28 Eyl 2025 09:14

Galibaf: Yasa dışı kararlar temelinde yapılacak her adıma ciddi karşılık vereceğiz

Galibaf: Yasa dışı kararlar temelinde yapılacak her adıma ciddi karşılık vereceğiz

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, yasa dışı yaptırım kararlarına dayalı her türlü adıma ciddi karşılık vereceklerini açıkladı.

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, meclis oturumunda yaptığı konuşmada, İran’ın Birleşmiş Milletler’in İran’a yönelik yaptırım mekanizmasının (snapback) yeniden devreye alınmasını yasadışı gördüğünü açıkladı.

Galibaf, Rusya ve Çin’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yaptırım mekanizmasının geçersizliğine dair resmi açıklamalar yaptığını belirterek, “Hiçbir ülke bu yasa dışı yaptırımları uygulamak zorunda değildir” dedi.

İran Meclis Başkanı, “İran da bu yasa dışı kararları, özellikle uranyum zenginleştirmesinin askıya alınması yönündeki talepleri kabul etmeyecektir. Bugün bile uluslararası hukuk, İran’ın uranyum zenginleştirme hakkını desteklemektedir” diye konuştu.

Galibaf ayrıca, “Bu yaptırımların ABD’nin tek taraflı uyguladığı yaptırımlara kıyasla etkili olmadığı daha önce ifade edilmiştir. Rusya ve Çin’in bu mekanizmanın hukuka aykırı olduğuna dair görüşleri doğrultusunda, BM’de bu yaptırımların uygulanması ciddi hukuki engellerle karşı karşıyadır” dedi.

Galibaf, “Eğer herhangi bir ülke bu yasa dışı yaptırımlara dayanarak İran’a karşı harekete geçerse, karşılık olarak sert ve kararlı adımlarımızla yanıt vereceğiz. Avrupa’nın üç ülkesi bu yasa dışı girişimin sorumluları olarak bizim tepkimizi göreceklerdir” ifadelerini kullandı.

Meclis Başkanı, İran’ın bu meseleyi çözmek veya ertelemek için ulusal çıkarları gözeterek çeşitli diplomatik yöntemler kullandığını belirtti. Başkan Kahire Anlaşması bunun sadece bir örneği olduğunu söyledi. 

Galibaf şunları ekledi:

İran’ın esnekliğine rağmen, yasa dışı yaptırım mekanizmasının ısrarla uygulanmak istenmesi birkaç şeyi ortaya koydu; birincisi, Batılılar için müzakerenin anlamı, İran’ın balistik füze gücünü silahsızlandırmak için “aldatma ve baskı”dır. Batılılar, sadece yaptırım mekanizmasının 6 aylık uzatılmasını kabul ederken, ABD ile müzakere ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na erişimi şart koştu. ABD ise İran ile etkileşimin ön koşulu olarak balistik füze menzilinin sınırlandırılmasını talep ediyor. Bu durum, güzel ifadelerle İran’ın füze gücünü zayıflatmaya yönelik planlı bir anlaşma değil midir?

Galibaf şöyle devam etti:

Üçüncü olarak, bir kez daha anlaşıldı ki, İran’ın ulusal çıkarlarını ve güvenliğini korumanın temel unsuru yalnızca güçlenmedir. Diplomasi, ulusal hakların savunulmasında bir yöntem olarak hiçbir zaman İran İslam Cumhuriyeti’nde kapatılmadı ve kapanmayacaktır. Ancak bugün, her adil gözlemci için bir kez daha açıktır ki, güç unsurları olmadan yürütülen diplomasi, sadece baskı aracıdır.

İranlı yetkili "Bazıları, gerçekleri görmezden gelerek, yaptırım mekanizmasının uygulanmasını savaşın başlangıcı olarak göstermeye çalışıyor. Halkımız gördü ki, Siyonist rejim ve saygısız ABD Başkanı, saldırgan eylemlerini yürütmek için hukuki gerekçelere ihtiyaç duymuyor; ne bizimle müzakerelerin ortasında saldırdılar ne de Suriye, Katar ve Lübnan’a yönelik saldırılarında hukuki mantığı önemsediler. Düşmanın İran’a saldırmasını engellemenin tek yolu, güç unsurlarının kuvvetlendirilmesidir.

Siyonistler bugüne kadar İran’a saldırmadıysa, bu yaptırım mekanizmasının aktif olmamasından değil, saldırının önceki savaştan daha ağır bir yenilgiye yol açacağı endişesindendir. Düşmanın İran’a saldırmasını engellemenin tek yolu, özellikle savunma kapasitesini güçlendirmek ve ulusal birliği korumaktır." diye kaydetti.

News ID 1930774

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
  • captcha