MHA, İran Dışişleri Bakanlığı Araştırma Merkezi’nde yapılan İslam İnsan Hakları Günü kutlaması ve 2. İslam İnsan Hakları Ödülü töreninde konuşan Ali Laricani, İslam İnsan Hakları’nın bugünün uygarlık temellerinden biri olduğuna işaret ederek “İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortak haklar meselesinde birleşme duygusu doğduğu için İnsan Hakları Evrensel Bildirisi yayınlandı. Batı’da onyıllar önce kölelik meselesi bile vardı ve birçok kişi ve özellikle kadınlar seçme ve seçilme hakkından yoksundular” diye konuştu.
Laricani, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin teorik temelde eksiklikleri olduğunu ve bütün kültürleri kapsamadığını belirterek, Mısır'ın başkenti Kahire’de imzalanan İslam İnsan Hakları Beyannamesi’ne ilişkin “Bu beyannamede derin konuların ele alınmasına rağmen halkın kendi mukadderatına katılma türü eksiktir” ifadesini kullandı.
İnsan Hakları Evrensel Bildiris’nin 3. maddesine ve bu maddede kadınlarla çocukların savaşlarda canlarının korunmasına işaret edildiğini belirten Laricani “Bu madde Suudi Arabistan’ın Yemen saldırısında uygulanıyor mu? Duyduğuma göre Suudi uçakları 400 kez çarşılar, camiler ve evleri Yemen’de bombalamışlar. Bu beyannameyi yazanlar şimdi hiçbir hakkın korunmadığı bir savaş başlatmışlar” diye vurguladı.
Amerika, Siyonist Rejimi desteklediği için övünüyor
Meclis Başkanı konuşmasının devamında “Ne kadar terör ve zulüm yapsa da yeni uygarlığın sahibi olduğunu iddia eden Amerikalılar bu rejimi destekliyor. Bundan daha beteri Avrupa’da yaptıkları yasadışı dinlemelerdir. Şansölye’yi dinledikleri zaman sıradan halka acırlar mı?” dedi ve şiddetin bugünkü şeklinin geçmişe göre daha karmaşık olduğuna değinen Laricani “Bunun nedeni insan hakları yapısının başka alanlara girmemesidir. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde doğal hakların yapısının hepsi göz önünde bulundurulmamış ve sadece bazı haklar incelenmiştir” diye ekledi.
Batı ile İran arasında 12 yıl boyunca süren nükleer münakaşanın sebebi zorbalıktı
Laricani “Biz bir UAEK üyesi olarak NPT’yi kabul ettiğimize göre bugün varılan Nükleer Anlaşma’da bize tanınan bütün hakları daha önce de kullanabilirdik ve İran’ın uranyum zenginleştirme ve araştırma yapabilmeye hakkı vardı ama Batılılar 12 yıl önce Saadabad’a geldiklerinden beri gücün herşeyi belirlemesinden bahsediyorlardı ve onların endişe duydukları için bizim uranyum zenginleştirme hakkımız yoktu” ifadesini kullandı.
İslam İnsan Hakları Beyannamesi’nde halkın siyasi katılımına hak tanınmamış
Meclis Başkanı, İslam İnsan Hakları Beyannamesi’nin de İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne benzer bir duruma düşebileceğinden duyduğu endişeyi dile getirerek “Bu endişenin nedeni bugün Bahreyn ve Yemen’de hiçbir faaliyetin yapılmamasıdır. Umutsuz şekilde konuşmak istemiyorum ama devletler bu değerli beyannameye daha çok önem vermeliler. Bugün islami toplumların düşünce düzeyi yükselmiş, Arap devrimleri bundan kaynaklanmışsa da bu devletlerin tutumunun değişmesi genel bir isteğe dönüşmelidir” diyen Laricani “İslam aleminde gençler ve okumuşlar arasında uyanış yolu açıktır ve bu da islam alemi için umut verici bir durumdur” diye konuşmasını sonlandırdı.
Y.B
yorumunuz