Son haftalarda Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki askeri operasyonları yoğunlaşmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK) operasyonlarda çeşitli ağır silahlar ve saldırı helikopterlerinin yanı sıra saldırgan İHA'lar kullanılıyor. Bütün bunlara rağmen Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi bu konuya bir tepki göstermemiştir.
Bu askeri saldırıları kınayan Bağdat hükümeti, TSK'nın eyleminin Irak'ın ulusal egemenliğini ihlali ettiğini ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu söylüyor. Bağdat ayrıca Türkiye'nin saldırılarını iyi komşuluk kurallarına aykırı olarak nitelendirerek, bu saldırıların durdurulmasını istiyor.
Iraklı siyaset uzmanı Usame al-Saidi Mehr Haber Ajansı'na verdiği röportajda bu konuyu değerlendirdi:
1-Ankara'nın Irak'ın kuzeyine saldırıları yoğunlaştırmaktan amacı nedir?
Türkiye'nin Irak topraklarındaki gerilimi tırmandırsa da bu gerginliğin yeni olmadığını ve 2006 yılına döndüğünü söylemek gerekiyor.
Şu anda yaşananlar Türkiye'nin Irak topraklarını açık bir şekilde işgalini gösteriyor ve Irak hükümetinin buna karşı ciddi önlem alması lazım. Bence Irak ordusu ülkenin kuzeyine askeri kuvvet konuşlandırarak ülkenin kuzeyi ve Türkiye sınırında güvenliği bozan gruplarla mücadele etmelidir.
2-Türkiye'nin Irak sınırındaki kasaba ve köyleri bombalamaya devam etmesi, BM Şartı ve Irak'ın güvenlik ve egemenliğinin açık bir ihlalidir. Sizce Türkiye'ye karşı uluslararası bir dava açarak bu ülkeyi BM Şartı'nın 7. bölümüne dahil etmek olabilir mi? Irak hükümetinin nasıl tepki göstermesi gerekiyor?
BM Şartı'nın 7. bölümünde prosedürler ve koşullar eksiksiz olarak belirlenmiştir. Elbette Türkiye sınırlarını, topraklarını ve güvenliğini savunduğunu iddia ediyor. Bu iddia gerçek olsa bile Irak'ın ulusal egemenliğini ihlal etmemeli. Bağdat hükümeti bu bölgeye asker konuşlandırarak Türkiye de dahil olmak üzere hiçbir tarafın Irak'a girmesine izin vermemelidir.
3- Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi'nin ABD Başkanı Joe Biden'inde katılacağı toplantıya katılmak üzere Suudi Arabistan'a yapacağı ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD, Ukrayna savaşının devam etmesi sonucu zor durumda kalmış. Bunun için ekonomik ve enerji kartlarını yeniden gözden geçirmek istiyor. Dolayısıyla ABD, Mısır, Ürdün ve Irak’ın katılımıyla Cidde’de düzenlenecek olan Fars Körfezi İşbirliği Konseyi Liderler Zirvesi bana göre yeni bir enerji aktarım kanalı oluşturmayı amaçlıyor. Aslında Amerikalılar, siyaset, güvenlik, ekonomi ve enerji alanlarında yeni bir koalisyon oluşturmak ve bu doğrultuda her ülkenin rolünü belirlemek istiyor.
4- Irak Meclisi, "Siyonist İsrail ile ilişki kurmayı ve normalleşmeyi yasaklayan" yasa tasarısını onaylamıştı. Sizce bu yasa Irak'ta uygulanacak mı yoksa Tel Aviv ile ilişkileri normalleştirme sürecine giren ülkeler veya ABD tarafından engellenecek mi?
Bu yasa, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi de dahil olmak üzere tüm Iraklılar için bağlayıcı bir yasadır. Yasaya göre, Irak petrolü, Siyonist Rejim'e ihraç edebilecek ülkelere satılmamalı. Buna göre Irak hükümeti, petrol ihraç ettiği Ürdün gibi ülkelerden ihracat hedefini belirlemesini istemeli. Tel Aviv ile ilişkilerin normalleştirilmesini suç sayan yasaya göre, bu rejimle her türlü doğrudan veya dolaylı ilişki yasaktır.
yorumunuz