MHA- İran’ın önde gelen düşünce kuruluşlarından Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi, ORSAM ve İran Siyaset Bilimi Derneği’nin girişimiyle düzenlenen ‘İran ve Türkiye’nin Bölgesel Gelişmeler Üzerine Düşünceleri’ toplantısı, İranlı ve ORSAM uzmanları’nın katılımıyla İran’ın Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde gerçekleşti.
Bölgesel gelişmelerin ele alındığı bu toplantıda, İranlı ev Türk uzmanlar kendi görüş ve fikirlerini katılımcılarla paylaştı. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı sıfatıyla bu toplantıya başkanlık yapan Keyhan Berzeger, toplantının başında konular hakkında kısa şekilde açıklama yaptı.
Berzeger, “Bu toplantıda İran-Türkiye ikili ilişkilerinin yanı sıra Türkiye-Rusya arasında yaşanan gerilim, İran-Suudi Arabistan ilişkilerinin kesilmesi, ülkelerin bölgesel ilişkileri ve bölge ötesi güçleri bölgeye sızma girişimleri ve bunlara karşı tedbir olunması gerekliliği meseleleri masaya yatırılacak” dedi. Berzeger konuşmasının devamında AKP politikalarının etkileri ve İran’ın bölgesel meseleler üzerine yürüttüğü politikalara da işaret etti.
ORSAM Başkanı Şaban Kardaş da bölge durumunu değerlendirmesinde, “Şuan bölge en kötü durumundadır ve bölge ötesi güçlerin bölgede bulunması, İran-Türkiye ilişkilerini olumsuz yönde etkilemiştir” dedi.
Bölge ülkelerinin bölgededeki güvenlik boşluğunun doldurulması için ortak mekanizmadan yoksun olduklarını belirten Kardaş, “İran ev Türkiye dış politikası, bölgedeki güvensizliğin karşılık verecek nitelikte olmalıdır” diye konuştu.
Amerika ve Rusya gibi bölge ötesi ülkelerin varlığının bölgede çatışmaları körüklediğini söyleyen Kardaş, İran ve 5+1 grubu ülkeleri arasında imzalanan KOEP’nin de bölgedeki dengelerini değiştirdiğini belirterek, “Türkiye ilk başta KOEP’yi destekliyor ve bu anlaşmanın uluslararası işbirliğin artmasına vesile olacağını düşünüyordu, ancak KOEP bölge ülkeleri arasındaki ihtilafların çoğalmasında ve İran ve bazı ülkeler arasında güvenlik çıkmazına neden oldu” diye kaydetti.
Kardaş ayrıca İran- Suudi Arabistan arasında yaşanan gerilimin bölgeyi daha da istikrarsızlaştırdığını vurgulayarak, bu konuda Türkiye’nin uzakta durduğunu dile getirdi.
İran’ın Harizmi Üniversitesi öğretim görevlisi ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Düşünsel Süreçler Grubu Başkanı Kadir Nasri de yaptığı konuşmada, Ortadoğu’daki krizin kökünde Batılıların her yöntemle bölge devletlerini zayıflatma politikası olduğunu savunarak, bu durumun en büyük kazananının İsrail olduğunun altını çizdi. Nasri ayrıca bölgenin yeni güvenlik düzene ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi Emre Erşen ise 2015 yılına damga vuran meselenin Rusya’nın Suriye’ye müdahale etmesi ve Türkiye tarafından Rus uçağının düşürülmesiyle iki ülke arasında yaşanan gerilim olduğunu kaydetti. Türkiye-Rusya ilişkilerinin bundan önce stratejik ilişkilere sahip olduğunu, ancak Rusya’nın Suriye’ye girmesinin bu ilişkileri bozduğunu ifade eden Erşen, rusya’nın Suriye hamlesinin birçok nedene bağlandığının altını çizdi.
Erşen’e göre bu nedenleri şöyle sıralabiliriz: Amerika ile global bir düzeyde rekabet etmek, NATO’nun Rusya sınırlarına yaklaşması, dünya kamuoyunu Ukrayna ve Kırım meselesinden uzak tutmak, eski müttefik olarak Beşşar Esad’ı desteklemek, Akdeniz’i stratejik açıdan kontrol etmek, Rus halkını petrol fiyatlarının düşmesi sorunundan uzak tutmak, teröristlerle çatışmak ve teröristlerin Rus sınırlarına yaklaşmasından duyduğu kaygılar.
Türkiye ve Rusya arasında yaşanan tansiyona değinen Erşen, İran’ın Ankara-Moskova arasında iyi ir arabulucu olması dileğinde bulundu. Erşen ayrıca İran ile Türkiye’nin Suriye krizinin çözümü için müzakere etmesi gerektiğini ve Rusların Batılılarla müzakere ederek Beşşar Esad ve Suriye’nin geleceği hakkında karar almasının tehlikeli olduğunu ve bu hususta dikkatlı olunması gerektiğini belirtti.
Berzeger de oturumun sonunda İran-Türkiye arasındaki sorun ve anlaşmazlıklara işaret ederek, İran ile Türkiye’nin bütün anlaşmazlıklara rağmen özel ilişkilere sahip olduğunun altını çizdi.
Y.B
yorumunuz