Columbia Üniversitesi'nden enerji alanındaki yaptırımlar konusunda uzman olan Richard Nephew, İran ve Avrupa arasında oluşturulmasına karar verilen Özel Amaçlı Mekanizma (SPV) sistemi hakkında Mehrnews muhabirleri Javad Heirannia ve Elnaz Sadavi'ye yaptığı açıklamalarda Avrupa Birliği’nin nükleer anlaşmayı füze meselesinden ayrı bir kategoride değerlendirdiğini ifade etti.
İran ve Avrupa arasında 28 Ocak’ta faaliyete başlaması beklenen Özel Amaçlı Mekanizma (SPV) sistemi neden başka bir zamana ertelendi?
Kanaatimce bu gecikmenin birinci sebebi ABD yaptırımlarına karşı çıkabilecek bir sisteminin oluşturulmasına çalışmaktır. İkinci neden ise bu sistemin maliyeti, sorumluluğu ve bu gibi farklı meseleri hangi ülkenin üstleneceğini belirlemektir.
Bazı siyaset uzmanları İran’ın füze kapasitesi meselesinin Avrupa'nın bakış açısından çözülmediği takdirde bu durumun devam edeceğini ileri sürüyorlar. Siz bu hususta ne düşünüyorsunuz?
Bu görüşe katılmıyorum. Bana göre, İran füzeleri meselesi ayrı bir konu olarak Avrupa Birliği’yle (AB) ele alınabilir. AB, son günlerde nükleer anlaşmanın füze meselesinden ayrı bir kategoride değerlendirilmesinden yana olduğu belirtmiştir. Görünüşte sadece ABD ve İran bu iki meseleyi birbiriyle ilişkilendiriyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarından sizce SPV’nin özel bir ticaretle sınırlı olacağı mı anlaşılıyor?
Avrupa, ABD’nin İran yaptırımlarına karşı çıkıyor. Ama Avrupalı banklar ve şirketler halen onları Amerika’nın yaptırımalarına maruz bırakabilecek ticaretlerden çekiniyor. Dolayısıyla ilk olarak yaptırımların kapsamında olmayan insani yardım malzemeleri gibi alanlarda ticaretle faaliyete başlamak daha sonra büyük çapta ticaret yapmaya zemin hazırlar. Şirketler İran’la işbirliği yapmak istemeyen bankalara nazaran İran’la ticareti daha iyi karşılıyor. Ancak bu mekanizmaların İran’ı nükleer anlaşmaya bağlı kalmak için ikna edip etmeyeceği bir soru işareti. Bu hususta biraz endişeliyim.
yorumunuz