MHA - Peyman Yezdani: ABD Başkanı’nın IŞİD’le mücadele gerekçesiyle geçen yılın Eylül ayında oluşturulan sözde IŞİD Karşıtı Küresel Koalisyon Temsilcisi Brett McGurk, Pazar günü Türkiye sınırının hemen karşısında yer alan Kürtlerin yaşadığı ve onların “Kobani” diye adlandırdığı Suriye’nin “Ayn el-Arap” kentine girdi.
Kürt kantonların yetkilileri ve komutanlarıyla görüşen Brett McGurk, Suriye’deki Kürt bölgelerinin özerklik ilan etmesini olumlu karşıladığını bildirdi. İşte bu olay Suriye’nin parçalanmasına sebep olabilir.
Kürt yetkililer ve komutanlarla görüşen ABD Başkanı Barack Obama’nın sözde DAİŞ Karşıtı Küresel Koalisyon Temsilcisi, görüşmede, “Özerklik sizin hakkınızdır. Çünkü siz aşırıcı IŞİD örtügü ile savaşarak, onları bu bölgelerden çıkardınız” ifadelerini kullandı.
Brett McGurk, ayrıca, “Suriye gelecekte demokratik bir ülke olacak ve Kürt milletinin hakkına da saygı duyacaktır” diye ekledi.
PYD’nin Cenevre görüşmelerinde bulunmamasına yönelik Kürtler’in itirazları karşısında da Barack Obama Temsilcisi, “Bu ilk görüşmeler sembolik. Amaç Suriye Hükümeti ile muhalifler arasında ateşkes sağlamaktır, yalnıız gelecekteki görüşmelerde PYD de aktif rol oynayabilir” şeklinde konuştu.
Geçen gün Barack Obama Temsilcisi’nin kışkırtıcı açıklamaları Rus haber ajansı Sputniknews’un Rusya ve PYD arasında işbirliğinin başlamasını duyurmasıyla eşzamanlı oldu. Rus medyası bu olayı Türkiye Cumhurbaşkanı “Recep Tayyıp Erdoğan”ın kabusu olarak nitelendirdi.
Bununla birlikte diğer bir Rus haber ajansı İtar Tass da Muhalif Suriye Kürtleri Bürosu’nun 10 Şubat’ta Rusya’da açılacağını duyurdu. Haberde sözü edilen büronun nasıl bir yetkiye sahip olacağına dair bilgi verilmedi.
Beyaz Saray Temsilcisi’nin yaptığı kışkırtıcı açıklamaların Moskova’da Muhalif Suriye Kürtleri Bürosu’nun açılması haberiyle eşzamanlı olması İran’daki diplomatik sistemin duyarlılığını ve bölge güçlerinin birbirleriyle bütünleşmesini gerektirmektedir. İşte böylece bölge dışı güçlerin ayrılıkçı ve bölücü amaçlarına ulaşması engellenebilir.
Bölgeyi bölmek için ABD Cumhurbaşkanı Yardımcısı Joe Bayden tarafından tasarlanıp yönetildiği söylenen Amerikan-Siyonist Projesi’nin amacı kimseye gizli değil ve zaman aşımıyla bu projenin amaçları daha da netleşecektir.
Geçen ay bir açıklamada bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlığı yönünde yapılması gündemde olan muhtemel refrandoma destek verdiği belirterek, bu konuyu kürtlerin doğal hakkı olarak nitelendirmişti.
Gerekse Irak gerekse de Suriye Kürtleri’ne yönelik Rusya’nın son günlerdeki yaklaşmı bazı şüphelere yol açmıştır. Bu konuyu iki farklı bakış açısıyla değerlendirebiliriz.
iyimser bakış
Bölgede izlediği politika ve Ortadoğu’yu bölmek projesi doğrultusunda Irak ve Suriye’deki Kürtlere silah yardımı veren ülkeyi Amerika olarak görmekteyiz.
Rusya’nın Irak ve Suriye Kürtlerine yönelik sergilediği şüphe uyandırıcı yaklaşımın Kürtler’e yakınlaşmak ve Amerika’nın kürt bölgelerindeki nüfuzunu azaltmak için olduğunu düşünebiliriz.
Kötümser bakış
Deneyimli Amerikan diplomat Henry Kissinger, Rus savaş uçağının Türkiye tarafından vurulmasının dünyadaki iki büyük gücün ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusu üzerine, bu konunun çok önemsiz olduğunu ve büyük güçlerin ortak amaç ve çıkarlar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini ifade etmişti.
Amerikan-Siyonist projesinin hayata geçirilmesi karşısında iki büyük engel vardır. Bu projenin gerçekleştiği takdirde sıra iki bölgesel güc olan İran ve Türkiye’ye de gelebilir.
İran bağımsız ve güçlü bir ülke olarak bölgede Amerika planının gerçekleşmesine izin vermeyeceğini defalarca ilan etmiştir. Bölgesel bir güç olan Türkiye de büyük bir Kürt nüfusuna sahiptir. Irak ve Suriye’deki Kürtlerin durumunda kaydedilen herhangi bir değişiklik Türkiye’yi de doğrudan etkileyebilir.
Türkiye Amerika ve Batı’nın müttefiği olduğu için, Batı bölgedeki bölücü politikalarını yürütmek hususunda büyük bir engelle karşı karşıya kalmaktadır.
Bazıları İran’nın Rusya ve Türkiye’nin de Amerika ile müttefik olduğunu dikkate alarak, Amerika ve Batı ile koordine olan Rusya’nın bölgedeki askeri varlığını bölgenin bölünmesine engel olan İran ve Türkiye’nin etkisiz hale getirilmesi doğrultusunda atılan bir adım olduğuna inanıyor.
Bu gibi senaryolar karşısında sırttan bıçaklanmamak için daha dikkatli olmak gerekiyor.
M.K
yorumunuz