Tahran Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda konuşan İran İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani, “tüm Müslümanların odak noktası olan Ortadoğu, dünyanın kalbi olarak adlandırılmaktadır. Böylece farklı tarihi devirlerde uluslararası güçlerin çatışmalarına şahit olarak, çeşitli amaçlar doğrultusunda gerçekleşen savaşlara ev sahipliği yapmak zorunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.
Laricani, tarihi Sykes-Picot anlaşmasında da olduğu gibi bölge dışı güçlerin, Ortadoğu’da yeni bir düzen kurmayı planladıklarına işaret ederek, ancak bu ülkelerin günümüzde bunu yapma kapasitesinden yoksun olup uyguladıkları politikaların birçoğunun reklam amaçlı oldoğunun altını çizdi.
İran Meclis Başkanı, sözlerine şöyle devam etti: Şimdilik, bölgemizde kısa bir sürede yararlı çözüme ulaşmak mümkün değil, fakat bu da bizim barışçıl görünen yabancı güçlerin istediği yeni düzene uymak zorunda kalmamızı gerektirmez.
Laricani ayrıca, “Bu durumda Siyonist Rejim, rahat bir nefes alıp hiçbir bedel ödemeden tüm bölgesel güçlerin önüne geçmek ve tek güç olma arzusuna ulaşmak için beklediği fırsatı elde etmektedir” diye konuştu.
İslami Şura Meclisi Başkanı, tek doğru yolun bölgedeki müslümanların birleşmesi olduğunu anlatarak, İran İslam Cumhuriyeti’nin bu yönde uyguladığı stratejisinin İslami ülkelerin birleşmesi ve Sionist Rejim’le mücadele edilmesi olduğunu bildirdi. Laricani, bu stratejinin hem dini açıdan meşru olduğunu hem de Müslüman milletlerin toplumsal gerçeklerine uyumlu olduğunu vurguladı.
Ali Laricani konuşmalarını şöyle sürdürdü: Biz Hırıstiyan bir Batı’yla yeniden Haç Savaşlarını yaşatmak peşinde değiliz. İstediğimiz tek şey barışçıl ilişkilerin kurulması, ancak Siyonist’leri güçlendirme amacıyla uygulanan her türlü sömürgeciliğin karşısında da duracağız.
Laricani, konuşmalarının sonunda ise, “Lübnan’daki krizin çözülmesi, tüm ülkelere ve özellikle Suudi Arabistan’a, İran’ın onların düşmanı olmayıp bölgede doğru şekilde rol oynamalarını olumlu karşılayacağını gösterdi. Suudi Arbistan’ın da rol oynadığı Yemen ve Suriye’de savaş çıkarılmasına karşıyız ve bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz. Tüm bunlara rağmen Suudiler ve diğer bölgedeki ülkelerin bu konuda uygulayacağı barışçıl kararlara saygı duyacağız” dedi.
yorumunuz