Nükleer anlaşmanın nasıl değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Zarif, İran ve Amerika ilişkilerinin bu anlaşmayla birlikte bütün problemlerinin hallledilebilecek olarak düşünülmesinin yanlış bir anlayış kavramı olduğunu dile getirdi.
İran’ın bu nükleer anlaşmadan nasıl bir beklentisi olduğunu Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın belirlediği madddeleri harfiyle yerine getirmek gerektiğini vurgulayan Cevat Zarif, nükleer anlaşma taraflarından biri olan Amerika’nın bu anlaşma metnine imza atmaktan öteye başka bir girişmde bulunmadığını söylerek Amerika’yı İran’ı oyalamakla ima etti.
Amerika’yı nükleer anlaşma çerçevesinde ikili siyaset oynamakla ima eden Zarif, Amerika’nın dünyadaki şirketlerin İran’la ticaret yapmalarına izin verdiğine fakat “ama” diye başlayan maddelerinin de fazla olması ticaret ilişkilerinin kısıtlamasına neden olduğunu ifade etti.
“Nükleer anlaşma müzakerelerinin başladığı ilk günlerde İran’ın herhangi bir nükleer programa sahip olmaması gerektiğini belirten taraflar daha sonra bunun mümkün olmadığını gördüler” değerlendirmesini yapan Dışişleri Bakanı Zarif, Suriye krizinin de Esad’ı tamamen bir tarafa koyarak çözülemeyeceğini ifade etti.
Zarif, New York Times’ta çıkan “Vahhabiyetten Kurtuluş” makalesi hakkında da sorulan bir soruya karşılık küçük bir değerlendirme yaptı.
T.Ç.
yorumunuz