Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, resmi temaslar için Tahran'a geldi. Tahran'ı ziyaret eden Lavrov, İran Cumhurbaşkanı Mesu Pezeşkiyan ve Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Erakçi ile görüştü.
Erakçi-Lavrov görüşmesinde Tahran-Moskova ilişkilerinin yanı sıra Filistin, Lübnan, Suriye ve bölgesel gelişmeleri ele alındı.
Mehr'e konuşan Rusya uzmanı Modabber Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un Tahran'a gerçekleştirdiği ziyareti değerlendirerek, ''Sayın Lavrov'un Tahran ziyareti birkaç açıdan önemlidir. Birincisi, bu ziyaretin Rus yönetiminin İran'la ilişkileri derinleştirme konusundaki kararlılığını göstermesidir. Zira bu, İran-Rusya Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın imzalanmasının ardından Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un gerçekleştirdiği ilk ziyaret. Dünya çapında artan gelişmeler, Lavrov'un Türkiye ve İran ve ardından Katar'a yaptığı ziyaretlerin odak noktası, ayrıca Rus ve ABD dışişleri bakanlarının Riyad'da yaptığı çok önemli görüşmeler göz önüne alındığında, bu seyahat oldukça önemliydi.
Rusya Dışişleri Bakanı bu ziyaret sırasında dünyaya çok net bir mesaj da iletti; Rusya, Tahran ile strateji doğrultusunda kurduğu ilişkileri sağlam olarak görüyor. Lavrov Tahran'a gelecek ve Tahran ile yaptığı görüşmelerin sonuçlarını sunacak.'' dedi.
Batı yanlısı medyanın Lavrov'un Tahran gezisi hakkında yayımladığı tüm spekülasyonlar yalan ve söylentilerden ibaret olduğunu belirten İranlı uzman, ''Bu, İngiltere'nin İran'ın Rusya ile ilişkilerini bozma politikasıyla aynıdır. İddiaları önce İngiliz medyası başlattı; Çünkü İran'ın Rusya ile ilişkilerini derinleştirmesinden ve aynı zamanda ABD ile Rusya arasındaki gerginliği azaltmaktan kaygı duyuyorlar; Rusya ile ABD arasındaki gerginliğin azalması, İran'ın lehine olacaktır. Zira Moskova, tüm müzakerelerde İran'ı destekliyor. Rusya ile ABD arasındaki gerginliğin azalması, Rusya'nın ABD'nin taleplerine ve desteğine daha yüksek bir gözle bakmasını sağlayacaktır. Bu da çok önemli bir noktadır.'' değerlendirmesinde bulundu.
İranlı uzman sözlerine şöyle devam etti:
''Üç Avrupa ülkesi (İngiltere, Fransa ve Almanya) İran konulu müzakerelerde Rusya ve Çin'in yer almasını istemiyordu. Onlar İran'a baskıyı artrırmayı amaçlıyordu ve Tahran'ın müzakereciler arasında bir destekçisi olmazdı. Neyse ki Dışişleri Bakanı Erakçi, yakın zamanda Avrupalılarla yaptıkları görüşmede Rus ve Çin taraflarıyla konuyu koordine edeceklerini anlattığını (Lavrov ile yaptığı) basın toplantısında resmen duyurdu; bu, Avrupa komplolarını boşa çıkaracak ileri bir adımdır.''
Modabber, "İran ve Rusya dışişleri bakanları arasındaki temasın düzeyi ne kadar yüksekse, şu anki çok karmaşık gelişmelerde o kadar önemlidir. Gerçek şu ki, Trump'ın dış politikasında Avrupa'nın yeri yok ve Ukrayna krizinin üzerinden 3 yıl geçtikten sonra ABD'nin Ukrayna'yı ve Avrupalıları müzakerelerin dışında bırakarak Rusya ile doğrudan müzakere yapıyor. Çünkü ABD, Ukrayna krizinin baş aktörüyle müzakere etmekten başka çaresi olmadığı sonucuna vardı.'' ifadelerini kullandı.
''Avrupa'nın en önemli konusu olan Ukrayna’dan elenen Avrupa Troykası ((İngiltere, Fransa ve Almanya), İran ile ABD arasındaki müzakere konusunun görüşülmesinde yıkıcı olmaktan başka bir rol oynamayacaktır.’’ diyen Modabber, bunun Tahran ile Moskova arasındaki ABD konulu temaslarda önemli olduğunu söyledi.
Rusya uzmanı Modabber, "İran, net bir dış politikaya ve yüksek güvenlik kabiliyetlerine sahip, bağımsız ve güçlü bir ülkedir. İran, kimsenin malı, toprağı veya pazarlık yapabileceği bir ülke değil. Rus tarafının yaptığı tüm görüşmelerde Putin'in anahtar cümlesi, 'İran bölgesel bir güçtür ve uluslararası gelişmelerde görüşlerinin dikkate alınması gerekir.' Bu da İran'ın görüşlerinin önemli olduğu bir ülke olduğunu gösteriyor; Ama İngilizler, İran'ı 'uluslararası ilişkilerde yıkıcı bir unsur' olarak tanımlıyor. Dolayısıyla İran ile Rusya arasındaki ilişkiler arttıkça kazan-kazan oyunu ortaya çıkıyor ve ulusal çıkarlarla örtüşüyor.'' diye konuştu.
yorumunuz