Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları, 7 Ekim Cumartesi günü, Gazze'den Aksa Tufanı operasyonunu başlatmış, işgalcilere ağır kayıplar vermiş ve birçok işgal askerini de esir almıştı.
İşgal ordusu da ayını tarihte onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığını bildirmişti.
İşgalci rejim, kadın ve çocuk demeden katliamlarına devam ediyor.
Siyonist işgalcilerin Gazze Şeridi'nde sürdürdükleri vahşi soykırım bugün 75'inci gününe ulaştı.
Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Mehr'e verdiği özel röportajda Siyonist İsrail'in Gazze'ye saldırılarına ilişkin son durumu ve Lübnan'daki gelişmeleri değerlendirdi.
Şeyh Naim Kasım, Siyonist Rejim’in eninde sonunda direnişin şartlarına boyun eğeceğine inandıklarını belirtti.
Bu özel röportajın tam metni şu şekilde:
-ABD’nin kayıtsız şartsız desteğiyle Siyonist Rejimin cinayetleri devam ediyor. Sizce direniş ekseni askeri açıdan ne durumda ve çatışmaların yayılma ihtimali var mı?
Gazze’deki gelişmeler ve bölgede yoğun şekilde devam eden çatışmalardan elde edilen bilgilere göre, Siyonist rejim sarsılmış durumda ve birçok kayıp vermiştir. Onlar bazı verileri resmen yayınlıyor, bazılarını da gizliyor. Görünüşe göre, Siyonist İsrail’in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının 70. günde direniş grupları yüksek düzeyde hazırlıklıdır ve kara operasyonlarda Siyonist orduyla mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor. Savaş medyasıyla ilgili görüntülerde veya Siyonist düşmanaın yayınladığı çeşitli videolarda genç direnişçilerin azmini görebiliriz. Direnişçiler çok yakın mesafeden düşmanla savaşıyor büyük bir cesaretle görevlerini yerine getiriyorlar ve Gazze'de Siyonist düşmanın mevzilerine ve askeri araçlarına ciddi zararlar veriyorlar.
Direnişin eylemlerini sürdürebilme gücüne sahip olduğuna inaniyoruz. Bu gerçek bir güçtür ve başka seçeneği yoktur. Direnişin gücü Allah'ın izniyle, işgalcilere karşı nihai zafere kadar devam edecektir.
Çatışmaların yayılması mümkün ama zamanı ve şartlarını belirleyemeyiz. Bu konu sahadaki gelişmelerin süreci ve bölgesel düzeyde direniş liderlerinin kararıyla bağlantılı; Ancak her durumda çatışmalar genişleyebilir.
-Son günlerde BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararı ve Hizbullah'ın Güney Lübnan'dan çekilmesi gündeme getirldi. Lübnan'daki bazı çevrelerin bu konudaki tutumu direniş düşmanlarının çabalarıyla örtüşüyor. Bu konuda yorumunuz nedir?
Şu an 1701 sayılı kararı konuşmak için uygun bir zaman değil. Ana konu sahadaki çatışmalar ve güneydeki Siyonist düşmanın saldırılarına ve yayılmacı eylemlerine karşı serglenen mücadeledir. Her köşeden gelen tehdit ve açıklamaların hiçbir faydası olmayacaktır. Bu konular İsrail’in Gazze Şeridi'ne saldırıları sona erdikten sonra konuşulmalı.
Lübnan'daki çerverler konusuna gelince, bu konu doğru değil. Allah’a hamdolsun ki Lübnanlı siyasi grupları mevcut durumu anlıyor. Onların Siyonistlere hizmet edeceğine inanmıyorum.
-Bu savaşın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz ve sizce Siyonist İsrail’in başarısızlığı rejimin emellerini nasıl etkileyecektir?
Bence kahraman Filistin halkı ve direnişi zafere ulaşacak ve savaş Siyonist düşman için zor ve acı bir yenilgiyle sonçlanacak. Taviz vermek istemeyen Siyonistlerin Hamas'ı yok etme ve esirleri serbest bırakma çabası işe yaramaz.
Çatışmaların sona ermesinin ardından Siyonist düşmanın büyük hezimete uğratıldığı ve iç krie yol açtığı ortaya çıkacaktır.
-Lübnan’ın güneyinde gerginlik devam ettiği süreçte ülkenin iç durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Önümüzdeki haftalarda cumhurbaşkanı seçme konusunda olumlu gelişmelere tanık olacak mıyız?
Lübnan'da cumhurbaşkanının seçilmesini umuyoruz ancak mevcut durum böyle bir süreci işaret etmiyor, çünkü bazı gruplar tavırlarından geri adım atmıyor ve Gazze ve Lübnan'ın güneyindeki gelişmeler Lübnanlı siyasi gruplar arasında uzlaşmanın sağlanmasına yardımcı olmadı. Bu nedenle cumurbaşkanı sorununun çözümü zaman alabilir.
yorumunuz