MHA, İran İslami Şura Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi milletvekilleri ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Irakçi’nin özel görüşmesi gerçekleşti. 4 saat süren bu görüşmede askeri tesislerin denetimi, Nükleer Anlaşma’yı denetleyecek Ortak Komisyon'un işlevi, BMGK 2231 sayılı kararının İran askeri ambargolarına etkisi, ambargoların yeniden uygulanması şekli, Nükleer Anlaşma sonrası İran ekonomisinin durumu, SWIFT ve petrol yaptırımlarının kaldırılması, anlaşma sonrası uranyum zenginleştirmesi ve İran’ın kırmızı çizgilerinin korunması gibi konular ele alındı.
Irakçi, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun Nükleer Anlaşmayı denetleyeceği konusu hakkında “UAEK, Cenevre Anlaşması’nda gösterdiği gibi denetim hususunda tecrübelidir ama denetim konusunda bu kurum dışında başka bir uluslararası hakem yoktur” diye konuştu.
İran 15 yıl boyunca yeni ağır su reaktörü kuramayacak
Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndaki kısıtlamara değinen Irakçi “İran 15 yıl boyunca yeni ağır su reaktörü kuaramayack ve zaten ülkemizin de böyle bir amacı yoktur. Sözkonusu kısıtlamalar da sadece birkaç parçanın üretiminin denetime tabi tutulmasıyla ilgilidir. Ayrıca biz kendi programımızı UAEK’ye vermekle mükellefiz “ diye ekledi.
İran'ın füze programı 2231 sayılı kararın kapsamında değil
İranlı yetkili “Kimileri uranyum zenginleştime kısıtlamasının İnkılap Rehberi’nin kırmızı çizgilerinden birisi olduğunu öne sürüyor ama nerede bu konu İnkılap Rehberi’nin kırmızı çizgilerinden sayılmış? Aksine İnkılap Rehberi ekonomik ambargoların hemen ve başka yaptırımların mantıklı vadelerde kaldırılmasını söyledi. Ayrıca İran füze sistemleri konusu 2231 sayılı kararın kapsamında değildir” ifadesini kullandı. Irakçi “Bu anlaşmaya göre bizim Nükleer Programı’mız onaylanrak Güvenlik Konseyin’de bir yasaklı konudan onaylı konuya çevrildi. Şimdiki durumda Güvenlik Konseyi önceki siyasetini bırakmış ve bizim Nükleer Programı’mızı resmiyete tanımıştır” vurgusunu yaptı.
BMGK 2231 sayılı kararı İran’ın füze programını önlemeyecek
İran'ın 2 yada 3 ay içerisinde kendi Nükleer Programı’nı UAEK’ye sunacağını belirten Irakçi “KOEP’ye göre, uranyum zenginleştirme konusunuda İrana uygulanacak kısıtlamalar 8 yıllıktır ve ondan sonra İran kendi programına göre hareket edebilir ve bu programın UAEK’de yeniden onaylanmasına asla gerek kalmayacak. BMGK 2231 sayılı kararından da kaygı duyulmamalıdır çünkü bizim füze sistemleri meselemiz bu kararın kapsamında değildir. Askeri yetkililerimiz bile balistik füzelerimizin nükleer başlık taşımak için tasarlanmadığını söylemişler” diye belirtti.
Ambargoların yeniden uygulanmamasının İran’ın kırmızı çizgileri arasında olmadığını dile getiren Irakçi “İlk baştan da yaptırımların yeniden uygulanması konusunun karşılıklı olması kararlaştırılmıştı. Doayısıyla devletimiz yeni bir karar vererek KOEP’yi kabul etmezse hızla önceki duruma dönebiliriz. Batılı taraf da kendi aracını kullanabilir” diye ekledi.
Yaptırımların kalktığından sonraki dönem ekonomik, bölgesel ve savunma gücümüzü artırmak için yeni bir fırsattır
İranlı yetkili İran’ın yaptırımlar sonrası durumu hakkında “Diyelim ki anlaşmadan sonra herşey yaptırımlardan önceki duruma dönecek. Zaten o dönem de İran ekonomisinin sorunları vardı, çünkü o zaman da Batı ve Amerika’nın ambargolaıyla karşı karşıyaydık. Ama Nükleer Programı bahanesiyle düşmanın bizim önümüze koyduğu engeller kaldırılacaktır. Petrol satışımız eskisi gibi olabilir. Üstelik bizim de petrol sanayiinde büyük çapta yatırımlara ihtiyacımız var. Öte yandan Direniş Ekonomisi konusu da ülkenin yaptırımlar sonrası büyük çaptaki siyasetlerinden biri olmalıdır. Kapsamlı Ortak Eylem Planı ekonomik, bölgesel ve savunma gücümüzü arttırmak için İran İslam Cumhuriyeti’ne uygun bir fırsat sunacak” diye konuştu.
Y.B
yorumunuz