhuriyeti değil, 90 milyonluk nüfusuyla İran’ın jeopolitik konumu ve zengin kültürüne karşı olduğunu söyledi. Başka düşmanın, güçlü ve İslami bir yönetimle bölgedeki İran varlığını istemediğini vurguladı.
Direnişe destek, kararlara müdahale değil
İran’ın bölgedeki savaşlardaki rolüne değinen Galibaf, Hizbullah ve Hamas’ın kararlarına müdahale etmediklerini, bu grupların siyasi ve operasyonel koşullara göre karar aldığını, ancak İran’ın bu kararları Filistin topraklarını savunma ve İslami idealleri koruma bağlamında desteklediğini söyledi.
Hizbullah; Her zamankinden daha güçlü
Son dönemde Lübnan’a yaptığı ziyaretle ilgili konuşan Galibaf, Hizbullah’ın daha canlı ve kararlı olduğunu gözlemlediğini aktardı.
ABD temsilcilerinin Lübnan’daki sürekli varlığına ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması için yürütülen çabalara değinen Galibaf, “Eğer Hizbullah yenilmiş olsaydı, düşman neden hala müzakere ve silahsızlandırma peşinde?” diye sordu. Bu durumun direnişin gücünü ve etkisini gösterdiğini söyledi.
Düşmanın saldırı yöntemindeki sürpriz
Meclis Başkanı Galibaf, İsrail rejiminin İran’a yönelik son saldırısı hakkında şunları açıkladı:
“Düşmanın saldırısını bekliyorduk, ancak asıl sürpriz, saldırı yöntemi oldu, saldırının kendisi değil. Düşman radarlarımızı hedef aldı ve üst düzey bazı komutanlarımız şehit düştü. Bu bizim zaafımızdır ve mutlaka incelenmelidir. Ancak Devrim Lider, Kutsal Savunma döneminde olduğu gibi, bizzat komuta odasında bulunarak operasyonları yönetti. O gece füzelerimiz fırlatıldı ve düşman sonunda savaşın durdurulmasını talep etti.”
Savaş koşullarında Lübnan’a gitme kararı
Meclis Başkanı, savaş koşullarında Lübnan’a seyahat etme kararını şöyle anlattı:
“Tacikistan’a gitmeden önce, Lübnan’a gitmemin gerekli olduğuna karar verdim. Bu kişisel bir karardı ve Devrim Lider ile istişare ettikten sonra onay aldım, ardından Lübnan’ın güneyine seyahat ettim. Liderimiz ziyaretin esasına onay verdi ve güvenlik hususlarına dikkat edilmesini istedi. Bu ziyaret, direnişçilerin mücadele ettiği ortamda gerçekleşti; ben de ateş ve duman arasında Lübnan’a giderek direnişi destekledim. İsrail rejimi, Çağrı cihazları olayı ve Seyyid Hasan Nasrallah’ın şehadeti sonrası, kimsenin Lübnan’da bulunmaya cesaret edemeyeceği izlenimi yaratmaya çalıştı. Ancak Lübnan halkı, zor günlerde bir yetkilinin yanlarında olmasını bekliyordu. Bu nedenle, Devrim Lideri ile istişare edip onay aldıktan sonra Lübnan’a gitmeye karar verdim.”
Ulusal güvenlik için direniş
Meclis Başkanı, İran’ın Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah gibi direniş gruplarına desteğinden bahsederek, “Bu destek, İran’ın ulusal güvenliği ve çıkarlarını koruma amacına hizmet ediyor. Gerçek Vaat 3 operasyonundan sonra düşman, Golan’da İsrail rejimine karşı durmazsak, bu rejimin Irak Kürdistan’daki Celula ve İran sınırlarına 30 kilometreye kadar ilerleyeceğini biliyor.” dedi.
Başarılı Gerçek Vaat operasyonu
Galibaf, Gerçek Vaat operasyonunu gerçekleştirdiklerini ve bu operasyon sonrası bazı eksiklikleri fark ettiklerini anlattı:
“Eğer Gerçek Vaat 2’yi eksikliklerimizi gidermeden yapsaydık, İran’ın evlatları olarak siz bana ‘Neden geçmiş deneyimleri düzeltmediniz?’ diye sorardınız.”
Suriye’de bulunmak, İsrail’in İran’a saldırısını engellerdi
Meclis Başkanı, İran’ın Suriye’de bulunmasının son İsrail saldırısını önleyebileceğini söyledi.
Gerçek Vaat 1 Operasyonu detaylarına değinerek, Şam’daki İran büyükelçiliğine yapılan saldırıya karşılık 150’den fazla seyir ve balistik füze ile yaklaşık 200 İHA fırlattıklarını aktardı.
İran’ın Suriye’de bulunmasının önemine işaret ederek, “Bugün Suriye’de olsaydık, İsrail’in İran’a son saldırısı gerçekleşmezdi ve biz orada bu rejimle mücadele ederdik.” dedi
Gerçek Vaat 4’te daha sert vuracağız
Galibaf "Gerçek Vaat 3 operasyonunda İran’ın füze isabeti ve kapasitesi gözle görülür şekilde yükseldi; saldırılar ilk geceden yedinci geceye kadar çeşitli biçimlerde, gece ve gündüz gerçekleştirildi ve bu taktiksel ve teknik üstünlüğü gösterdi. Eğer Gerçek Vaat 4 gerçekleşirse, kesinlikle daha sert ve daha isabetli hareket edeceğiz. Eğer siyonist rejim saldırırsa, muhakkak karşılığını alır; hesaplarını bozmalıyız." diye kaydetti
yorumunuz