İran Dışişleri Bakanı Abbad Erakçi verdiği bir röportajda İran-ABD ilişkilerini ve Trump'ın İran'a yazdığı mektubunu değerlendirdi.
Mektuplaşmanın diplomasinin bir parçası olduğunu ancak aynı zamanda bir baskı unsuru olarak da kullanılabileceğini belirten Erakçi “Diplomasi yollarının tamamen kapanması mümkün değildir, çünkü diplomasinin alternatifi savaştır. Tüm ülkeler, mümkün olduğunca diplomasi yolunu kullanır, çünkü savaş bazen kaçınılmaz olsa da, en maliyetli ve riskli yoldur. Dolayısıyla diplomasiyi tercih etmek daha akılcıdır.” dedi.
“Savaşa hazırız ama savaş istemiyoruz”
İran’ın her zaman savaştan kaçındığını belirten Bakan, “Biz savaşa hazırız ve korkmuyoruz, ancak savaş istemiyoruz. Son yıllardaki politikalarımız da bunu gösteriyor. Savaşı bir kez yaşadık ve sonuçlarını gördük. İran’ın dış politikası kesinlikle diplomasiye ve savaşın önlenmesine odaklanmıştır, ancak bazen savaş kaçınılmaz olabilir.” ifadelerini kullandı.
ABD ile müzakerelerin geçmiş tecrübelerden dolayı reddedildiğini vurgulayan Bakan, “Bu bir inatlaşma değil, geçmişte yaşananların sonucu. Mevcut şartlarda ABD ile doğrudan müzakere mümkün değil, ancak bazı şeyler değişirse o zaman değerlendirilebilir.” ifadesinde bulundu.
Trump’ın birçok ülkeyi tehdit ettiğini ancak onlara mektup yazmadığını belirten Erakçi, “Çünkü o ülkelerle diplomatik kanalları açık. Avrupa, Kanada veya Latin Amerika ülkeleriyle doğrudan temas halinde. Ancak İran ile ABD arasında doğrudan diplomatik bir kanal olmadığı için mektup gönderme yolunu seçtiler.” şeklinde konuştu.
İran ile ABD arasındaki resmi diplomatik kanalın her zaman İsviçre olduğunu kaydeden Erakçi, Tüm resmi mesajlar İsviçre üzerinden iletilmiştir. Bazen Umman gibi istisnai kanallar da kullanılmıştır. Ancak bu kez ABD’nin mektubu BAE üzerinden göndermesi dikkat çekici olsa da, özünde önemli olan mektubun içeriğidir.” açıklamasını yaptı.
“ABD ile müzakere hayır” bir strateji mi, yoksa taktik mi? sorusuna şu şekilde yanıt verdi: “Devrim Liderimizin son açıklamalarında da açıkça görüldüğü gibi, mevcut baskılar altında doğrudan müzakere etmek mantıklı değil. Daha önce ABD ile defalarca doğrudan müzakere ettik. Nükleer anlaşma (JCPOA) müzakereleri tamamen doğrudan ve sürekli görüşmelere dayanıyordu.”
ABD’nin JCPOA’dan çekilmesinden sonra müzakerelerin dolaylı hale geldiğini belirten Bakan, “2021 baharında yürüttüğüm JCPOA müzakerelerinde, ABD ile doğrudan görüşme yapmadık. Avrupa Birliği arabuluculuk yaptı. Sonrasında, İran ile ABD arasında Umman aracılığıyla Maskat’ta dolaylı müzakereler gerçekleştirildi.” dedi.
“Mevcut haliyle JCPOA artık İran’ın çıkarına değil”
Mevcut haliyle JCPOA’nın İran için artık faydalı olmadığını vurgulayan Erakçi, “Nükleer kapasitemiz çok ilerledi ve eski anlaşmaya dönmemiz mümkün değil. ABD’nin yaptırımları da devam ediyor. Ancak JCPOA, yeni müzakereler için bir temel olabilir.” ifadelerini kullandı.
ABD ile müzakerelerin tamamen reddedilmediğini belirten Bakan, “Şu anda bile üç Avrupa ülkesiyle müzakere halindeyiz. Bu da aslında dolaylı bir ABD müzakeresi sayılabilir. Çünkü Avrupalılarla nükleer programımız hakkında görüşüp, karşılığında yaptırımların kaldırılmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.
ABD’nin yaptırımları Avrupa’nın elinde, diplomasiyi sonuna kadar kullanıyoruz
Erakçi yaptığı açıklamada, “Yaptırımlar ABD’nin değil, Avrupalıların elinde. Avrupalılar bu konuda ABD ile mücadele edecekler. Bu nedenle müzakereler her zaman devam etti, sadece şekli tartışma konusu oldu. Diplomaside müzakerenin şekli her zaman önemli olmuştur. Tarafların doğrudan mı yoksa dolaylı mı müzakere edeceği bir taktiktir. Şu anda bizim taktik ve yöntemimiz dolaylı müzakeredir.” ifadelerini kullandı.
Erakçi, Trump’ın diplomasi tarzının geleneksel yöntemlerden farklı olduğunu vurgulayarak, “Trump, alışılmış diplomatik kuralları bir kenara bırakıp kendi yöntemleriyle hareket ediyor. Normalde, iki ülke ilişkilerini yeniden inşa etmek istediğinde, alt seviyelerden başlayarak üst kademeye doğru ilerler. Ancak Trump, doğrudan liderlerle temas kurarak bu süreci tersine çeviriyor.” şeklinde konuştu.
“Trump’ın beklentilerine göre değil, kendi çıkarlarımıza göre hareket ederiz”
Bakan Erakçi Trump’ın İran’a yazdığı mektuba yanıt verilip verilmeyeceği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Biz Trump’ın beklentileriyle ilgilenmiyoruz, kendi çıkarlarımız doğrultusunda hareket ediyoruz. Ne gerekiyorsa onu yaparız.”
Diplomaside yöntemlerin önemli olduğunu belirten Bakan, “Bağımsız ve egemen bir ülke olarak, başkalarının belirlediği çerçeveler içinde hareket etmek zorunda değiliz. Ancak uluslararası teamüller ve gelenekler doğrultusunda hareket ederiz.” dedi.
Bakan Erakçi, ABD’nin tek taraflı yaptırımları nedeniyle diplomasinin sona erip ermediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Diplomasi hiçbir zaman sona ermez. Ancak hangi konuda, hangi yöntemlerle ve ne zaman kullanılacağı tartışma konusudur. Biz yaptırımları kaldırmak için diplomasiyi en üst düzeyde kullandık. Nükleer anlaşma (JCPOA) müzakerelerine iyi niyetle girdik ve iki yılı aşkın bir süre boyunca müzakereler yürüttük. Sonunda diplomasiyle bir anlaşmaya vardık ve dünya bunu büyük bir başarı olarak kutladı.”
Ancak ABD’nin anlaşmadan çekilmesiyle diplomasinin zarar gördüğünü belirterek, “Biz taahhütlerimize sadık kaldık. Ancak ABD tüm taahhütlerini bir kenara bırakarak başka bir yola saptı. Bu, sadece ABD’ye değil, genel olarak diplomasiye duyulan güveni de zedeledi.” dedi.
Bakan, İran’ın yaptırımlarla mücadelede iki temel yolu olduğunu vurgulayarak, “Birinci yol, yaptırımları etkisiz hale getirmek, yani iç ekonomik dayanıklılığı artırmak. İkinci yol ise yaptırımların kaldırılması için diplomatik mücadeleyi sürdürmek. Liderimizin de vurguladığı gibi, biz her iki yolu da kullanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
yorumunuz