İran’ın 22 Nisan’da fırlattığı ve başarı ile yörüngeye oturduğu duyurulan askeri uydu, İran için uzay alanında büyük başarıydı. İran İslam Cumhuriyeti’nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini artıran uzay programını Aydınlık’a değerlendiren İranlı gazeteci Mehdi Azizi ülkesinin uzay programını yakından takip eden deneyimli bir isim. Azizi’ye göre İran Devrim Muhafızlarının başarıya ulaştırdığı uzay programı Batı için büyük bir sürpriz oldu.
İSTİHBARAT ALAMADILAR
ABD ve Avrupalı istihbarat örgütlerinin, ülkesinin uzay programının başarısız olması için çeşitli girişimlerde bulunduğuna dikkat çeken İranlı gazeteci programın aynı zamanda bir istihbarat başarısı olduğu görüşünde:
“Nur uydusunun başarıyla uzaya fırlatılmasında dikkatimizi çeken en önemli konu ABDve Avrupa istihbarat servislerinin bu plandan habersiz kalmalarıydı. Bu durum onların şaşkınlığa uğramasına neden oldu. Ayrıca İran için de istihbarat alanında önemli bir başarı sayılır. Ama önceki fırlatma denemelerinin başarısız olunmasında ABD’nin ektisi var mıydı sorusuna geldiğimizde bunun uzak bir ihtimal olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü ABD ile Batı İran’ın askeri programları ve kazanımlardan asla hoşlanmıyor. İran’ın nükleer alanındaki başarılarının önünü almak amacıyla ABD tarafından İranlı bilim insanlarına yönelik düzenlenen suikastları da bu çerçevede yorumlayabiliriz. İran’ın Nur uydusunu başarıyla fırlatabilmesi için tabii ki geçmişteki deneyimlerinden faydalanması gerekiyordu. Doğal olarak da böylesi teknolojik alanlarda denemeler bazen başarısız olabilir. Dolayısıyla bilimsel konularda bir denemenin başarıyla sonuçlanmaması yenilgi demek değildir.”
İRAN ARTIK CAYDIRICI GÜÇ
İran’ın başarılı uzay programı ile askeri stratejisini artık savunma pozisyonundan caydırıcılık konumuna taşıdığını vurgulayan Mehdi Azizi, İran’a uluslararası denklemde hem askeri hem de siyasi alanda yeni bir denge kabiliyeti kazandırdığına dikkat çekiyor:
“İran’ın yaptırımlara maruz kaldığı ve koronavirüsün dünya ülkelerine yayıldığı bu süreçte Tahran’dan dünyaya önemli bir mesaj verildi. Bu da şu demektir ki İran askeri alanda kendi yetenekleri ve kabiliyetlerine dayanarak yerli imkanlarıyla dışa bağımlı olmadan büyük başarılara imza atabilir. İran’ın ilk kez uzaya askeri bir uydu göndermesi hem askeri alanda yeni denge kuracak hem de uluslararası ve bölgesel denklemlerde etkisini gösterecektir. Bir başka deyişle İran artık savunma alanı aşamasını geçmiş ve etkili bir caydırıcılık aşamasına gelmiştir. İşte bu konu ABD’nin İran’a karşı tehditlerini engelleyecektir.”
KARŞILIKSIZ KALMAZ
Son olarak İran Körfezi’nde yaşanan ABD-İran donanmaları arasındaki gerilime dikkat çeken deneyimli gazeteci, ABD’nin en küçük maceracı hamlesinin bile İran tarafından karşılıksız bırakılmayacağı görüşünü savundu:
“ABD bu tehditleri iç ve dış siyasete malzeme etmek için savuruyor. Bir başka ifadeyle Trump’ın İran’ı tehdit etmesi ya seçimleri kazanmak için yapılan bir hamle ya da ülkesindeki durumu istikrarlı hale getirmek için söylenen sözlerdir. Onların bu tehditleri ciddi değildir, ama eğer İran konusunda en ufak bir hata bile yaparlarsa karşılığını görecekler. İran ülkenin hava sahasını ihlal eden ABD’ye ait İHA’yı düşürdüğünde ve Ayn’ul Esad üssünü füzelerle vurduğunda dediklerini yerine getirdiğini ispatlamıştır."
YENİ ÖZELLİKLERE SAHİP
Daha önce bilinen dört uydu fırlatma denemesi başarısızlıkla sonuçlanan İran 22 Nisan sabahı uzaya yeni bir uydu fırlattı, başarısız olan önceki denemelerin aksine uydu yörüngeye yerleşti. “Kasıd” (Ulak) adlı taşıyıcı roketle uzaya fırlatılan Nur uydusu önceki fırlatma programlarından farklı özellikler barındırıyor. Uydu daha öncekilerin aksine sivil değil askeri gözetleme uydusu olarak tasarlandı ve İran’ın ilk askeri uydusu oldu. Uyduyu taşıyan iki aşamalı roket olan “Kasıd” İran Devrim Muhafızları’nın uzay programının ürünü “Salman” adlı katı yakıt ile motoruna sahip. Nur uydusu mobil bir fırlatıcı ile merkezi çöl bölgesinden fırlatıldı.
yorumunuz