Dünyanın en büyük ikinci tuzlu gölü olan Urmiye Gölü, son 2 onyılda büyük kuruma felaketiyle karşı karşıyadır. Uzmanların araştırmalarına göre, Batı Azerbaycan’daki su kaynaklarının yanlış şekilde yönetilmesi neticesinde geleneksel çiftçilik ve tarım alanlarında su kaynaklarının yanlış yöntemlerle kullanılması bu sorunun ortaya çıkışındaki en önemli etkendir.
2013 yılında 11. hükümetin kurulmasıyla Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Urmiye Gölü’nün yeniden canlandırılmasını hükümetin önceliğinde yer aldığını açıklayarak, Enerji Bakanlığı’nı yanlış yönetilen su kaynaklarının belirtisi olan yapım halindeki baraj projelerini durdurup Urmiye Gölü’nün bu kaynaklardan sahip olduğu payının akmasını sağlamakla görevlendirdi; bu da olumlu sonuçları beraberinde getiren yeni bir ekosistem bakış açısına zemin hazırladı.
Hükümetin Urmiye Gölü’nü yeniden hayata döndürme çabaları, bu gölün karşılaştığı sorunların göz önünde bulundurulmasıyla 2017 yılından önce tamamen kurumasını gündeme getiren beklentilere ters yeni umutların yeşermesini sağlamıştır.
11. hükümetin çabaları sonucu 1 milyar 571 milyon 400 bin metreküp miktarında su, Batı Azerbaycan’ın barajlarından Urmiye Gölü’ne yöneltilmiştir. Bunlara ilave olarak, bölgenin nehirlerinde yapılan acil nehir dibi temizleme işlemleri sonucu 350 kilometrelik bir temizleme projesi de gerçekleşmiştir.
Yukarıda sözü geçen yöntemlerin yanı sıra su kaynaklarının yasadışı kullanımını engellemek amacıyla bölgede bu konuyla yakından ilgilenen 70 arama ve inceleme ekibinin çalışmaları başlatıldı. Böylece uzmanlara göre, Urmiye Gölü’nün kurtarılıp yeniden canlanması için tek çözüm yolu hükümetin şimdiye kadar uyguladığı politikalarının devam etmesidir.
yorumunuz