8 Haz 2025 20:06

İsrail'in tarihi yenilgisi: "Stratejik belge hazinesi" İran'a nasıl ulaştı?

İsrail'in tarihi yenilgisi: "Stratejik belge hazinesi" İran'a nasıl ulaştı?

İran devlet televizyonu, dün güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde ülkenin istihbarat teşkilatının işgalci rejimin casus servislerine karşı mücadelede büyük bir zafer elde ettiğini açıkladı.

İran istihbaratı, geniş kapsamlı bir operasyonla İsrail rejiminin nükleer programına ilişkin strarejik belgeleri ülkeye getirmeyi ve güvenli yerlerde incelemeyi başardı.

İsrail güvenlik çevrelerine göre, söz konusu belgeler, İç Güvenlik Bakanlığından, nükleer programla ilgili sunuculardan ve "Hakirya"dan (Tel Aviv’de bir semt: İsrail rejiminin güvenlik ve askeri kurumlarının ana merkezi) ele geçirilip İran'a aktarılmış olabilir. Gölge Savaşı'nda elde edilen büyük zaferin İsrail güvenlik kurumunda büyük bir deprem yarattığı söyleniyor ve hatta Şin Bet-Mossad başkanlarının görevden alınması mümkün. Belki de bu yüzden İran İstihbarat Bakanı Seyyid İsmail Hatib hassas belgeleri "Siyonist rejimin stratejik belge hazinesi" olarak nitelendirdi!

Gri alanda dengeyi değiştirme

İran ile Siyonist rejim arasındaki "gölge savaşı"nı değerlendiren analistler, ana gücü ‘’direniş ağı’’ olan İran’ın İsrail’e karşı "ateş çemberi" stratejisi yürüttüğünü savunuyordu. Öte yandan Siyonist rejim, 20. yüzyılın sonlarından bu yana durumu kendi lehine çevirmek için İran'ın nükleer programına karşı sabotaj, bilim insanlarına suikast, nükleer meselesine gündem yaratma ve belge çalma gibi eylemlere başvuruyordu. İki taraf arasındaki çatışmalar İran’ın nüklee meselesinin yeniden gündeme getirilmesi ile Aksa Tufanı operasyonunun meydana gelmesiyle zirveye ulaştı. Bu arada Washington-Tel Aviv'de savaş yanlısı gruplara bağlı düşünce kuruluşları ve medya organlar, İran'ın yeni dönemde "nükleer caydırıcılık" kartına başvuracağını ve İsrail'e karşı dengeyi sağlamak için başka kozu olmadığını iddia ettiler! Ancak, zamanın geçmesiyle bu iddianın boş olduğu kanıtlandı. Bu karmaşık savaşta İran’ın son istihbarat hamlesi, Tahran ile Tel Aviv rejimi arasındaki güç dengesini bir kez daha değiştirdi. Tahran, İsrail'i kontrol altına almak için Lübnan, Batı Şeria ve Gazze sınırlarındaki müttefiklerini güçlendirmeye devam ederken, ülkenin istihbaratı de işgal altındaki toprakların derinliklerinde operasyonel yeteneklerini göstererek işgalcilere karşı yeni bir cephe açabildi.

İran'ın istihbarat operasyonunun mesajı şudur: Tahran'ın İsrail'deki önemli isimleri veya hayati öneme sahip noktaları hedef almaya karar vermesi durumunda geriye kalan tek şey "zaman ve yer"i seçmek olacaktır! Başka bir deyişle, son istihbarat operasyonundan sonra, işgal altındaki Filistin'deki hiçbir stratejik hedef ulaşılamaz veya imkansız bir konu değildir. Artık Tahran ve Tel Aviv arasındaki güç denklemi değişmiştir ve İran'ın Siyonist rejime saldırmak için yeni imkanları vardır.

Tel Aviv depremle sallandı

İsrail yetkilileri, güvenlik kurumları, düşünce kuruluşları ve basınından gelen ilk tepkiler "inkar etme", "alaycı yorum", "şüpheyle yaklaşma" veya "sessizlik" oldu. Siyonist analistler İsrail’in en hassas belgelerinin İran'a ulaşmasını hazmedebilir. Son sekiz on yılda, İsrail casus servisleri çok sayıda suikast, sızma, sabotaj veya belge çalma operasyonu gerçekleştirerek işgal rejiminin hayatta kalmasına büyük katkıda bulunmuştu. İsrail casus servisleri rejiminin kuruluşundan bu yana düşmanlarına ve rakiplerine ciddi darbeler indirebilmiştir. Örneğin, Mossad'ın Arap dünyasındaki bilim insanlarına yönelik suikast eylemleri, Irak ve Suriye gibi ülkelerin nükleer programlarını engelemiştir.

Şimdi, Aksa Tufanı savaşının ortasında, İranlı istihbaratçılar geniş kapsamlı, karmaşık ve benzersiz bir operasyonla İsrail’in askeri-güvenlik kurunlarının derinliklerine sızmayı ve Tel Aviv rejiminin istihbarat gücünü devirmeyi başardılar. Ortadoğu uzmanları, İran'ın önümüzdeki haftalarda İsrail’in strarejik belgelerini kademeli olarak yayınlaması halinde işgal altındaki topraklarda kriz yaşanacağına inanıyor. Uzmanlara göre Siyonist İsrail casusluk servisi Mossad şefi David Barnea görevden alınabilir veya istifa edebilir. Tahran, bu tarihi ifşayı doğru kullanarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın yardımıyla İran'a karşı tetik mekanizmasını harekete geçirmeye çalışan Avrupa-Amerikan cephesi üzerindeki siyasi-güvenlik baskısının seviyesini artırabilir.

Sonuç

Daha önce tarihçiler ve analistler, Mordechai Vanunu’nun Dimona nükleer programını ifşa etmesini rejimin tarihindeki İsrail istihbarat servislerinin en büyük yenilgisi olarak nitelendirmişti. ancak bugün İsrail’in daha da büyük bir hezimetinden bahsedebiliriz. Aksa Tufanı savaşının ardından İran istihbaratı büyük bir operasyonla Siyonist rejimin hassas merkezlerine sızmaya ve Mossad, Şin Bet ve Aman'a karşı güvenlik dengesi yaratmaya karar verdi. Şimdi Tahran’ın elinde İsrail'in hayati nükleer tesisleriyle ilgili en az 7 gigabayt hassas belge bulunuyor ve bu da tesislerin konumu, tesislerin gücü ve işgal altındaki topraklardaki hayati hedeflere saldırmak için saldırı yetenekleri hakkında daha doğru bir değerlendirme yapmasına olanak sağlar. Siyonist rejimle istihbarat savaşında İran’ın böyle bir başarıya ulaşması, yıpratma savaşı sürecinde denklemleri değiştirecektir ve aynı zamanda İran'ın Batı Asya bölgesindeki güvenlik pozisyonunu ve Direniş Ekseni'ni de güçlendirecektir.
 

News ID 1927535

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha